1

533 44 8
                                    

30 aralık-2007

Gözlerimi açtığımda yakıcı güneş yüzünden tekrardan kapatmak zorunda kaldım , kendimi zorlayarak gözlerimi açtığımda odamda olmadığımı fark ettim. Jimi'nin sesini duymamla kafamı yan tarafa çevirdim, karşımda jin hyung ve jimin hyung vardı.

"Jungkook! Iyi misin?!"

"Evet..."

Konuştuğumda boğazımın acı hissettiğimde ayağa kalktım ve revirdeki aynanın önünde durdum. Boynumun belirli yerlerinde el izleri vardı. Boynumda ki el izleri canımı yakıyordu. Aklımda bir anı vardı biraz daha zorlayınca bu sefer daha iyi hatırlamıştım.

29 aralık-2007

Saat 12.09'du yatağa girdim ve gözlüklerimi çıkardım ve yanımdaki masaya bıraktım. Bugün kü şeyleri düşünürken gözlerim kendi kendine kapanmaya başlamıştı ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Gözlerimi araladım ve gözlüklerimi taktım. Saate bakınca saatin daha 2.40 olduğunu gördüm. Arkamdan bir gülme sesi gelince hemen arkamı döndüm.

Arkamda yüzünde maske ve şapka takan bir adam vardır yüzü karanlıkta belli olmasa bile yetimhanede kalmadığı belliydi.

"Se-sende kimsin?"

Dediğimde güldü ve yaklaştı

"Ne olmamı istersin?"

'Banane senin ne olmandan'

"Hâlâ sorumu cevaplamadınız"

Dediğimde  daha da yaklaştı ve

"Bana istediğin gibi seslen"

Dediğinde daha da sinirlendim ve yüzüne bir tokat attım, ama atmaz olaydım adam sinirle eliyle boynumu tutup yatağa yapıştırdı
'Lan piç söyleseydin sana vurmazdım'

Kendimce bağırıp adamı uzaklaştırmaya çalışıyordum ama adam benim 2 katımdı

"B-bırak be-beni..."

Dediğimde kapı birden açıldı ve içeri jin hyung girdi. Ama jin hyung girene kadar adam gitmişti. ' Lan oğlum gözlerini hafızama kazıdım gördüğüm ilk yerde öldüreceğim seni. Allah'ın psikopatı'

30 aralık-2007 

Dün akşam olan herşeyi jin ve jimin hyunga anlatmıştım hepsi anlattıktan sonra bana dönüp.

"Jungkook... bak şimdi beni dinle tamam mı?"

Dediğinde kafamı salladım.

"Bunu nasıl anlatıcam bilmiyorum ama... o adamın aynısını ben ve jimin'de görüyoruz."

Dediğinde gözlerim sonuna kadar açıldı.

"Pek-"

"Beni dinle jungkook! Ilk karşılaşmamda adam ilk önce yatağımın üstüne güllerle süslenmiş bir mektup yollad. Mektupta...
'Yetimhanedeki kırmızı saçlı çocuk 14 ocak 2006 yılında tuvalette ölü bulunacak' dedi"

'Pardon ama bu adam jin hyunga aşık amına koyayım.'
Kardeşimden bahsettiğini kırmızı saçlı demesinden anlamıştım ismi jeon hoseok'tu herkes onu deli sanıyordu ama o deli değildi  kardeşim çok zeki bir çocuktu hatta 6. Sınıfa giden çocukların yapamadığı soruları  yapabiliyordu.

"Jungkook... lütfen, ağlama bak dayanamıyorum ağlamana"

Dedi jimin hyung, hemen ellerimle gözyaşlarımı silip güldüm

"Bak, ağlamıyorum"

Dediğimde jin ve jimin hyung bana sarıldı
Jimin hyung bana bakıp

"Jungkook...lütfen hiç değişme"

Dediğinde güldüm ve

"Asla değişmem"

Dedim.

Tabii üçü de izlendiğini bilmiyordu.

último recurso|taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin