Felix;
Ağzımda ki sadece çubuğu kalmış lolipopu çöpe atıp okul binasından içeri girdim. Bok gibi bir gün daha beni bekliyordu. Bu saatte okul mu olur amk.
Her zaman ki gibi hayvanat bahçesinden farkı olmayan sınıfıma girip sessizce sırama oturdum. Telefonumdan saate baktığımda dersin başlamasına sadece iki dakika kaldığını gördüm. Bu süreçte kafamı masaya koyup kestirmeye karar verdim.
Etrafımdaki onca gürültüye rağmen mayışmayı başarmışken hocanın sınıfa girer girmez "Kapatın defterleri, sözlü yapacağım." demesiyle sudan çıkmış balığa döndüm. Hocam halis misiniz?
Tüm sınıfın ağzından oflama tarzı bir mırıldanma çıkınca hoca bağırdı, "Hiç oflamayın! Aldığınız sınav notlarını gördük. Bundan sonra böyle."
Hoca sabah sabah eşiyle kavga etmişti herhalde. Bu gerginliğin başka bir açıklaması olamazdı.
Kitaplarımı ve defterlerimi sıranın altına koyduktan sonra çenemi elimin altına getirip beklemeye başladım. Kim bilir bu sefer nasıl kazık sorular soracaktı.
"Sınıfın en düşük alanı ile başlayacağım..." dedi ve elindeki kağıda bakarak konuştu, "Han Jisung. Kalk ayağa."
Bastırmaya çalıştığım gülümsememle Jisung'a baktım. Dudaklarını okuyarak ettiği küfürleri görebiliyordum.
Çaresizce ayağa kalktı. Ardından hoca bir kez daha bağırdı, "SINAVDAN BİR ALMAK NE LAN?! TOPLAMA İŞLEMİNİ BİLE YANLIŞ YAPMIŞSIN."
Bütün sınıf götüyle gülerken Jisung'un pek umrunda gibi görünmüyordu. Klasik Jisung işte.
Hoca ufak çaplı azarlamasından sonra sözlüye başladı. Tahtaya bir matematik sorusu yazıp konuştu, "Yap bakalım."
Jisung'la beraber tahtadaki soruya bakarken ağzım şaşkınlıkla açılmıştı. Bırak onu, sınıfın en iyi matematiği olan Seungmin bile yapamayabilirdi.
"Hocam... biz konuyu işlemedik." dedi Jisung.
Hoca Jisung'un soruyu yapamayacağını anlayınca aşağılayıcı bir tavırla dudaklarını araladı, "Otur, sıfır."
Bunun üzerine Seungmin tahtadaki soruya yanıt vermek için elini havaya kaldırdı. "Cevap beş olmalı hocam." Doğru cevabı vermiş olacaktı ki hocanın yüzü gülmeye başlamıştı.
"Aferin oğlum. Sözlüne yüz gireceğim." dedi. Seungmin dışında sınıfla alıp veremediği bir şey vardı bu adamın. Sıkıntıyla bir nefes verip sıram gelene kadar beklemek için kafamı tekrardan masaya gömdüm.
...
Kulaklarımda yankılanan öğle teneffüsünü duyar duymaz ayaklandım. Sıkıntıdan patlamak üzereydim. İki ders matematiğin ardından iki ders de biyoloji işlemiştik. Eğer zil çalmasaydı beyin hücrelerim yavaştan vefat etmeye başlayacaklardı.
Arkadaşlarımla beraber sınıftan çıkıp kantine indik. Boş masalardan birine oturup muhabbet etmeye başladık. Bu ortamın kalitesi hiçbir şeyle ölçülemezdi.
"Ne demek soruyu bilemedim diye sıfır vermek?! Çıldırmak üzereyim." dedi Jisung isyanla. Bahsettiği kişi tahmin edeceğiniz gibi matematik hocamızdı. İsyanında oldukça haklıydı. Sadece soruyu bilemedi diye sıfır vermek fazla acımasızcaydı.
"Takma, sınıfı geç yeter." dedim onu motive edebilmek için.
"Sen sus, seksen aldın. Bir de 'Matematik bilmiyorum' diyerek etrafta dolanıyorsun." diye yanıt verdi.
En sonunda bizim not tartışmamıza dayanamayan Seungmin araya girmişti, "Ya sözlüleri boşver şimdi. Ben dönem sonu partisinde ne giysem diye düşünüyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Topunu Sikeyim | Hyunlix
Fanfiction"O manşet atarken kafama isabet ettirdiğin topunu sikeyim Hwang Hyunjin!" {Texting & Düz yazı} 🏅#1 - straykids 🏅#1 - bxb 🏅#1 - felix 🏅#1 - leefelix 🏅#2 - hyunjin 🏅#2 - texting 🏅#3 - minsung 🏅#3 - hayrankurgu 🏅#4 - skz 🏅#5 - hyunlix