Flawsome - Jikook

Sonuç

''Bana gelmek ister misin?''

Tabii ki masum bir teklif olmadığını biliyordum. İçim bir yandan deliler gibi gitmek istese de, aradığım şey bu değildi. Daha önceleri buna okey olsam da aradığımın bu olmadığını anlayınca bırakmıştım.

Aramızdaki cinsel gerilim zaten kilometrelerce öteden hissediliyordu.

Bunu söylediğinde tek beklentisinin cinsel olduğuna bir kez daha emin olmuştum. Davranışları beni sürekli ikilemde bırakıyordu ama bu sefer kesin emindim niyetinin ne olduğuna.

Aslına bakarsan, iki yetişkin insanız ve aramızda bunların olması normal ama ben bunu aramıyorum sorun burda. Vücudum başka türlüsünü söylese de kalbim bunun için fazla hassas artık.

Yine de kafamda kurmuş olmamak için sordum.

''N-nasıl yani?'' dedim, kekelemiştim. Lanet olsun ki bu kontrol edebildiğim bir an değildi.

''Ne nasıl Jimin, net söylediğimi düşünüyorum, seni evime davet ediyorum'' dedi düz bir tonda.

Sinirlenmiştim bu tavrına, ''Jungkook üzgünüm ama söylediğinden çıkardığım tek bir anlam var ve bu çok da hoşuma gitmedi'' dedim direkt olarak.

Sonra birden karşıma geçti, belimden tutup beni kendine yapıştırdı. Tanrım nefes alamıyordum yemin ederim ki nefes alamıyordum, burunlarımız birbirine değiyordu, erkekliğimiz birbirine değiyordu, içimi titretiyordu nefesi.

Dudaklarımı teğet geçerek, boynuma doğru dudaklarını değdirerek öpmeden, nefesini vererek konuştu ''hmm pekala, madem öyle istiyorsun'' derken gözlerim çoktan kapanmıştı bile. Kendimden geçmiştim ve delicesine teslim olmak istiyordum.

Aniden geri çekildi. Ben kendime gelmeye çalışırken taksi geldi, ikimiz de taksiye bindik. O öne oturdu ben arka taraftaydım. Sakinleşmek için derin nefesler alıyordum ama bir yandan da bunu çaktırmamaya çalışıyorum. Tüylerim diken diken olmuştu. 

Kafam allak bullaktı, sis bulutu her yeri kaplamıştı sanki. Hayal ettiğim ve gerçekte olan.. Biraz hayal kırıklığına uğramıştım.

Evimin önünde durduğumuzda kısaca bir baş selamı verip indim taksiden. Vücudum hala delicesine titriyordu. Hava soğuk değildi ama üşüyordum ve boynumdaki his bana hiç yardımcı olmuyordu.

Bir yanım pişmandı ama bir yanım böyle bir şey yapmadığı için gururluydu. Jungkooktan çok etkileniyordum ama hayal ettiklerim bunlar değildi. Kendimi kötü hissediyordum, gözümde bambaşka bir insana dönmüştü sanki.

✤✤✤

Eve geldiğimde ilk iş duşa girdim. Bir gram uykum yoktu, olanı biteni aklımdan atamıyordum. Bunu derhal biriyle konuşmalıydım ama maalesef ki Taehyung burda değildi.

Üstümü giyip kendime bir kahve yaptım. Boynuma yaklaştığı anı düşündükçe alt tarafım hareketleniyordu, içim delicesine titriyordu. Ben bunları düşünmeye dalmışken yine telefonuma mesaj geldi,

Bilinmeyen numara;

Selam Jimin ben Yoongi, eve sağ salim vardın mı merak ettim. Burda vaziyet gerçekten çok karıştı. Jin, Taehyung ile baş etmeye çalışırken sinir krizleri geçiyor, hallerini görmen lazım :D

Tahmin edebiliyordum ve gülüşüme engel olamadım,

'Selam Yoongi, evet evdeyim. Taehyungun durumu tahmin edebiliyorum ve bununla uğraşan ben olmadığım için bi miktar mutluyum :D ' diyerek yanıtladım mesajını

Yoongi;

Gerçekten de 'benim her haliyle muhteşem sevgilim nasılda mutlu baksanıza' diyerek adamın kafasını çekiştiriyor. Jin artık kalkalım yoksa ben intiharın eşiğindeyim diyerek dışarı sürükledi bizi.