23. BÖLÜM

5K 224 56
                                    

Koyu, Ezberbozan

Koyu, Ezberbozan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

23. BÖLÜM

Sıcak su bedenimi, bütün uzuvlarımı yakmıştı. Kalbimin gümbürtüsünü herkesin duyduğundan o kadar emindim ki, ama kimse gıkını çıkarmıyordu. Verda hızla başını kaldırmış, endişeli gözlerle bana bakarken yanlış bir şey söylemiş gibi Uğur'a döndü çatılan kaşlarıyla. "Sen ne diyorsun?" diye sordu; baskın, öfkeli, kan kusturan bir sesle. "Ben öyle bir şey mi söyledim Uğur?" Sesi daha tok bir hale gelmişti.

"Verda," dedim kuru bir sesle. Üzerimden bu yükü atıp eski halime dönmem gerekiyordu. Hiçbir şey anlamamıştı, ne Verda ne da Uğur. Ben sadece kafamın içinde dolaşan ve susmak bilmeyen şeytanın sesini duyuyordum. Şeytanlar yalancıydılar, şeytanlar manipülatiftiler. Şeytanların elini tutan bir daha doğru yolu bulamazdı. "Açıklama yapmana gerek yok-"

Sözümü hızla keskin bir bıçak gibi kesti. "Öyle değil Rana." Sesindeki baskınlık, iliklerime kadar işlemişti. Dolgun dudaklarını araladığında sinirli bir bakış attı yanındaki bedene. Uğur, yanlış bir şey söylemiş gibi gerilmişti ve tek bir cık sesi daha duyulmuyordu ondan. "Uğur geldi, evet." Diyerek başını eğdi, kabullenmeyi gösteren bir davranıştı bu. "Bana teklif etti ama benim sizinle beraber gitmek istediğimi söyledim sadece, kızacağını dair bir kelime dahi etmedim. Şimdi neden böyle konuştuğunu inan bende akıl erdiremiyorum ama gerçek onun dudaklarının arasından çıkanlar değil, benim dudaklarımın arasından çıkanlar."

Bakışlarım kısa bir es vererek Uğur'a döndü, ona kaşlarımı kaldırarak baktım Neden? Bunu söylemedim belki ama bakışlarımdan o cümle zehirli bir kan gibi ona doğru aktı.

Uğur şaşkındı ama daha çok mahcup bir tavırla önce Verda'ya baktı. "Ben tamamen yanlış anlamışım..." dedi kısık bir sesle. Yanağı içe doğru çöktüğünde, yanağının içini ısırdığını düşündüm. "Verda, kusura bakma. Sen Rana'lar gelmezse gelmeyeceğini, onlarla beraber gitmek istediğini söylediğinde ben Rana'nın sana kızacağını endişesi olduğundan böyle söyledin sandım."

"Kafanda kurmadan önce direkt karşındaki kişiye sorsaydın keşke Uğur." Diye söze girdim, buz gibi sesimle bana döndü mahcup bakışları. "Çünkü saçma sapan tavırlarım varmış gibi lanse ediyorsun. Üstelik böyle biri değilken. Verda hayatına istediği gibi devam edebilir, seni severim sevmem, bu onu ilgilendirmediği gibi onun seni sevip sevmeyeceği beni de ilgilendirmez."

İkisi de sustuklarında gözlerimi kapatıp derin bir en nefes verdim. "Yarın mıydı bu konser?" diye sordum düz bir sesle.

Verda'nın gözlerinin ışıldadığını gördüm.

Uğur, "Evet, yarın." Dedi hızlıca.

Sırtımda bir çift keskin gözler hissediyordum. Omzumun ardından baktığımda sınıfın kapısına, pervazına doğru omuzlarını yaslayarak bakan Ahmet'i gördüm. Kaşlarım anında çatılırken onunda benden farksız olmadı. Aynı anda seyir eden yüz ifadelerimizin ardından ona umursamaz bir bakış atıp tekrardan Uğur'a döndüm. "Tamam ben gelirim, Efe'ye de söylerim." Dedim alelacele. Konu bitsin ve Uğur gitsin istiyordum buradan, çünkü ardımda kapının orada duran beden her şeyi biliyordu ve bu beni sanki bataklığa kadar itip bir eliyle tutup korkuyla yaşatıyordu.

Orkideler AçtığındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin