MELEK

13

İyi okumalar canlarım :) Bölüm hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum :)

"Her şeyin miyim?" diye sordum anlamayarak. Kaşlarım çatık ne diyeceğini beklerken gülerek cevap verdi.

"Arkadaşım, dostum anlamında şey ettim. Öyle değil misin?"

Söyledikleriyle içime su serpildi. Yanlış anlamıştım salak gibi.

" Öyleyim tabi" dedim ve parmak ucuma çıkıp Görkem'e kocaman sarıldım.

"Ben pamuk prenses değilim maviş söz seni de bırakmam."

" Senden olsa olsa huysuz cüce olur  ne prensesi." deyince sarılmayı bırakıp hafifçe koluna vurdum.

Daha sonra aklıma buraya gelme bahanem olan görev aklıma geldi ve hemen Ali'nin yanına gitmek için Görkem'e döndüm.

" Sen iyiysen ben içeriye geçeyim dondum. "

" İyiyim hadi git sen, daha fazla içmek yok anlaştık mı?"

"Anlaştık." dedim ve hızlıca içeriye girdim.

İçeri girince bizim masaya ilerledim ama masada kimse yoktu sadece içki bardakları vardı. Önümde duran ne olduğunu bilmediğim bardağı kafama diktim tadı fena değildi. Ben oturmaya devam ederken sahnede şarkı söyleyen çocuk mola verdi. Bir cesaretle kalktım ki bu cesareti sanırım içki verdi hemen sahneye atlayıp mikrofona tutundum.

"Çal abim dumandan balığı" dedim ve adam daha çalmaya başlamadan ben şarkıyı söylemeye başladım.

"yüzen balık geldi, Sudan kaçırdı beni. Takıl ağzıma canım tadına bakacağım takıl ağzıma canım tadı-"

birden kucaklanıp sahneden indirilince şarkım yarım kaldı.

"Astolisti kaçırıyorlar" diye bağırdım tüm gücümle. Kimdi beni sırtına atıp kaçıran babayiğit?

"Ay kusucam ters durmaktan imdat"

"Sus be güzelim sağır oldum sayende."

Tanık olduğum sesi duyunca sakince sustum ve Ali'nin beni götürmesin izin verdim. Birkaç adımdan sonra beni sandalyeye oturtup yanımdaki sandalyeye de kendisi geçti.

Ali'ye doğru dönüp dudaklarımı çocuk gibi büzdüm ve ağlamaklı çıkan sesimle söylendim.

"Kıskandın di mi sesim senden güzel yerine geçerim diye he?"

Önce güçlü bir kahkaha attı sonrasında da önüme düşen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

" Daha iyi misin gidelim mi eve?"

"Bir şey mi oldu bana?" diye sordum panikle ve üzerime bakınmaya başladım. Ama Ali beni durdurdu ve ellerimi ellerine kenetledi. Sonra da kendi kendine söylendiğini duydum.

"Seni bir daha içireni si-"

Ali tam küfür edecekken onu durdurdum ve kendimce küfürüne sansür getirdim.

"Düdüklesinler." Ali tekrar güçlü bir kahkaha atınca ben de güldüm istemsizce.

Gülmek gerçekten de bulaşıcıydı sanırım. Yani en azından Ali'nin ben de yarattığı etki öyleydi. Gülse gülmek istiyor ağlasa da ağlamak istiyordum sanırım cidden aşıktım ben bu çocuğa.

" Ali ben sana aşı-" bilinçsizce söylediğim cümleyi tamamlayamadan Ali beni duymayarak ya da geçiştirerek bilmiyorum beni ayağa kaldırıp eve gidelim dedi.

Ama ben ayağa kalkınca ayak bileğim acıdığı için yüzümü ekşiltip tökezledim.

"İyi misin ufaklık?"