Kardeşi kendi gözü önünde öldürülen jungkook birkaç hafta sonra arkasında ona aşık bir katilin olduğunu öğrenir. Buna daha fazla dayanamayan jungkook yetimhaneden kaçar. Ama kaçar kaçmaz bir adam onu bulur. Yetimhanedeki hayatından daha kötü bir hay...
Sokaklardaki mağazalara bakarken dar bir ara sokağa girdim. Biraz daha yürüdükten sonra arkamda tanıdık bir ses belirdi "uzun zaman oldu küçüğüm." Bedenim kaskatı kesildi. 'Ölmedi mi bu ya!'
Derin bir nefes aldım ve arkamı döndüm "aaaa merhaba benim canım takıntılı katilim. Uzun zaman oldu öldüğünü sandım." Dediğimde adam gür bir kahkaha attı "Bana Jam de küçüğüm." Dedi ve duvara yaslandı küçüğün batsın kahrolası adam.
Jam kafasını başka tarafa çevirdiği anda ara sokaktan çıkmak için koşmaya başladım. Jam hırkamın şapkasından tutup beni durduğunda yere düştüm. Jam sinirli bir şekilde eliyle boynumu tutup nefes alamayacak duruma getirdi. Ellerimle jam'i engellemeye çalışıyordum ama hiçbir şekilde hareket etmiyordum.
Dizimi kaldırıp jam'in bacak arasına tekme attığımda jam üzerimden kalkıp duvara tutundu. Zaman kaybetmeden koşmaya başladığımda jam'in kahkası sessiz bir şekilde geliyordu. Ara sokaktan çıktım ve taehyung'un evinin bahçesine girdim.
Not:3 aydır taehyung"un evinde yaşıyorum.
Kapıyı çalıp beklemeye başladım. Kapı hızlıca açıldığında karşıma jimin çıkmıştı. Endişeli gözlerle bana bakıyordu. Hemen içeri girip Kapıyı kapattım. Jimine dönüp "jimin, jin'i çağır. Odama gelin" dediğimde kafasını salladı.
Birkaç dakikadır odamda bekliyordum. Kapı hızlıca açıldığında ayağa kalktım. Karşımda taehyung sinirli bakışları ile bana bakıyordu. Hiç düşünmeden eğildiğimde taehyung'un sinirli sesini duydum "sana kaç defa dedim karşımda eğilme diye". Ayağa kalktığımda taehyung'a baktı. "Şey... ne için gelmiştiniz." Dediğimde sinirli bir şekilde nefes aldı "geç kaldın." Dedi sert bir ses tonuyla. Başımı eğip yatağa oturdum.
(3 saat önce) Taehyung'tan
Önümdeki belgelerdeki isimlere bakıp, masanın köşesine bıraktım. Ellerimle gözlerimi kapattım, o küçük çocuk siyah gözleri dalgalı saçları kırmızı dudakları bana göre kısa olan boyunu düşündüm. Hafifçe gülümsedim "ahh çıldırıyorum" dedim. Arkamdan yoonginin gülme sesi ile kaşlarımı çattım "ooo taehyung aşık olmuş." Dediğinde ona bakıp "kıskanma yoongi." Dedim elini kaldırıp "kıskanmıyorum bende aşık oludum" dediğinde kaşlarımı kaldırdım. Yoongi gülümseyip "küçük civcive." Dediğinde gülümsedim.
Jungkook yanıma gelip dışarı çıkmak için izin istediğinde biraz düşündüm ardından izin verdim.
'ALLAH KAHRETSIN 2 SAATTE JUNGKOOK'U KAYBETTIM!!'
Kaç kere jungkook'un telefonunu arasamda açmıyordu. Birkaç dakika sonra yoongi telaşla yanıma gelip "taehyung jungkook geldi" dedi. Hızlıca jungkook'un odasına çıktım. Kapıyı açınca gözüme takılan ilk şey boynundaki izdi. Yavaşça önümde eğilince sinirle "sana kaç defa dedim karşımda eğilme diye" Diye bağırdım jungkook ayağa kalkıp "Şey... ne için gelmiştiniz?" Diye "geç geldin" dedim sert bir sesle yatağa oturup bana bakınca kafamı başka tarafa çevir8dim 'kızamıyorum da amk'
"Boşver neyse bu konuyu sonra konuşuruz" dedim ve çıktım. Arkamı dönüp gideceğim zaman jimin ile jin'le karşılaştım. Jimin bana bakıp gözlerini devirdi ardından içeri geçti 'piç'
Jungkook Bana meraklı bir şekilde bakıyorlar. Gözlerimi sıkıca kapattım ve "eski katil geri dönmüş" dedim gözlerimi açtığımda jin elini omzuma koydu "yalan değil mi?" Diye sordu kafamı olumsuz anlamda salladım. Jimin hala konuşmuyordu. Eli cebine gitti cebinden çıkarttığı mektubu bana verdi. Gördüğüm imza ile dona kalmıştım bu onun imzası.
Bölüm bitti bende katılınnasıl birşey olduğuna karar verdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
