Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎀
Bölüm adı Elveda Taehyung, bir sonraki hayatta yeniden karşılaşmak dileğiyle...
🎀
— jungkook —
Yaşadığım süreç boyunca gerçekliğini sorguladığım çok fazla ana tanıklık etmiştim fakat tam şu an kollarımın arasında huzurla uyuyan peri güzelimin gerçekliğini sorgulamayı hiçbir ana değişmezdim. Burada, benim yatağımda ve bedeni bedenime yaslı idi.
Dün yaşadığımız haz dolu saatlerin ardından bitkin düşen bedenini kucakladığım gibi önce duş aldırmış, daha sonra kendi dolabımdan seçtiğim bir tişörtü özenle üzerine giydirmiştim. Ben tüm bunları yaparken uykulu gözlerle beni izleyen bebeğim ise bulduğu her boşlukta yüzüme yumuşak öpücükler kondurmuş, tırnak izleriyle dolu vücudumu özür dilercesine okşamıştı.
Canımın yandığınıdüşünüyordufakat ben onun izlerini sırtımdataşımanın gururunu yaşıyordum.
Üzerini giydirdikten sonra aynı işlemleri kendime de uygulamış, minik kedi yavrusu gibi nereye gitsem beni takip eden bebeğimi kucağıma aldığım gibi yatağa yatırmış ve onu kendime çekerek sımsıkı sarılmıştım. Uykulu olduğu için birkaç dakikalık mırıldanmalarının ardından kollarımın arasında uykuya daldığında bana kalan tek şey, onu gün doğana kadar izlemek olmuştu.
Gece boyunca farkında olmadan yaptığı her harekete gülümseyerek şahit olmuştum. Ara sıra rüyasındayken mırıldanmasını, kollarını göğsümden hiç ayırmayışını, kokumu sesli sesli içine çekmesini ve büzdüğü dudaklarla bir bebek gibi ağzını şapırdatmasını hayranlıkla izlemiştim. Her hareket ettiğinde ayrılır gibi olan bedenlerimize kaybetmekten korkarcasına korkuyla sarılmasına içim giderek şahit olmuştum. Beni kaybetmekten korkuyordu. Birbirimizi bulmuşken ondan giderim diye korkuyordu. Çok ağır bir hasar bırakmıştım bünyesinde. Bunun gerçekliğini henüz daha iyi algılıyordum.
Onu izlerken kaç saat geçmişti bilmiyordum fakat güneş ışınlarının bebeğimin yüzüne vuruşundan anlamıştım ki gün doğmuştu. Mavi saçları vuran ışığın altında parıl parıl parıldarken, yüzünü göğsüme yasladığı için yalnızca sağ çehresine vuruyordu ışınlar. Rahatsız olmasından korkarak yüzüne baktığımda huzurla uyuduğunu görerek rahatlamıştım. Göğsüme sokulmasını seviyordum. Huzurlu hissettiriyordu.
Yanağını göğsüme yasladığı için büzülmüş dudaklarına iç çekerek baktığımda kirpiklerinin üzerine düşmüş birkaç mavi tutamı yavaşça kulağının arkasına iliştirdim. Şimdi yüzü daha net görünürken saatlerdir izlememişim gibi yeniden seyre daldım çehresini. Işıl ışıl parıldayan teni iştahımı kabartırken, göz kapaklarıyla gizlediği gözlerine özlem duyuyordum. Burnumun dibindeki saçlarından yükselen yoğun kokusu beni sarhoş edecek kadar büyüleyici bir güce sahipken belime sıkıca sardığı kolları beni kaybetmekten korkarcasına sıkı sıkıydı.
