Bölüm 9

1.1K 106 86
                                    

Alkışlar eşliğinde eğildiklerinde, perde kapandı. Şu an yarım dönem boyunca emek verdikleri tiyatroyu güzelce sergileyip bitirmişlerdi. Resmen bitmişti. İlk başrolüydü, ilk şarkı söylemesiydi, ki Jimin sesini çok beğenmişti, ilk kez bu kadar kalabalık karşısında bir şeyler yapmıştı. Lisedekiyle karşılaştırılamazdı bile. Bacaklarındaki titreme hiç bu kadar olmamıştı.

Kafasını kaldırdığında bazılarının çoktan kalkıp birbirlerine sarıldığını gördü. Yanına bakınca Jimin'in daha kafasını kaldırmadığını, yüzünde tamamen memnun olmuş bir ifadeyle beklediğini fark etti. Bu tiyatro en çok onu mutlu etmişti. Okumaktan büyük keyif aldığı Romeo ve Juliet oynamayı hep istemiş, Jungkook'un fikri sayesinde oynayabilmişti. Bu konuda bir sürü teşekkür duymuştu ondan. Jimin yavaşta kafasını kaldırdığında direkt olarak Jungkook'a sarıldı. O kadar sıkı sarıldı ki Jungkook içinde bir süredir bastırmaya çalıştığı sevgisinin biraz çatladığını hissetti. Aynı şekilde karşılık verdi. Şu kız yüzünden her şey yokuş aşağı gidiyordu. Duygularını Mingyu'nun söylediğinin aksine bastırdıkça bastırıyordu. Şimdiye kadar bastırdığından da emindi. Biraz çatlaktan zarar gelmezdi.

"Başardık." diyebilmişti sadece. Başarmışlardı. "Başardık hyung, bitti. Çok da güzel yaptık."

Kollarını çekerken omzuna pat patlayarak sarılmayı kestiklerinde "Bizimkilerin yanına gidelim." diyerek diğerlerine doğru yöneldi Jimin. Jungkook da kolundan hafifçe çektiği için peşinden gitti. Hoş her türlü peşinden giderdi de neyse. Diğerleriyle de kısaca sarılıp tebrikleştiler. Başroller olarak baya övgü alırlarken kalabalığın azalmasıyla perde açıldı. Perdenin açılmasıyla Mingyu direkt yanına gelmiş ve sarılmıştı. "Helal be oğlum, ağlayacaktım az kalsın." dedikten sonra sarılmayı kesip diğerlerine dönüp "Çok iyiydiniz." dedi. Sesinden zaten ağladığını rahatlıkla anlamıştı. Odada dalga geçmek üzere notunu aldı.

Mingyu'nun cümlesinden hemen sonra "Evet gerçekten çok güzeldi." dedi ince bir ses. Jungkook Mingyu'dan dolayı gelen kızı görmemişti. Hemen Jimin'in yanına gitmiş ve eliyle koluna dokunmuştu. Aşağı yukarı elini sürerken Jimin'i övmeye başlamıştı. 'Yalaka'. Üflemek ve göz devirmek dışında bir şey yapamıyordu maalesef. Mingyu'ya eğilip "Niye geldi bu ya." diye fısıldadı.

Geçen süre zarfında kız istenmeyen ot misali her yerden çıkıyordu. Diğerleriyle çok karşılaşmamış olsa da Jungkook gerçekten istemediği kadar çok fazla muhattap olmuştu. Bu kıza -adı aklında tutacağı kadar bile önemli değildi- karşı tüm sabrını kullanmıştı artık. Saçma sapan muhabbet çabalarını artık kibarca savuşturmuyordu mesela. Kaba olduğunu düşünse bile görmezden geldiği de olmuştu. Paranoyakça düşünmüyorsa bu kız da onunla arasını iyi tutmaya çalışıyordu. Jungkook'u bunalttığını fark etmiyordu adeta. Hatta Jimin'in evinde Katu, Jimin, kız ve kendisi zaman geçirmek zorunda bile kalmıştı. Berbat bir gündü onun için. Kız son dakika gelip tüm gününü mahvetmişti. Neyse ki Katu da onu sevmiyordu. İkisi bir olmuştu.

Ayaküstü biraz sohbet etmişlerdi. Kız hala Jimin'in dibindeydi. Mingyu ayağına vurana kadar ayağını sinirle yere vurduğunun farkında bile değildi. Modu çok düşmüştü. Bu kızın ondaki etkisi buydu işte. Juunkook'u sinir eden diğer konu da kendisi hariç herkesle arasının iyi olmasıydı. Gözünün önünde tüm arkadaşları memnunca kızla sohbet ediyorlardı. Ara ara Jungkook'a da laf atıyordu birde. Cevapları çok çok kısaydı. Bir sorusuna göz devirecekken son anda tutmuştu kendisini. Mingyu ortamın havasını dağıtmaya çalışmaktan gerilmişti. Jungkook odada on yıl yaşlandım nidalarına kendisini hazırlamalıydı. Jimin'in onu gözlemlediğini de fark etmişti bu arada. Çok dikkat çekiyordu ama tutamıyordu kendisini. Duygularının -kıskançlık başı çekiyordu- biraz daha üste çıktığını hissetti. Jimin ona o kadar sıkı sarılmamalıydı. Tüm suçu Jimin'e atmaya karar verdi. İçinden tabi. Bu saçma muhabbeti sonunda bitiren Namjoon ve Jin'in sevgililerinin yanına gitmesi olmuştu. Beşi - Tae, Jimin, malum kız, Mingyu ve Jungkook- kalmıştı geride. Arkadan ekibin planlanan kutlamayı hazırlayan sesleri geliyordu.

SO GOOD| jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin