Erken yaşta Krallığından sürgün edilmiş olan Hyunjin, ileri hayatı boyunca korsan olarak devam etmişti yaşamına.
Genç ve yakışıklı olması, kurbanlarını daha hızlı galip etmesine yardımcı oluyordu. fakat bir gün gemisinde bir kargaşa meydana geldi...
Fici kaldırmayacağım. Siz okuyorsunuz, bu bana yeter. 😻❤️🔥
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bu şekilde silahlarını, kılıçlarını koyuyorlar. Bilginize.)
Şunu da söyleyeyim, Hwang soy adı hyunjinkendi buldu. Kraliyet soy adı başka. Yani Hwang Sam olarak biliniyor korsanlar arasında. Kraliyette Kim Hyunjinolarak biliniyor.
Medya aynı hyunjinle seo'nun kavgaya benzemiyor mu? (Adamlar hariç)
Hadi bakalım, okumaya başlayın 😉💋
İyi okumalar!! ☺️
_
Seo zaferle gülümsedi, haritayı alıp gitmeyi düşünüyordu. Ama şimdi eline böyle bir fırsat geçtiği için, bu gemiyi kendisine istiyordu.
Siyah inci, herkesin hayaliydi. Hyunjin bunu şans eseri sahip olmuştu. Seo'ya göre, bu gemi onun içindi. Hyunjin hak etmiyordu.
Hyunjin hızlı olmalıydı. Buradaki tüm adamları tek başına yenemezdi.
Çok geçmeden, kendi ekibi geldi. Seo onları unutmuş olmalı ki, kaşlarını çattı. Burada tek hyunjin yoktu.
Hyunjinin ekibi, onlara saldırmaya başlamasıyla hyunjin gülümseyip, seo'ya karsı bir atak yaptı.
İkili birbirine karşı kılıç savaşına girerken, hyunjinin ekibi ise seo'nun korsanlarına karşı savaşıyordu.
Jeongin, yerde gördüğü boş kılıcı alıp, gizlice hyunjine yürüdü.
Hyunjin son bir hareketle, seo'nun kılıcını yere düşürmeyi başardı. Kılıcının ucunu seo'nun boynuna tuttu ve ardından gülümsedi.
"İşin buraya kadarmış seo." Dedi hyunjin. Jeongin arkadan gelip, kendi kılıcını hyunjinin boynuna tuttu.
"Onun sonunu getirirsen, bende seninkini getiririm." Dedi jeongin. Bu ilk arkasından vuruşu değildi. Hyunjin eskiden aşık olduğu kişiye döndürdü bakışlarını.
