7.

84 20 39
                                    

Hello aşklarım

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Yeni bölüme hazır mısınız?

O zaman hazırsanız başlayalım...

Hyunminli okumalar dilerim:)

Hyunminli okumalar dilerim:)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*
*
*

4 Gün Sonra Yazarın anlatımıyla:

O olayın üzerinden tam dört gün geçmişti ve seungmin o dört gün içinde hiç dışarı çıkamamıştı aslında çıkarılmamıştı. Bay kim odadan çıkmasına izin vermeyip bir de telefonuna el koymuştu. Telefonunu getirdiği zamanlar ise arkadaşlarından gelen arama ve mesajlar sayesindeydi o da hiç bir şeyi anlamasınlar diyeydi.

Seungmin de onlardan sakladığı için hasta olduğunu ve bu dört gün evden çıkamayacağını söylemişti. Gerçekten iyi bir durum da değildi. Yüzünde ki morluklar geçmeye başlamıştı ama vücudunda ki morluklar gün geçtikçe daha da can yakmaya başlamıştı.
Bayan jiso elinden geldiği kadar oğluna yardımcı olmaya çalışsa da o da kocasından dayak yiyordu. Seungmin bu duruma daha fazla dayanamayıp araya girdiğin de tekrar dayak yiyordu.

Seungmin'in kafasına takılan tek bir soru vardı o da o tam beş yaşına kadar babasıyla arası iyiydi. Şimdi nasıl bu hale geldiler ona anlam veremiyordu. Seungmin tam beş yaşından beri baba hasreti çekiyordu. Baba sevgisi ne olduğunu unutmuştu. Bir baba bir çocuğunu nasıl sever onu bilmiyordu hatırlayamıyordu. Babası saçlarını nasıl okşamıştı? Saçlarından öpmüş müydü yada geceleri uyuyamadığı zamanlar da anlatmış mıydı ona masallar. Seungmin bunların hiç birini hatırlayamıyordu.

Seungmin sonunda o lanet yerden çıkıp odasına gidebilmişti. Kendini dört günün sonunda ilk kez aynadan görebilecekti. Yavaş adımlarla odasında ki aynanın önüne geçip yüzünde ki yaralara bakmıştı. Yüzünde ufak tefek morluklardan başka bir şey yoktu. Tek düşündüğü vücudunda ki yaralardı acaba nasıl durumdaydı. Seungmin'in tereddütle elleri pantolonu'nun düğmesine gitmişti. Pantolonunu tamamen çıkartığın da bu sefer tişörtünü üstünden sıyırıp yere atmış sadece baksır ile kalmıştı. Şuan vücudu ile yüzleşecek cesareti kendin de bulamıyordu ama yapmak zorundaydı.

Yerde olan bakışlarını sonunda aynaya çevirdiğin de dudakları titremişti. Bembeyaz tenine bu morluklar hiç yakışmamıştı. Vücudunun her bir yanında büyük küçük bir sürü morluk vardı ve bu canını acıtıyordu. Gözleri her bir yerini turladığın da gözünden bir damla yaş düşmüştü. Kapı açılma sesini duyduğunda bakışları oraya kaymıştı. Elinde pansuman malzemeleri ile gözleri dolu bir şekilde ona bakan annesine bakmıştı.

Annesi o kadar güzeldi ki o bile bu dört gün içinde mahvolmuştu. O pislik adam annesine de el kaldırmıştı. Seungmin'in zoruna giden de annesini koruyamamış olmasıydı. Bayan jiso yavaş adımlarla içeri girip oğluna doğru yürümüştü. Gözleri küçük oğlunun her yerinde geziyor git gide dolmaya devam ediyordu.

"İlelebet Aşk" ~HyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin