38~

2K 293 909
                                    

Selammm, ben Daisy <3
Hikayeye geçmeden önce sizden ufak bir ricam olacak. Lütfen bölüm sonu yorumları 'yb' ve ya 'yeni bölüm' yazılarıyla doldurmayın. Sabırsızlık ve heyecanla beklediğinizi biliyorum fakat yorumlar kısmına girdiğim zaman gördüğüm tek şeyin 'yb at' gibi yazılar olmasını istemiyorum. Bu yüzden lütfen sadece hikaye ile ilgili ya da eleştirisel yorumlar yapın. İnanın bu beni çok daha mutlu edecektir.

Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim <3
Şimdi yeni bölüme geçelimmm


"Anne! Beyaz çorabımın tekini bulamıyorum." diye seslendim odamdan. Sanki yer yarılmış da içine girmiş gibi hiçbir yerde yoktu. Kaybolmak için bugünü mü buldun gerçekten?

"Nereye koyduysan oradadır." cevabını aldıktan sonra tekrardan aramaya başladım. Fakat bu girişimim de başarısız olmuştu.

"Yok işte!" dedim. Ardından annemin odama doğru geldiğini anladım. Ben bulamıyorsam o nasıl bulacak ki?

Kıyafet dolabımı açıp elini içeri daldırdı. Ne yapıyor diye izlerken beyaz çorabımı elinde görünce ağzım açık kaldı. Nasıl olabilir? Aynı yere üç defa bakmıştım!

"Ama..."

"Sus anneye cevap verilmez. Üstünü giyin de kahvaltıya gel." deyip odadan çıktı. Bense hala nasıl o çorabı nasıl bulduğunu anlamaya çalışıyordum.

En sonunda pes edip kahvaltı için mutfağa gittim. Masa her zamanki gibi donatılmıştı. Ve babam da buradaydı.

Sandalyeye oturduktan sonra, "Baba? Sen işe gitmedin mi?" diye sordum.

Olmsuz anlamda başını salladı, "Bugün izinliyim."

"Ah, dinleniyor olmana sevindim." dedikten sonra kahvaltı etmeye başladım. Karnım gerçekten acıkmıştı. Fakat yine de fazla yememeye dikkat etmeliydim. En azından bugün için.

Ah, size söylemedim değil mi?

Bugün maç günüydü. 12/F ile yarışacağımız gün. O yüzden giydiğimden tut, yediğim şeye bile dikkat etmek zorundayım. Aylardır beklediğim bu günde hiçbir aksilik olmamalı.

Biraz daha atıştırdıktan sonra çantamla beraber masadan kalktım. Bunun üzerine annem konuştu, "Nereye oğlum? Daha hiçbir şey yemedin."

"Ben doydum anneciğim. Size afiyet olsun." dedim ve ayakkabılarımı giyip evden çıktım.

Bir süre sonra okul binasının önüne varmıştım. Hayatımda ilk defa okula giderken bu kadar heyecanlı hissediyordum. Bu ise göğsümün sıkışmasına sebep olmuştu.

Okul binasının önüne vardıktan sonra hızlı adımlarla içeri girdim. Maç olacağı için ders işlenmeyecekti. O yüzden izleyicilerin gelmek gibi bir zorunluluğu yoktu. Fakat yine de nerdeyse herkes buradaydı.

Koridorda heyecanla yürürken arkamdan gelen "Böö!" sesiyle irkildim ve döndüm. Bu salak Jisung'du.

"Mal mısın lan korktum!" diyerek elimi kalbime götürdüm.

"Kork diye yaptım zaten eşek. Eğer korkarsan adrenalin hormonu salgılanır ve maçta daha başarılı olursun." dedi.

Bense göz devirerek cevapladım, "Görüyorum da Google'dan araştırmalar yapılmış."

Beraber güldük. Ardından kolumdan tutarak beni sürüklemeye başladı. "Hadi soyunma odasına gidelim. Bizimkiler gitti bile."

Söylediği şeyin üzerine hemen soyunma odasının olduğu kata çıktık. Kulptan tutarak kapıyı araladığımda gördüğüm manzara şaşırmama sebep oldu. Hem bizim takım hem de diğer takım çoktan oradaydı bile. Yedek oyuncular da dahil.

Topunu Sikeyim | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin