''Bu Junkook'a noluyor Jimin?''
Bilmiyordum, nereden bileyim. Adamın bir hali diğerini tutmuyor.
''Bilmiyorum Taehyung, bu sabah bana bu durumun ortamı sunumu etkilemesini istemediğini söyledi önce umursamaz bir tavırla. Sonra da davranışlarını sen gördün zaten, artık ne düşüneceğimi bilmiyorum'' dedim üzgün bir sesle.
Bu halimi görünce elini omzuma attı ''Ama çok iyi gidiyorsun Jimin, ben bile bi ara nasıl bu kadar umursamaz davrandığına şaşırdım'' dedi gülümseyerek.
''Batırmadım değil mi ?'' diye hevesle sordum.
''Ne batırması, sana ne diyorum ben bile şok oldum, harikasın'' diyip yanağıma bir öpücük kondurdu.
Dersler bittikten sonra hepimiz tekrar toplanmıştık. Jin hyung ve Taehyung benimle gelecekti fakat Jungkook ve Yoongi de bize katılmaya karar verdiler nedense. Çok sorgulamamaya çalışıp Hobi'nin yanına gitmek için yola koyuldum. Yoldayken arayıp biraz kalabalık geleceğimizi söylediğimde Hobi de sevinmişti.
''Hadi hadi hızlı ol, çok özledim seni'' diyerek kapattı telefonu.
Kısa bir yolculuğun ardından varmıştık. Studionun kapısından girer girmez Hobi resmen beni kucaklayıp "Seni çok özledim çoook" diyerek etrafında döndürmeye başladı.
"Dur şapşal, başım döndü ben de seni çok özledim" diyerek omzunu yumrukluyordum. Jungkook yine saçma sapan bir bakışla bizi izliyordu.
En sonunda beni bırakınca Taehyung da hani bana diyerek kucağına atladı Hobi'nin.
Sonra onu diğerleri ile tek tek tanıştırdım.
"Buyrun odama geçelim'' dedi, odasına doğru ilerledik. Dünyanın en cıvıl cıvıl odası daha da renkli bir hale gelmişti sanki. ''Ne içersiniz" diye sorup herkesin ne içeceğini öğrendikten sonra telefon açıp siparişleri verdi.
Ben şaşkınlık içinde odasını izlerken farketmiş olacak ki ''Hemen farkettin Jimin, bunları gelirken yanımda getirdim'' diyerek bir sürü oyuncak ve süs eşyası gösterdi.
''Hobi, sanki yeterince kalabalık değilmiş gibi tüm dünyayı buraya yığmışsın resmen'' diyince herkes gülmeye başladı.
''Sus aptal, bunlar benim eşsiz koleksiyonumun en nadide parçaları artık'' dedi edalı hareketleriyle.
Daha sonra içeceklerimiz geldi ve sohbete koyulduk,
"Nasılsın Hobi, nasıl geçti yarışmalar. Çocuklar iyi iş çıkardı mı ?"
"Sorma Jimin, başta çok zorlandık finale kadar nasıl çıktık inan bilmiyorum. Herkes çok heyecanlıydı ve bu yüzden dikkatleri çok dağınıktı ve ben kalp krizinin eşiğinden dönüp duruyordum. Ama başardık, 1nci olduk" dedi sevinçle.
Hobi dünya tatlısı ve sevecen biridir ama söz konusu iş olduğunda görüp görebileceğiniz en ciddi insandır. O yüzden onun hop oturup hop kalkan hallerini tahmin edebiliyorum.
"Yaa çok sevindim tebrik ederim" dedim ben de aynı sevinçle.
"Siz neler yaptınız, neler oldu ben yokken" diyince benim Jungkook olayım hariç olan biten her şeyi anlattık.
Birden dönüp "Yalnız Taehyung, resmen ağzınla kuş tutmuşsun" diyerek Jin hyunga bir iltifat savurunca, Jin onu artık en yakın arkadaşı ilan etti.
Yoongi ile bizim lisedeki olayı anlatınca önce bir sinirlense de sonraki davranışlarını duyunca o da benim gibi anında yumuşadı.
Sonra Jungkook'a dönüp daha önce hiç dans edip etmediğini sordu. Hayır cevabını alınca aslında dansa çok uygun olduğunu denemesi gerektiğini söyledi. O da aslında deneyebileceğini fakat bu konuda kendine pek güvenmediğini anlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flawsome - Jikook
General FictionEvet kusurların vardı, bu kusurlarınla benim için en kusursuz yine de sensin.