34.

1.5K 172 130
                                    

🎀

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎀

Bölüm adı
Sadece sevilmek istemiştim

🎀

Üşüyordu Jeffrey. Taehyung'un yanında olmadığı her vakit gibi şimdi de üşüyordu. Sıcaklığını özlüyordu peri güzelinin. Kollarının arasında olmasını özlüyordu. Ona sıkıca sarılmayı, doya doya öpmeyi, kafasını boynuna gömüp orada dinlemenin ne büyük bir nimet olduğunu şimdi daha iyi anlıyordu.

Elinde tuttuğu anahtardan ayırmıyordu bakışlarını. Taehyung'un ona emanet ettiği anahtardı bu. Bilge Kang sayesinde geri bulmuştu ve bir daha kaybetmekten korkarcasına sıkıca tutuyordu avucunda. Karşısındaki sandalyede kalın iplerle bağlı oturan vampire kaydı hissiz bakışları. Ağzı yüzü kan içerisinde kalmış, saçları çekiştirilmekten dağılmıştı. Kaşından ve dudak kenarından akan kanlar çenesine doğru yol alırken, yanağındaki koca morluk az önce attığı yumrukların eseriydi ve bu eserinden oldukça gurur duyuyordu.

Acımamıştı kardeşinin sevgilisine, bu saatten sonra acımayacaktı da kimseye.

Nefret ediyordu onlardan Jeffrey. Sadece bakmak bile midesini bulandırıyordu çünkü birçok kez ihanete uğramış bedeni artık ona ağır geliyordu. Sırtına yediği bıçakların sayısı artık sayamayacağı kadar fazlayken tek istediği yaralarının kabuk bağlamasıydı fakat dünyadan kaçan kardeşi ona hiç yardımcı olmuyordu. Aksine sonunu yazmak için elinden gelen her şeyi yapıyordu.

"Anlat! Ne biliyorsan her şeyi anlat." Arkadaşı Nicolas'ın sesini duyduğu vakit koyu düşüncelerden sıyrılıp onlara odaklandığında, saçından sıkıca tutulmuş vampire baktı tiksinerek. Çenesine bulaşmış kanlar artık boynuna doğru hareket ediyorken, yediği yumruklardan dolayı morarmaya yüz tutmuş gözleri kanlar içerisinde olsa da bu hali hâlâ Jeffrey'e yetersiz geliyordu. İçindeki öfke dinmek bilmiyordu. Eğer arkadaşı bıraksaydı onu burada gözünü dahi kırpmadan öldürebilirdi fakat ona engel olan arkadaşı yüzünden sadece izlemekle yetiniyordu.

"Adrian." dedi arkadaşı, yüzü kanlar içerisinde kalmış vampire yaklaşarak. "Benim sabrımı sınama ve Johannes'le kurduğunuz planları tek tek anlatmaya başla." Dişlerini sıkarak konuşuyordu Nicolas. Onun da artık sabrı tükenme noktasındaydı ve eğer saçından tuttuğu vampiri dakikalar içerisinde konuşturamazsa arkasında duran safkanı artık tutamayacağını iyi biliyordu.

Oysaki saatler öncesine kadar her şey iyiydi. Jeffrey ay ışığının altında dans ettiği perisiyle oldukça mutluyken, bu huzurlu vakitlerini önce çalan telefonu sonra ise dünyadan kaçan kardeşi bölmüştü. Korkuyla dolmuştu her hücresi. Bu korkusu Johannes'i gördüğünden değil, Victorian'ı her an kaybedebileceğindendi ve bunun düşünce bile onu mahvederken kapana kısıldığını hissediyordu. En ağır olanı ise bunları yapanın bizzat kardeşi olmasıydı. Yediremiyordu Jeffrey, kaldıramıyordu kardeşinin ihanetlerini.

bored | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin