SO GOOD| jikook

Bölüm 25- Final

*Jason Mraz- Lucky

** Batuhan Kordel- Sıcak Şarap

Bölümde geçen şarkılar, ilginizi çekerse o kısımlarda dinleyebilirsiniz.

—

İnsanların arasından bazılarına çarparak geçerken gergindi Jungkook. Şimdiden festival alanı dolmuştu bile. Elbette ilginin çok olacağını bekliyordu ama bu kalabalık onun beklediğinden çok daha fazlaydı. Üstelik sadece stantlar açıktı. Gösteriler başlamamıştı bile. Alan şimdiden dopdoluydu.

Stantlar da Jungkook'un beklediğinden fazlaydı. Kulüp tanıtım masaları vardı ve hepsi kendi yiyecek dağıtma alanına sahipti. Kulüpler için tam bir gelir kaynağıydı burası. Kulüp üyeleri yiyecek hazırlayıp satıyorlardı. Tabi yanında içecek ve içki de satıyorlardı.

Bir de markalar stant açmıştı. Çoğu festivale sponsor olan markalardı. Kendi ürünlerini tanıtıyorlar ve bedava tanıtım ürünleri veriyorlardı. Kendi ürünlerini de festivale özel olarak indirimli olarak satıyorlardı. Şu an marka stantlarına ilgi daha fazlaymış gibi gözüküyordu. Ama akşama marka stantları kapanacaktı ve işte o zaman yemek alanlarında adım atacak yer kalmazdı.

Tiyatro kulübünün de bir stanttı vardı. Hyungları buradaydı. Tabi Jimin ve Taehyung hariç. Onlar gösteri için hazırlanıyorlardı. Jungkook da gösteri ekibine dahildi. Yani kulüp için çalışmasına gerek yoktu.

Jimin ve Taehyung'un yanına gitmeden önce ilk olarak kulüp çadırına uğrayacak ve ondan istediklerini bırakacaktı. Hem hyunglarına da selam vermiş olurdu.

Çadıra girdiğinde 90'lar teması buran buram hissettiriyordu kendini. Her kulübün kendi forması vardı. Bu forma ile çadırda çalışıyorlardı. Tiyatro kulübü bu sene için 90'lar temasını seçmişti. Yemekler de 90'larda popüler olan yemeklerden seçilmişti. Üstlerinde şimdi bu temaya uyan formalar vardı. Jungkook onlara kulüp odasında unuttukları isimlikleri getirmişti.

Kulüp çadırından çıktığında kalabalık çoğalmış gibi geldi Jungkook'a. Şimdiki rotası gösteri için hazırlanan alandı. Buradan uzağa kurulmuştu. Sonuçta akşam programında birkaç kpop grubu geleceği için alanın büyük olması lazımdı. Jungkook, aslında konservatuar öğrencileri, sabahki programında yer alıyorlardı. Bu yüzden sadece sabahki program ilgisini çekiyordu. Akşam gelecek grupları bile bilmiyordu. Zaten sevdiği bir tane grup vardı ve onlar da askerde oldukları için gelemezlerdi.

Oyun alanlarının önünden geçerken. Gözüne kocaman gelen sahneyi gördü. Buraya mı çıkacaktı sahiden? Tiyatro sahnesinin iki katı gibiydi neredeyse. Gerilirken yalnız olduğu için kimse onu rahatlatamadı. Provalar için tek gelmişti. Mingyu ve diğer izleyiciler sonradan gelecekti. Program başlama saatine daha vardı.

Yalnızlığı kısa sürdü çünkü biraz daha yürüdüğünde Jimin görüş alanına girmişti. Sahnenin yakınlarına kurulan çadırın oradaydılar. Çadırın önünde kamp sandalyelerinde oturuyorlardı.

Kamp sandalyesine oturan sarışın çocuğu görünce içi rahatlatmıştı doğrusu. Burada olduğunu bilse de görmek burada olduğunu kesinleştirmişti. Bir de cidden yalnız kalmak istemiyordu o an. Adımlarını hızlandırdı.

Arkasından sıkıca sarıldı sevgilisine. Jimin irkilse de önüne gelen kollarla kimin olduğunu anladığı için rahatlamıştı direkt. Jungkook sarılmasını kesmeden "Selam." diyerek ortama dahil oldu. Zaten çok kişi yoktu ve hepsini tanıyordu. Bazıları kamp sandalyesinde oturuyordu bazıları ise yere oturmuşlardı.

"Oturmak ister misin?" diye kucağını gösterdi Jimin. Jungkook gülerek suratına baktığında ciddi olup olmadığını tartmıştı ama pek de anlayamamıştı doğrusu. Jimin kolundan tutup arkasından çektikten sonra kucağına oturttuğunda ciddi olduğuna emin oldu.