Kırmızı Leke: İnheritora (Askıya Alındı)

Bölüm 1 ~Merhaba İnheritora~

Yeni bir kurgu ile karşınızdayım. Şu an çok mutluyum. Bilmiyorum ama nedense bu kitap bana fazlasıyla umut veriyor ve kurgu olarak yazdığım her şey bana çok heyecanlı geliyor. Umarım siz de beğenirsiniz. Hadi başlayalım. İyi okumalar...

Başlama tarihi, saati ve dakikası bölümü. Hadi hemen yazın bakıyım.

_______

* * *

İşte o gün bugündür ben Salvia Krallığı'nın varisi ve aynı zamanda Salvia ordusunun başkomutanıyım. Yarın tam 19 yaşıma gireceğim, 23 yaşında Krallığı devir alacağım. yarın İnheritora'ya gideceğim. Neresi mi? Her 2 yılda bir 20 krallıktan; 10 Prens ve 10 prensesin Krallık eğitimini tamamlaması için yapılan bir okul. İnheritora yaklaşık 50 yıl önce yapılmış bir okuldur. Duyduğuma göre çok büyükmüş ve lanetli odaları varmış. Yok o kadar klişe değil. Belki de öyledir... Bilmiyorum, yaşayıp göreceğiz.

21 Yıl Önce

"Bu da ne? Kırmızı leke mi?"

"Evet bu neredeyse imkansız! Bu 50 yılda bir olur ve kralın yeni doğacak olan çocuğunda çıkmalıydı. Bunun hakkında Salvia Krallığı'nın soy ağacında bazı şeyler okumuştum. Herhangi bir aileden kraliyetin başına geçecek kişiler doğabilirdi. Bu da en son Kral Exal'ın yani Salvia Krallığı'nın 3. kralının annesi mavi, babası ise yeşil renge sahipti ama o kırmızı renge sahip olmuştu. "

"Şimdi bizim kızımız kraliçe mi olacak? Bunu hayal edemiyorum! Kraliçe Misty çok sinirlenecek."

"Evet, çocuğumuzu korumalıyız Judas. Her ne olursa olsun Misty çok tehlikeli bir kadın. Kraliçe Misty'nin yanında kralla konuşma."

"Tamam Ella ben hallederim. Şimdi sen dinlen. Ben Alice'nin Salvia Kartı'nı almaya gidiyorum. İşim yaklaşık 2 saat sürer. O zamana kadar sen hazırlan, birlikte krallığa döneriz."

"Tamam, dikkatli ol. Kimseye leke hakkında bilgi verme."

22 Yıl Sonra

Bugün güneşin selamı ile uyanamamıştım çünkü saat daha 5'ti ve güneş hiç gözükmüyordu. Odamda 5 tane turuncu lekeli vardı. Birisi yatağımı topluyor, birisi saçıma şekil veriyor, diğeri kıyafetlerimi hazırlıyordu. Diğer ikisi ise çantamı topluyor, kıyafetlerimi çantama yerleştiriyordu. Çünkü bugün İnheritora'ya gidiyordum. Sabahın en erken saatinde kalkmamın sebebini ise bana her şeyi bildiren bir asistanım olduğu için çok iyi biliyordum.

Kendisi Ema ve benim asistanım. Daha da önemlisi Kraliçe Misty'nin kızı. Nasıl mı bu durumda? Kraliçenin çocuğu doğduğunda turuncu lekeye sahipti ve mecburi olarak krallığa hizmet etmek zorundaydı. Kral da kendi kızı olduğu için onu çok zorlamayacak ve küçük düşürmeyecek olan krallığın rutin işlerini takip etmesi ve benim ile ilgilenmesi için görev verdi. Böyle de çok garip geliyor değil mi? Kralın kızı bana hizmet ediyor ve ben ise Krallık okuluna hazırlanıyorum. Vay be! Ne kadar değişik değil mi? Zaten Misty hayatta olsaydı şu anda kıskançlıktan kim bilir ne büyük büyüler yapardı.

Yaklaşık 3 dakika sonra odaya Ema girdi. Aramızda sadece bir gün olmasına rağmen benden boy olarak çok küçüktü. Boyunu yükseltmek için giydiği topuklu ayakkabılarla zar zor yürüyor, hatta daha dün ayağını burkup gözümün önünde yere düşmüştü. Topuklu ayakkabının sesleri benim ondan daha da kat ve kat nefret etmemi sağlıyordu. Aynı zamanda topuklu ayakkabıdan da nefret etmeye başlamıştım. Zaten pek sevdiğim de söylenemez.