12

12 4 3
                                    

Yeni bölüm söz verdiğim gibi 5 oy alınca geldi. Yeni bölüm için yine 5 oy bekliyorum iyi okumalar canlarım :)

Arka koltukta oturmuş yolu izliyordum. Yağmur yağmaya başlamıştı ve aşırı güzeldi. Bayılıyordum kasvetli yağmur havalarına.

" Ufaklık" bana seslenen Ali'ye döndüm. Bir eliyle direksiyonu tutarken diğer eliyle torpidonun gözünü açtı ve bir milka çıkarıp bana uzattı.

" Bu ne?" dedim anlamayarak. Niye orada milka vardı ve bana uzatıyordu?

Tatlı bir şekilde güldü.

" Tanıştırayım çikolata, Deniz Deniz çikolata. "

Sesli bir nefes verdim.

" Komik misin acaba? Ne yapacağım bunu? "

Tek kaşını kaldırarak sordu.

" Çikolata istemiyor musun? "

Gözlerim parladı bir dakika yani bana mı almıştı?

"Ben mi?" dedim inanamayarak. Yok silecek Deniz. Sana veriyor işte çocuk kör müsün. Aynadan bana salak mısın der gibi bakınca aldım çikolatayı ve teşekkür ettim.

" Bana yok mu?" dedi cemre yalandan kıskanarak.

" Sen diyette değil miydin?"

" Diyette olmasam alacaksın yani?"

" Sence?" dedi Ali Cemre'ye yan gözle bakarak. Bu bakışın anlamı hayırdı sanırım. Milkayı açıp ağzıma atarken yaşadığım farkındalıkla gözlerim parıldadı. Hatta bırakın gözümü tüm vücudum parıldadı. Yani o gizemli Milkanın sahibi de mi Ali'ydi?

-

Nihayet hafta sonu gelmişti ben de pijamalarımla telefondan oyun oynuyordum. Okul olmayınca hayat ne kadar da güzeldi. Kapım tıklatılınca telefonumdan dikkatimi çekmeden cevap verdim.

"Anne hafta sonu bugün rahat bırak beni."

Kapı ritmik bir şekilde tekrar tıklatılınca sinirlendim ve sinirimi sesime yansıtmakta çekinmedim.

"Of gel"

Karşımda Ali'yi görünce bacak bacak üstüne attığım bacaklarımı ve duruşumu toparlamaya çalıştım.

" Annem sandım kusura bakma."

" Bu seferlik affediyorum ufaklık."

"Ufalayım da cebine gireyim bari" dedim dalga geçerek.

"Olur." dedi şapşikçe gülümseyerek. Hay o gülen ağzını öpeyim ben senin. Ay öpmeyeyim özür dilerim.

" Akşam barbunyaya gideceğiz bizimkilerle gelmek ister misin?"

" Ben mi?" dedim şaşkınca işaret parmağımla kendimi gösterirken.

" Her seferinde niye bu kadar şaşırıyorsun anlamıyorum. Senden bahsediyorum ufaklık"

"Tamam." dedim ama heyecandan kekelemiştim.

Ali kekelememe gülünce benim de yüzümde aptal bir sırıtış oluştu. Daha sonra hiçbir şey demeden odamdan çıkıp kapıyı kapattı. Bense sevinçten ne yapacağımı şaşırıp kendimi yatağıma fırlattım ve birkaç dakika tepinip içimdeki heyecanı ve enerjiyi atmaya çalıştım. Ali beni barbunyaya çağırıyordu. Beni beni Denizini. Yuh Deniz sen ne arsızsın ya abin o abin deyince içimdeki ses sevincim ve heyecanım birden yok oldu. Gidemezdim ki barbunyaya yakınlarında olamazdım Ali'nin.

-

" Kankacanlar ne yapsak araba mı çarptırsak bana he?"

"Saçmalama Deniz ne arabası ne çarptırması gelmek istemiyorum yorgunum de direkt."

MELEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin