hoş geldinizz.
Dudaklarım dudaklarını bulduğunda gözlerimi sıkıca kapadım.
Lütfen beni itme.
Lütfen.
Lütfen.
Gözlerimi korkarak açtığımda onun koyu yeşil gözlerini baktım kısıkça.
Feza.
Okulda herkesin konuşmaya çekindiği o gizemli çocuk ve beni şu an izleyen eski sevgilimden kurtuluş biletim.
Eski sevgilim Alperen, ona karşı olan sevgimi defalarca kullanmış ve beni aldatmıştı. Bunu sanki önemsiz bir şeymiş gibi geçiştirmeye çalıştığında ip kopmuş ve ayrılmıştık.
Fakat o bunun tek gecelik bir hata olduğunu öne sürerek tekrar sevgili olmamız konusunda ısrar etmeye başlamıştı.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi Alperen'e platonik olan kızlar -eski takıldığım arkadaşlarım- beni zorbalamaya başlamışlardı.
Bu olayların üst üste geldiği bir okul çıkışında Alperen'e bağırarak artık yakamı bırakmasını söylemiştim.
O sırada Ecem, "Hayatında başka biri var Alperen onun." diye araya girdi. Bunu duyan Alperen öfkeyle kimsenin kalmadığı okulun arka tarafında üstüme yürüyüp kıskançlıkla bağırınca ona sevgilim var evet ve bu seni ilgilendirmez, demiş bulundum.
O da bana inanmayıp ondan başka birini sevemeyeceğimi bildiğini söylemiş bulundu.
E ben de boş durur muyum? Sevgilimin bu okuldan olduğunu ve o kişinin kimseyle konuşmayan, kızların aşk mektupları yazdığı, sürekli çıkma teklifi ettiği ama kabul etmediği için gay olduğu konusunda dedikodular bile çıkan Feza'yla sevgili olduğumu söyleyiverdim.
Aklıma ilk o gelmişti çünkü okuldaki neredeyse herkes Alperen'den çekindiği için cesaret edip benimle sevgili olmazdı.
Bir de...
Bir de kanıtlamam istendiğinde gaza gelip okul çıkışı herkesin dağılmasını bekledikten sonra köşede sigara içen Feza'nın yanına gittim ve evet şu andan sonrasını bende bilmiyordum.
Onu öpmüştüm ve yeşilleri ne yaptığımı anlamak ister gibi yüzümde dolanıyordu. Kenarda sinirden köpürerek bizi izleyen bir adet Alperen, Ecem ve ekürileri vardı.
Onlara baktığımı fark etmiş olacak ki göz ucuyla onların olduğu tarafa baktı.
Ardından yüzünü yüzüme yaklaştırıp kulağıma "Beni taciz ettiğinin farkındasın değil mi ufaklık?" diye boğuk sesiyle fısıldadığında kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Sesini ilk defa duyuyordum.
"Ç-çok çok özür dilerim."
Bu benim ilk öpücüğümdü. Siktir resmen gaza gelip mahvetmiştim her şeyi.
Ama bu sayılmazdı bence. Öpücük bile denmezdi.
Denmezdi değil mi?
Gözleri Alperen'den tekrar bana döndü. Sigarayı tuttuğu elini çeneme, boştaki elini belimi yerleştirdi.
Lâl olmuştum resmen.
Sigara kokusu parfümüne karışmıştı. Kokusunu bu kadar yakından almak genzimi yakarken sesli bir şekilde yutkundum. Utançtan yanaklarım kazarmıştı ve yanağımın üzerindeki eli bana hiç yardımcı olmuyordu. O kadar dibimdeydi ki gözlerim az önce öptüğüm dudaklarına kaydı.
Hafifçe benden uzaklaştığında göz göze geldik.
"Sevdiğin çocuk mu?"
"Ne?"
"Sinirden kudurmuş bir şekilde buraya gelen." bize doğru adımlayan Ecem'in çekiştirdiği Alperen'e baktım sözleriyle.
"Sevdiğim çocuk falan değil. Özür-" gözlerim hala Alperen'in üzerindeyken bitmek üzere olan sigarası yeri buldu. Çenemden tutarak başımı dikleştirdi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Alperen öylece orada kalırken bende donakalmıştım. Soğuk dudaklarımın üzerindeki sıcak dudaklarına karşılık veremezken o beni öpmeye devam ediyordu.
Belimdeki eli sıkılaştığında gözlerimi kapadım istemsizce ve Alperen görüş alanımdan çıktı. Sanki mekan değiştirmiştik. Onu itecek gücü kendimde bulamazken beynim bunun gerçek bir öpüşme olduğunu haykırıyordu.
Yumuşak dudakları, dudaklarımın üzerinde dans ediyordu.
Kendime hakim olamayıp öpüşüne karşılık verdiğimde yerimizi değiştirip sırtımı duvara yasladı. Başını hafifçe sağa eğip öpüşünü derinleştirdi, ona yetişemiyordum.
O an Alperen'i, Ecem'i herkesi unutuvermiştim.
Dudaklarındaki sıcaklık tüm vücuduma yayılıyordu resmen. Ateşli hastalık geçiriyormuş gibi kollarında titrerken yanağımı okşadı ve benden ayrıldı. Nefes nefese kalmışken titrekçe göz kapaklarımı araladım. Bizden başka kimse yoktu.
Gitmişlerdi.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedim sinirle göğsünden iterken. Gram yerinden oynatamamıştım ama belimdeki elini çekti. Kendimi boşluğa düşmüş gibi hissettim bir an.
Umursamaz bir tavırla "Ne yapmışım?" dedi cebinden bir dal sigara çıkarıp öpüşmekten kızaran dudaklarının arasına koyarken. Dudaklarına dikkatle baktığımı fark edince sırıtmıştı serserice.
"Beni öptün." dedim, benden bir adım uzaklaştı.
"Beni öpen sendin?"
"Ama ben-"
"Ama sen ne?" dedi açtığım mesafeyi kapatıp beni duvarla arasına tekrar sıkıştırırken. "Sen beni o saçma lise dramana alet edip öptün, ben de görevimi yerine getirip rolümü üstlendim."
"Küstah." dedim sinirle saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırırken. "Çekil gidicem."
"Küstah mı? Burada hem beni zorla öpüyorsun hem de üste mi çıkıyorsun ufaklık?"
"Ufaklık demeyi keser misin? Aynı yaştayız biz." dedim başımı hafifçe dikleştirip. "Üstelik hiç de zorla öpmüşüm gibi değildin." dedim gözlerimi kaçırarak. Boyu bir doksan olduğu için ona bakmaktan boynum tutulacaktı resmen.
"Konunun yaşınla bir alakası yoktu zaten." dedi beni geçiştirip baştan aşağı dikkatlice süzerken.
"Acıdı." dedi oyuncu bir tavırla cimciklediğim kolunu kendine çekerken. "Sapık gibi bakma o zaman."
Sigarasından derin bir duman çekti içine. Onun sınırlarından çıktım, bir an önce eve gitmek istiyordum.
"Gidiyor musun?" diye seslendi arkamdan.
"Sana ne?" dedim hafifçe ona doğru dönüp.
"O taraf çıkmaz sokak. Yanlış tarafa gidiyorsun ufaklık."
Utançtan kıtayı terk etmeyi düşünürken öfleyerek diğer tarafa doğru yürümeye başladım onu arkamda bırakarak.
Başım dönüyordu, o an için bir sarhoştan tek farkım alkol içmemiş olmamdı.
---
biraz cringe, biraz tatlı bol feelsle bir lise aşkııııı
özlemişimm
başlayalım bakalım yeni kitabımızaa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİSE DRAMASI
ChickLit[TAMAMLANDI.] "Beni öptün." dedim ondan bir adım uzaklaşıp. "Beni öpen sendin?" "Ama ben-" "Ama sen ne?" dedi açtığım mesafeyi kapatıp beni duvarla arasına tekrar sıkıştırırken. "Sen beni o saçma lise dramana alet edip öptün, ben de görevimi yerine...