Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎀
Bölüm adı Jungkook!
🎀
Taehyung
[yetişkin içerik, dirty talk]
Gergin soluklar bırakarak ezbere bildiğim patikadan hızlı adımlarla yürümeye devam ettiğimde, ara sıra hayvanların çıkardığı sesler haricinde hiçbir ses duymuyordum. Bulutlu havadan dolayı her an yağacak yağmura karşı tedbir almak istercesine üzerime geçirdiğim cekete daha fazla sığınırken, bir elimle kulağıma yaslı telefonu tutmaya devam ediyordum.
"Jimmy," dedim dakikalardır telefonun diğer ucundan bana eşlik eden arkadaşıma seslenirken. "Gergin hissediyorum." Birkaç tıkırtıdan sonra bir yere oturduğunu anladığımda beni bekletmeden konuştu. "Gerilmeni gerektirecek bir durum yok ortada. Sonunda ona kavuşuyorsun."
Beni heyecanlandıran cevabıyla dudaklarımı dişleyip derin bir nefes aldığımda hâlâ hayal gibi gelen gerçeği düşleyerek gülümsedim. "Evet, kavuşacağız." Sessizce mırıldandığım cümleyi duyup duymadığından emin olamasam da heyecandan titreyen parmaklarımı telefona daha sıkı sardım. Tam şu an onun yanına gidiyor, kollarının arasına bir an önce girmek için hızlı hızlı adımlar atıyordum. Onsuz geçirdiğim sekizinci günün ardından daha fazla dayanamayacağımı anlayarak aniden verdiğim kararla apar topar odama koşup üzerime bir şeyler geçirdiğimde, evden dışarıya kendimi nasıl attığımı hatırlamıyordum bile. Tek istediğim onun kollarının arasına girmek ve günlerdir uzak kaldığım kokusunu doyasıyla içime çekmekti.
"Onu görünce üzerine atlamayacaksın değil mi?" Jimmy'nin sorusuyla dudaklarımdan kısık sesli bir kıkırtı kaçtığında onun da güldüğünü çıkardığı seslerden anlamıştım. Şu an bu soruyu sormasının tek nedeni heyecandan gerildiğimi bildiğinden beni güldürerek rahatlatmak istiyordu. O her zaman iyi bir dosttu. "Bilemiyorum Jimmy, onu çok özledim. Her an kucağında bulabilirim kendimi."
Cevabımla beraber homurdanmaya başladığında kahkaha atarak yürümeye devam ettim. Yağmur hafiften çiselemeye başlamıştı. Kara bulutlar daha da ürkütücü olabilirmiş gibi şatoya yaklaştıkça daha da arttığında üzerimdeki ceketin kapüşonunu kafama geçirerek hızlandım. Islanmak istemiyordum. Beni bir an önce saracak bir çift kola ihtiyacım vardı.
"Hava bir anda bozdu kendini. Sıkı sıkı giyindin değil mi?" Jimmy'nin sıkıntılı ses tonunu duyduğumda gözlerim yavaşça üzerimde gezindi. Siyah kalın ceketin altına giydiğim beyaz bluz ince belimi açıkta bırakırken, onun altına kombinlediğim dizleri yırtık pantolonum ise çok da sıkı giyinmediğimi bas bas bağırıyordu yüzüme. "Kime soruyorum ki ben, tabi ki giyinmedin."
