5.BÖLÜM: KEDERİN YÜZÜ

304 236 208
                                    

Keyifli Okumalar...🥀

5.BÖLÜM: KEDERİN YÜZÜ

"Hayatta hep iki yüz vardır, ya gerçektir ya da sahtedir. Ama kederin yüzü bunların tescillisidir güzel kadınım. "

Acının karıştığı göz yaşı can yakar, yürek yakar en çokta insanın benliğini yakar. Oysaki insan benliğindeki acıyı hissetmek istemez, nefesindeki acıyı ve yükü istemez çünkü kaldıramaz. Ama hayat bunları bozan bir taş misali her şeyi alt üst eder ve insanın benliğini acı içinde bırakır.

Umudun karıştığı göz yaşı mutluluk filizini yeşertir, acıyı ve kederi götürür. İnsanın benliğini iyileştirir, en önemlisi bir acının eşiğindeki hayata can verir. O can bir su misali her yere yayılır, her yere şifasını bırakır ve insanın benliğini yaşatır.

Bu iki tezat duygunun arasındaki benlik ise Elzem' e tutsak olur...

🥀

Küçükken her masalda duyduğum bir söz vardı 'Her zaman iyiler kazanır.' Bu sözün anlamı o zaman sadece bir prensesten ibaretti, iyi kalpli prensesler hep kazanırdı. Ve onların kötü kalpli anneleri ya da cadıları yok olurdu.

Hayat maalesef böyle değildi, her zaman iyiler kazanmazdı çünkü kötüler iyiliklerin üzerine sinen bir kara bulut misali her yeri karartırdı. Güneşin ışığı her yeri aydınlatamazdı çünkü kir yaydığı karanlığıyla aydınlık hiçbir şey bırakmazdı.

Görüyordum, önümdeki videoda kocaman bir yalan vardı ve ben bu yalana düşmüştüm. Babamın en yakın arkadaşı diye güvendiğim kişi aslında bir kukladan farkı yokmuş. Bunu tek başına yapmayacağını biliyordum, arkasında birileri vardı ama bunlar kimdi bilmiyordum.

Sonuçta babamın bir sürü düşmanı vardı.

Bunların acısını çeken bir ben ve abim vardı. Çocukluğumuzdan beri babamın kanlı hayatı ve pislikeri bizi rahat bırakmamıştı ve bırakmayacaktı. Bu kir ancak biz öldüğümüzde biterdi çünkü biz doğduğumuzda nefes almıştı. Ölümün gelişi aslında nefesin kesildiği ve kalbin yok olduğu nokta değil, insanın bütün bunları kabulenmesiydi.

Ben kabullenmiştim ve ölümüm çok yakındı çünkü ruhum kabullenmişti.

Nergis Hanım kapının önünde bize bakarken ben Amor'a, Amor ise bana bakıyordu. Bakışlarında öfke ve neftet vardı, gözlerinde hep benimki gibi nefret vardı. Bir an düşündüm, nefret olmasa belki de biz bu hâle gelmez ve bayatımızı yaşardık. Ama nefret vardı, bütün varlığıyla buradaydı tam kalbimin üstünde.

Nergis Hanım Amor'dan bir cevap gelmeyince sessizce kapının önünden uzaklaştı ve bizi yine baş başa bıraktı. Neden bilmiyordum ama içimde bir yerde korku vardı. Neden korkuyordum? Babamın katiliyle aynı odada olmak daha doğrusu kaçırılmak sadece korkuyu beslerdi.

Aşağıdan polis seslerinin geldiğini duyabiliyordum. Abimin sesi ise yoktu, belki de benim çıkmamı bekliyordu. Eğer bir ses çıkarırsa benim hayatımın tehlikeye girmesinden korkuyordu. Düşüncelerimde haklı olmuş olmalıyım ki saniyeler sonra polislerin de sesi kesilmişti.

Canım yanıyordu, yüreğim kan ağlıyordu. Gözlerim artık gördüklerine ya da yaşadıklarıma katlanmak istemiyordu. Biliyordu, acı çekerek aslında kendi sonunu getirip varlığını yok ediyordu.

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin