Gözlerimi yavaşça aralarken kulağıma konuşma sesleri geliyordu. "Jimin, o öldü bay yugyeom dedi!" Diyordu jin, ardından jimin bağırarak "O adam delinin tekiydi jungkook'u sevmiyordu bile! Belki bir umut o olabilir" dedi, sesi sonlara doğru yalvarır gibi çıkmıştı.
En sonunda yatakta oturur pozisyona gelince ikisinin de gözleri bana döndü. Birkaç dakika boyunca kimseden ses çıkmamıştı. Birkaç dakikanın sonunda jimin "Sen...jeon jungkook musun?" Diye sormuştu, kafamı olumlu anlamda salladığımda derin bir nefes aldı. Jine bakınca şoka girmiş gibiydi.
Ağzımı açıp birşey diyeceğim zaman kapı büyük bir hızla açıldı. Içeri giren esmer adam "hepiniz okula geri gideceksiniz" diyince ayağa kalkıp "niye?" Diye sordum adam bana bakıp "uygun değilsiniz. Mesela jungkook sen fazla zayıfsın jimin sen fazla kısasın jin sen ise... bilmiyorum namjoon öyle istedi." Diyince kaslarımı çattım "Ne alaka ben yaşıma göre normalim" diyince tek kaşını kaldırıp "37 kilosun? Ve normal de 16 yaşındaki ınsanların kilosu 45'dir" diyince "onlar yanlış biliyor beni ölürseniz de o adamın yanına gitmem" dedim. Esmer adam yanıma gelip "neden?" Diye sordu, sinirle esmer adamı gösterip "lan siz bizi kaçırdınız ama ne işlerle uğraştığımızı araştırmadınız mı?" Dedim bağırarak. Adam sesten rahatsız olmuş gibi kulaklarını kapattı "Bana ne sizin geçmişinizden be!" dedi, sinirlendiği yüksek çıkan sesi yüzünden belli oluyordu. Ben de geri durmayıp "O zaman niye soruyorsun?" Dedim. adam bana bakıp "o adamın yanına gideceksin" dedi ve cıktı.
Jimin bana bakıp " jungkook... bize niye haber vermedin yaşadığını. Yanımıza gelseydin." Diyince tebessüm ettim "istedim. Hem de çok istedim ama o adam beni eve kilitledi." Gülümsemem yavaş yavaş solunca ikisine de baktım "o gün yetimhaneden kaçtığımda bir adam buldu beni 40 'lı yaşlarındaydı, bana dedi ki 'benimle yaşayacaksın ama benim kurallarımla' Ben de kabul ettim adam beni evine götürdü. Ama götürdüğü günün akşamı tuzla şekeri karıştırdığım için sabaha kadar işkence etti. Tam 4 yıl boyunca sayamayacağım kadar çok kez beni t@ciz etti. Işkence çektirdi. Sadece bir sözü yüzünden hiçbirşey yapamadım 'eğer bunları başka birine anlatırsan kardeşlerini öldürürüm.' Bu söz yüzünden kendimi koruyamadım." Soyleceklerım bittiğinde onlara döndüm. Jin ve jimin şok olmuş bur şekilde bana bakıyordu. "Seni o adama gönderemeyiz" dedi jin. Omuzlarını silktim "zaten gittiğim okul yatılı." Dediğimde kafasını salladı.
2 Saat sonra bizi okula göndermişlerdi. Özel araçlar ile okulu kapısına girince jisungu görmüştüm, yanında siyah saçlı kahverengi gözlü bir çocuk vardı. Jisungun yanına doğru yürürken jimin kolumu tutup "gitme...jeongguk" dediğinde yutkundum. Ardından jimin'e dönüp "hemen gelicem" Dedim ve jisunga doğru yürümeye başladı.
Jisung beni görünce gözleri dolmuştu. Hemen bana doğru koşup "aptal jungkook!ne kadar çok korktum biliyor musun?" Diye bağırdı. Ardından bahçeye çıkan jennie ve rose beni gördüler ve buraya doğru koştular. Jennie hızlıca bana sarılınca ben de ona sarıldım. Jisunga dönüp "jisung buradaki görevi bugün bitirelim. Patron zaten geç kaldığımız için kızacak." Deyince kafasını salladı. Arkamı döndüm ve jimin ve jine doğru yürüdüm.
Jimin karşıma geçip elini uzattı "Seni bir yere götüreceğiz...tabi, önce ki davranışımı görmezden gelirsen." Dediginde kafamı olumlu anlamda salladım. Elimi tutup okuldan çıktık birkaç dakika sonra büyük bir ormanın ortasında biryere gelmiştik.
Arka taraftan yaprakların oynama sesi ile kafamı o tarafa çevirdim. Ağzımdan çıkan tek kelime "yalancılar!" Olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
último recurso|taekook
FanfictionKardeşi kendi gözü önünde öldürülen jungkook birkaç hafta sonra arkasında ona aşık bir katilin olduğunu öğrenir. Buna daha fazla dayanamayan jungkook yetimhaneden kaçar. Ama kaçar kaçmaz bir adam onu bulur. Yetimhanedeki hayatından daha kötü bir hay...