Artık sabah olmuşdu. Prenses saçını tarayıp, elbisesini giyib yola koyuldu.Az gitti çok gitti bir saray göründü. Saray çok büyüktü. Bir az baktı-bakdı ve gördü ki o saray düşmanın sarayıydı. Ama o sarayın yanından geçmek zorundaydı. İlerledikçe Aryata ülkesinin şehirleri ve yolları görünüyordu.Bir genç kız İsabellaya yaklaşık 5 dakika baktı ve yanına gidip sordu
-Sen! Hey sen! Dur! Sen bu ülkeden deylsin. Sen prenses İsabellasın. Burda ne işin var?! Yoksa tacı mi getirdin?
-Hayır! Bunu asla yapmam! O tac annemin sizin deyl! Sadece.... sadece seferdeyim! Bu kadar.
Bu genç kızın prenses olduklarını anlayan bazı muhafızlar onu yakalayıb Saraya götürdüler.
~Saray muhafızları onları kralın yanına götürdüler~
-Hmm...Demek Sen Reus'un biricik kızı İsabellasın?! Peki güzel bu o kadar iyi oldu ki baban şimdi seni vermem karşılığında tacı bana verir.
-Hayır, o... o .. veremez!
Prenses babasını kötü duruma düşürmemek için babasının suçunu üstlendi.
-Ben tacı kaybettim daha doğrusu çaldırdım ve babam bunu öyrenmemeli!
-Ne?! Demek bunun için sefere çıkdın! Seni sefere geri uğurluyorum ama o tacı bulub bana vereceksin.Ayrıca oğlumu ve veziri ı seninle göndericem. Çünkü sen ve vezirin kızsız kendinizi koruyamayacaksınız.
-Yanılıyorsunuz. Ben savaşçı bir kadınım. Bir şey olmaz.-Ah... Öyle olsun ama oğlumu ve vezirini göndereceğim.
Mecbur kalan prenses,prens ve veziriyle yola koyuldu.Ohio çok uzak deyldi. Sadece 2 gün. Prens prensesle konuşmak istedi ve prensese yaşını sordu.
-16. Benim 16 yaşım var. Ama bu seni hiç ilgilendirmiyor PRENS!
-Ah... benim 18 yaşım var ve bu tavrın bir prensese yakışmaz PRENSES!
-Ben sırf kral istedi diye seninle sefere çıktım yoksa yalnız gidecektim.
-Bak prenses, Ben babam gibi di'ylim.Sadece yardım etmek istiyorum ayrıca Ohio'ya yakınlaşdık.
Büyük ve görkemli bir saray,güllerle bezedilmiş şehir yolu. İnsanlar tuhaf giyinmişdi sanki biri @lmü$ gibiydi.Bir insana yakınkaşıb sorduk
-Kral canına kıymış. Ama nedeni bilinmiyor. Kraliçe çok üzgün ve oğlu Lexmark sanki yıkılmışdı.
Bu krallık Osfor krallığı ile anlaşmalıydı. Çünkü kraliçe annemin öz kardeşiydi. İsabella Saraya gidip kraliçe ve prensin önünde referans yapdı. Sonra onlara olanları anlattı.Kraliçe kardeşinden sonra eşinin ölümünü kaldıramıyordu.
-Bak, ablam ve kocam beni yalnız bıraktı. Eger sen de gidersen ben daha fazla yıkılırım ama baban daha da yıkılır. Sana annenin kılıcını veriyorum umarım hemen geri dönersin.
Ohio'dan çıktılar ve Sahya şehrine yola koyuldular. Bu yol tehlikeli ve karışıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Camdan gül
Mystery / ThrillerHırslı prenses ve ona takıntılı düşman tarafın prens'i ve her kesi iyileşdire bilecek tehlikeli gül