MELEK

2

Yeni bölümle tekrardan karşınızdayım. Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin, iyi okumalar!!

~~

1ay sonra

Her şey yeni başlıyordu. Annem bugün evleniyor ve yeni bir hayata başlıyorduk. Beni nelerin beklediğini bilmediğimden hem heyecanlı hem de tedirgindim. Aynadaki yansımama göz gezdirdim. Pelin kuaföre gitmek istemediğim için saçımı yapıyordu. Dalgalı saçın bana yakıştığını bir kere daha fark ettim. Ama saçım düz olduğu ve saçımı yapmaya üşendiğim için özel bir gün olmadıkça saçım hep düz ve toplu olurdu. Ayaklarımla tuttuğum ritimle Pelin'in saçımı bitirmesini bekliyordum.

"Kıpırdanma vallahi yakacağım  kulağını."

"Tamam tamam rahat duruyorum."

Dememe rağmen işini bitirene kadar rahat durmayınca kulağımı yakması kaçınılmaz oldu. Bende üzerimdeki yoğun duygulara bir de kulağımın acısı eklenince ufak bir süre ağladım. Aslında daha ağlardım ama Pelin popomu cimcikleyip durmuştu susayım diye. Pis yelloz! Pelin'in getirdiği buzu kulağıma tuttuktan sonra üzerimi giyindim.  Sade bir tarzım olduğu için siyah uzun kollu, omuzları açık kısa bir elbise giyindim. Belimi sarıyor oluşuyla ve rengiyle çok zarif durmuştu. Elbisenin en çok sevdiğim ve biraz daha sıradanlıktan çıkartan detayı eteğin altından gelen siyah tüllerdi. (Medyada var) Elbisemi giyindikten sonra Pelin'in dalgalanırdığı saçlarımı önüme gelmemesi için kenarlarından tutturdum. Saçımda elbisemde çok güzel görünüyordu. Ben makyaj yaparken Pelin de saçını yapmaya başladı. Ten makyajımı yaptıktan sonra far olarak ten rengime yakın parlak bir far sürdüm. Aylaynır ve rimelle de göz makyajımı sonlandırdım. Son olarakta dudağıma kırmızı bir ruj sürüp bej renginde bir topuklu ayakkabı giyindim. Pınar bordo renkte sade bir elbise giyinmişti. Elbisenin boynundaki detayından başka bir özelliği yoktu. (Medyada var) Hafif dağınık topuzu sarı saçlarına çok yakışmıştı. Topuklu ayakkabılarını da giyindikten sonra birbirimizi süzmeye başladık.

"Fıstık gibi oldun he" diyerek göz kırptım.

"Sen kendine bak birde meteor mübarek."

Abartılı iltifatlarımıza gülerek devam ettim.

" Bizim sarışın afetmiş de haberimiz yokmuş."

Kamyoncu dayılar gibi elini göğsüne koyup başını öne eğdi. "Eyvallah."

O sırada çalan telefonumla birbirimize laf atmamız son buldu.
Telefonu açıp dönen sandalyeme oturdum.

"Efendim?"

"Tatlım biz düğün yerine geçiyoruz sende arkadaşlarını al gel. Hazırsınız değil mi?"

"Hazırız anne. Siz gidin bizde geliriz birazdan."

"Tamam tatlım dikkat edin."

"Sende." dedim ve telefonu kapattım.

"Seninki nerede kaldı?"

Pelin nude renklerdeki rujunu tazelemeyi bırakıp yatağın üstündeki telefonunu alıp Orkun'u aradı.
Telefon bir süre çaldıktan sonra açıldı.

"Neredesin?"

"..."

"Uç."

"Neredeymiş?"

"Az kalmış birazdan burada olurmuş."

"Ok."

deyip sandalyede dönmeye devam ettim. Orkun saçını yaptırmak için kuaföre gitmişti.

Kısa bir süre sonra kapı çalınca Pelin ile ceketlerimizi giyinip aşağı indik. Evden çıkınca taksiyle bizi bekleyen Orkun'u gördük. Gömleği, pantolonu, papyonu ve şekil verdirttiği saçlarıyla çok tatlı ve yakışıklı olmuştu. (Medyada var)