[TAMAMLANDI.] "Beni öptün." dedim ondan bir adım uzaklaşıp.
"Beni öpen sendin?"
"Ama ben-"
"Ama sen ne?" dedi açtığım mesafeyi kapatıp beni duvarla arasına tekrar sıkıştırırken. "Sen beni o saçma lise dramana alet edip öptün, ben de görevimi yerine...
selamm ben geldim. satır içi yorumları ve oyları arttırabilir miyiz? öpüyorummm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Matematik dersindeydik ve hocanın kendi yazdığı soruyu kendi çözüp bizi sikine dahi takmadan derse devam etmesini izliyorduk.
Sınıftaki herkes sınava bir aydan az vakit kalmışken çıkmış çözen hocaya odaklanmışken Feza, gözlerini bana dikmişti. Dirseğini sıraya yaslamış eli yüzüne dayalı bir şekilde huzurlu bir ifade ile beni izliyordu.
"Dersi dinle." diye fısıldadım.
"Kulağım hocada." dedi göz kırpıp. Uzun kemikli parmakları nazikçe at kuyruğu yaptığım saçlarımı buldu.
"Saçlarını bağlamışsın bugün." dedi dudaklarını büzerek. Gözlerim dudaklarına kaydığında hemen kendimi topladım. Fazla yakışıklıydı ve bu bazı durumlarda zorlayıcı oluyordu.
"Yakışmamış mı?" dediğimde işte benim stiline juri olarak atanamamış modacı gibi süzdü beni.
"Yakışmış ama salık halini daha çok seviyorum." dediğinde kaşlarımı çattım niye yine dibimde bitmişti.
Edepte kalmamıştı bu yeni nesilde. Zaten göt kadar sıradaydık.
İri cüssesiyle yarıdan fazlasını kaplıyordu. Ondan uzaklaşmaya çalıştığımda serserice sırıtarak bir elini beline sarmış ve düşmemi engelleyerek beni kendine çekmişti.
"Düşeceksin."
"İmtihana girme sırası bende mi?" diye fısıldadım huysuz huysuz.
"Evet." dedi yüzüne yayılan tebessümle ardından yüzünü buruşturdu. "Bu kadar çalışkan bir öğrenci olmayı bıraksan mı artık?"
Belimdeki elini çekmese de tekrar derse odaklanmıştı. Bedenim bedenine yaslıydı ve bu beni mayıştırıyordu.
Belimdeki eli dersin sonlarına doğru sıkıntıdan olsa gerek sırtımda dolanmaya başladı. Zararsız takıldığı için ses etmeden hocayı dinlemeye devam ettim. O sırada sımsıkı topladığım saçlarım bir anda gevşediğinde kaşlarım çatılmıştı.
Feza saçımı açmıştı.
Tokamı bileğine takarken saçlarıma sanki kırılacak bir cam parçasıymış gibi nazikçe dokunarak düzeltti.
Düz belime kadar uzanan saçlarımı düzeltirken yine hayran bakışları yüzümde dolanıyordu. Feza'ya kızmak için ona döneceğim sırada gözlerim, iç güdüsel olarak buraya bakan kızı buldu.
