14 ocak-2008
Soğuk ve karanlık bir odanın içerisindeyim, kulağımda bir ıslık sesi var. Ayağa kalkıyorum ama kapıya ulaşamadan ayağımdaki zincirleri fark ediyorum. Kapı aniden açılıyor ve içeri tanımadığım 30-40 yaşlarında bir adam giriyor. Adamın elinde bıçak var ve bana doğru geliyor, elindeki bıçağı bana savururken "hoseok senin yüzünden öldü" diyor.Gözlerimi hızlıca açtım ve yatakta doğruldum, yavaşça ayağa kalktım ve banyoya girdim. Sıcak bir duş aldıktan sonra kıyafetlerimi giyip çantamı elime aldım ardından dünden hazırladığım notu jin hyungun odasına bıraktım.
14 ocak 2008 yani kardeşimin öldüğü gün saat 11.50'de yetimhanenin soğuk duvarları arasındaki anılarıma elveda ediyorum.
Kim Seokjin
Gözlerimi araladım ve yatakta oturur pozisyona geldim. Gözlerimi sakince etrafta gezdiriyordum gözlerim masanın üzerindeki kağıdı görünce durdu. Bu olamaz demi.Ayağa kalktım ve kağıdı elime aldım üstünde yazan not beni tedirgin ederken okumaya başladım.
Not:hyung eğer bu notu görüyorsan lütfen okumadan önce jimin hyung, james ve lisa'yı çağır.
.
.
Birkaç dakika sonra herkes buradaydı. Notu elime alıp sesli bir şekilde okumaya başladım.14 ocak 2008 yılı saat 12.50'de yetimhanedeki anılarıma elveda ederek buradan ayrılıyorum. üzgünüm bu sizi üzmüş olabilir. Bana bencil diyebilirsiniz,ama artık dayanamıyorum kardeşimin ölü bedeni her akşam uykularımı kaçırıyor ve ben daha fazla dayanamıyorum. Buradaki son günlerimi sizle geçirmek istedim. Jin hyung belki sen anladın bu yüzden bana değişme dedin ama ben daha 7 yaşındayken değiştim, ben kardeşimin ölü bedenini gördükten sonra değiştim. Üzgünüm, size görüşürüz diyemiyeceğim. Elveda ailem kendinize iyi bakın.
Jeon jungkook
Notu okurken gözyaşlarımı tutamayıp ağlamaya başlamıştım. Kardeşim gibi sevdiğim çocuğu birdaha göremeyecek olamak zihnimi ele geçirmişti. Şuan herkes ağlıyordu, eğer bende ağlarsam kimse bizi durduramazdı. Sesimim gür çıkmasına özen göstererek.
"Ağlamayın!"
"Jin! Sen delirdin mi? Jungkook'u bir daha hiç göremeyecez" lisa'nın dediği yutkunmamı sağlamıştı .
"Ama şöyle düşünün, o şuan özgür ve mutlu" dediğimde herkes kafasını salladı.
Birkaç dakika daha benim odamda durduktan sonra herkes kendi odalarına dağılmıştı.
Jeon jungkook
Yerde oturmuş dinleniyordum, yaklaşık 5 saattir yürüyordum ve hala kalcak yer bulamamıştım. Arkamda duyduğum fren sesi ile arkamı döndüm. Pahalı görünümlü bir araba önümde duruyordu. Arabanın kapısı yavaşça açılınca içeriden 30'lu yaşlarında bir adam çıkmıştı.Adam bana doğru gelip çömeldi.
"Bu saatte niye burada oturuyorsun" dediğinde kafamı eğdim.
"Yetimhaneden kaçtım" diyince adam tebessüm etti ve sesini alçaltarak.
"Istersen sana sıcak bir ev verebilirim." Dediğinde kafamı hızlıca kaldırdım.
"Gerçekten mi?" Diyince bir elini çeneme koyup
"Evet, ama bir şartla" diyince kafamı salladım. Adam tekrar konuşmaya başladı
"Benim kurallarımla yaşayacaksın" dediğinde hızlıca kafamı salladım.
Adam elimden tutup beni kaldırdı ve arabaya doğru yürüdük. Arabaya binip emniyet kemerini taktım. Adam arabayı çalıştırdığı an korku bütün bedenimi sarmıştı. Acaba binmemeli miydim? Dediğim şeylerle kafamı olumsuz anlamda salladım. Gözlerimi kapatıp uzun zamandır güçsüz düşen bedenini dinlendirdim.
Tahminlerime göre yaklaşık 3 saattir yoldaydık çünkü yetimhaneden ayrılırken saat 12.50'ydi adamla karşılaşınca akşam 8.00'di şimdi ise saat akşam 11 yanı hesaplarsak 3 saattir yoldaydık.
Adam aynadan bana bakıp gülümsedi.
"Ahh sen çok aptal bir çocuksun biliyorsun demi." Dediğinde kafamı hızlıca kaldırdım.
"Ne demek istiyorsun" dediğimde güldü.
"Diyorum ki o kadar aptalsın ki sana ne yapacağımı bile bilmiyorsun." Dediğinde bedenim kaskatı kesildi. 'Sapık adam 1 bu adam 2 Allah'ım sen beni koru'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
último recurso|taekook
FanfictionKardeşi kendi gözü önünde öldürülen jungkook birkaç hafta sonra arkasında ona aşık bir katilin olduğunu öğrenir. Buna daha fazla dayanamayan jungkook yetimhaneden kaçar. Ama kaçar kaçmaz bir adam onu bulur. Yetimhanedeki hayatından daha kötü bir hay...