Secret Caché Du Pirate, HyunLix

Épisode-14

MERHABA!! NABERSİNİZ!

yb geldi! Ama bende geldim. Söyleyin bakalım en cok kimi özlediniz?? Yb mi ben mi??? Şaka şaka şımardım biraz 🦕⭐️

Evet, hemen geçelim, İyi okumalar!! 🌟

-

Aradan 2 gün geçmişti. Birbirlerine söyledikleri o sözler hakkında hiç konuşmamışlardı. Daha doğrusu felix utanmış, hyunjin ise düşüncelerinde kaybolmuştu.

Felix kitabını okuyordu.

Bu kitap farklıydı, bir takım tur rehberleri içindi. Gezilecek yerlerin nerede olduklarını, ve yerlerini gösteriyordu. Gezip görmek istediği çok yer vardı, hepsini işaretledi.

Wooyoung girdi içeri.

"Naber?" Dedi sıkıntıyla.

"Sıkılıyorum sen?" Dedi felix.

"Bende sıkılıyorum. Dışarı çıkmamıza izin vermiyorlar." Dedi woo sinirle.

"Haklılar, bir yerimizi incitebilirdik." Dedi felix.

"Yongbok, onlara hak verme!" Dedi woo.

"Tamam tamam. Napsak?" Dedi sıkılarak.

"Kaçalım?" Dedi woo.

"Nereye?"

"Yakınlarda bir tekne var, ona binelim. Bugün fener bırakacağız." Dedi woo.

"Neden?" Diye sordu.

"Bugün kraliçe ve kralın tanışma yıl dönümü. Herkes gökyüzüne fener bırakır. Bizde bırakalım!" Dedi heyecanla.

"Kaçarsak daha çok kızarlar, onun yerine onların gönüllerini alsak?" Dedi felix.

"Oww, mantıklı. Bekle sen onun aklını başından alacağım!" Dedi woo ve heyecanla çıktı. Felix onun bu haline gülümsedi ve odasından çıktı.

Hyunjinin kapısını çalmadan içeri girdi. Hyunjin tam o sırada üstünü giyinmişti. Felix'i görünce kaşlarını çattı.

"Keşke çıplak dursaydım." Dedi sahte üzüntüyle.

"Hyunjin, dışarı çıka-" diyecekken hyunjin sözünü böldü.

"Hyunjin değil, Sam. Ve hayır çıkamazsın." Dedi ve koltuğa oturdu.

"Peki neden?" Diye sordu, hyunjinin yanına gitti. Oturmadan ayakta bekledi, dizlerinin önünde durdu.

"Nedenini gayet iyi biliyorsun, yongbok."

"Ama lütfen, çok sıkıldım otur otur." Dedi felix.

"Hayır, kesin woo ile çıkacaksın. Olmaz. Düzgün durmuyorsunuz." Dedi hyunjin.

"Bir dakika, ben neden senden izin alıyorum ki? Woo izin alıyor çünkü San sevgilisi. Ama sen benim arkadaşımsın." Dedi felix bilmiş edasıyla.

Hyunjin tehlikeli bir gülüş atıp, önünde duran felix'i tutarak kucağına çekti. Ellerini beline yerleştirip orayı okşarken, felix'in boynuna yaklaştı.

Bugün neredeyse hiç felix'i görmemişti. Nedense içinde bir özlem vardı, yakın olmak istiyordu.

"Arkadaşlar birbirlerinin kucaklarında oturmaz, birbirini öpmezler ve hickey bırakmazlar yongbok." Diyerek felix'in kokusunu içine çekti.

"O zaman hiçbirşeyimsin. Yani istediğimi yaparım." Diyerek kalkmak istedi, ama hyunjin onu belinden daha da sıkı tutarak kalkmasını engelledi.

"Ya Sam lütfen! Gerçekten hiçbir şey Yapmayacağız. Sende gel! Dolaşacağız sadece, bana güvenmiyor musun? "