Flawsome - Jikook

Güneş

Jungkook'un attığı mesaj tüm uykumu kaçırmıştı. Kalbim deli gibi atıyordu ve ne yapacağımı bilemiyordum. Tamam evet ondan etkileniyordum, bu düşünce beni heyecanlandırmıştı ama bu biraz.. çok bariz bir mesaj değil miydi ?

Mal mal ekrana bakarken tekrar bir bildirim geldi, Jungkook mu diye heyecanlanırken Jackson olduğunu gördüm,

Jackson;

Merhaba Jimin umarım rahatsız etmiyorumdur. Yarın kahve içiyoruz değil mi, bir değişiklik yok planda ?

Bu ne garantici ve ısrarcı bi çocuk böyle. Tamam demiştim zaten neden hala teyit etmeye çalışıyordu ki ?

''Evet Jackson içiyoruz, bir değişiklik yok" diye cevaplayıp kendimi uykunun kollarına bırakmaya karar verdim.

✤✤✤

Sabah yine Taehyung tarafından gür bir sesle uyandırılmıştım.

''Hadi kalk iki gözümün çiçeği, hissediyorum bugün harika bir gün olacak'' diye şakıyordu başımda.

''Taehyung her gün nasıl bu kadar neşeli kalkabiliyosun tanrı aşkına'' dedim sitemle.

''eh bitanem benim ruhum neşe dolu naparsın'' dedi edalı bir şekilde.

Bu hali beni güldürmüştü. O bana kıyafet seçerken ben de dün gece olanları anlattım. Gözlerini sonuna kadar açmış şaşkın bir şekilde,

''Jimin sana resmen sex diyor, inanamıyorummm!!!'' diye inletti ortalığı.

''Ayrıca Jackson ne yapışkan bi tip amk, bugün ona bi haddini bildireyim ben'' derken elini çenesine koyup düşünmeye başladı.

''E başka bir şey demeyecek misin Taehyung, napacağım Jungkookla''

''Napacağın çok belli değil mi Jimin'' dedi kıkırdayarak.

Off sana anlatanda kabahat diyerek kalktım yataktan. Bugün uzun bir gün olacak belli ki.

✤✤✤

Sonunda okula gelmiştik. İlk dersten sonra öğleden sonraya kadar dersim yoktu. Ben de o sırada Jackson ile kahveyi içer, bu işi bitiririm bir şekilde diye düşündüm.

''Jimin, hiç derse giresim yok bir de sabahın köründe geldik 1 ders için ya'' diye sızlanmaya başladı Taehyung.

''Hayırdır sabah çok hevesliydin noldu birden böyle'' diye sordum tek kaşımı kaldırarak.

''Jin daha gelmemiş, öğleden sonra gelecekmiş, dersleri yokmuş bugün'' dedi hüzünle.

''hmm şimdi anlaşıldı senin derdin aptal aşık'' diyerek yanağını sıktım.

Ders bittikten sonra kantine doğru ilerledik. Acilen kahve içip kendime gelmem gerekiyordu. Üzerimdeki uyku halini atamamıştım hala. O sırada aklıma geldi, Jin hyung yoksa Jackson da yoktu muhtemelen. Fakat yanılmıştım ne alakaysa Jackson gelmişti okula.

Taehyung gördüğü manzaradan pek memnun değildi 'ne gelmiş bu gereksiz, dersi de yokken anlamıyorum ki' diye sessizce söyleniyordu. Çocuk duyacak bir şey olacak diye düşünerek 'sus' diye dürttüm Taehyung'u. 'Ne var sevmiyorum bu meymenetsizi' diyip sustu neyse ki.

Jackson da tüm neşesiyle yanımıza geldi ''Merhaba Jimin nasılsın ?''

''İyiyim Jackson teşekkür ederim sen nasılsın, dersiniz yok diye duymuştum sen neden geldin?'' cidden merak etmiştim.