Sahya sehralarında saatlerce yol giden prenses prens ve vezirleri artık yorqun düşmüşdüler. Sahya'ya olan sefer tacı almak için deyl'de sanki ö₺mek içindi. Sahya'ya vardıkdan sonra annesinin tacını alan İsabella yolda sanki ö₺üzydü. Sahya sadece bir şehirdi ve çok az insan yaşıyordu. Bunun için tacı almak kolay olmuşdu. Ancak sehrada yöndemsizce yürüyen prenses ve prens kayboldu. Prenses daha fazla sıcağa dayanamayıp yıkıldı. Prens Philips korku içindeydi. Çünkü hava kararmaya başlamışdı. Prenses zorda olsa uyadı ve iki-sekiz-on yürümeye başladı. Bir sağa bir sola gidiyordu. Hastalık onu dahada yoruyordu. İsabellanın veziri Gihan onun bir gülü koklaması gerektiğini söylüyordu. -Ancak bu gülü koklarsa ve koku alırsa iyileşir. -Tamam bu gülü nerde bula biliriz? -Wein yolu üstünde Naihra diye bir şehir var. Orada bula biliriz. Prens prensesi alıp yola koyuldu. 2 gün geçdi ve suları yemekleri bitti. Artık prenses yavaşça gözlerini kapatıyordu. Naihra şehri görünüyordu. Ama gülü nerde bula bilirdiler ki? Kos-koca şehir, 2 saray. Bu bir az zor olucakdı. -Prensim acaba 2-ye'mi ayrılsak? Böyle geç olur. -Peki,o zaman yola koyulun. Az-çok şehiri aradılar ama bulamadılar. Sarayı aramaya başladılar. 4 katlı sarayı aramak.... Philips sanki prensesin ö₺düyünü hiss ediyordu. Ta'ki prenses Philips'den su isteyene'dek. -Philips,bana su ver... çok susadım -Sabret prenses, az kaldı. Prenses yeniden gözlerini yumdu ve Philips sarayda sanki kaybolmuştu. Ama sonunda son kata çıkdı. Ve bir sera gördü. Hemen oraya girdi. Ama.......
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
