Şansın Dönüşü

Yeni Baştan

Şimdi arkadaşlar şu an o kadar tıkandım ki anlatamam kurgu tahminimden, başlarda yaptığım bilandan bayağa bir farklı yere gitti. Final... Final yakın. Hem de çok. Hemen olayları toparlayıp final yapmayı planlıyorum. İnşallah bu planom tutar. Amin. Üzgünüm. Bölümler sık gelecek dedim söz verdim ama onu da tutamadım. Ama eğer toparlayabilirsem final de uzaklaşır.
Kıyamıyorum da ilk hikayem. Ama malesef.

"Sorun ne Rocky?Ross nereye gitti apar topar? "

"Nina Ross'un odasına git ve uyumana devam et. Birazdan gelir o."

Tam içim geçmişti ki Ross ve çocukların sesini duydum ardından da kapı sert bir şekilde açılıp aynı şekilde gürültülüce kapatıldı. Merak edip aceleyle indim aşğıya. Baktım Ross yok, o gitmiş.
Sorunca da Rocky beni de azarlayıp odaya postaladı. Yine ne olmuştu acaba. Offfff! Bana neden hiç bir zaman söylemiyorlar. Zaten Rocky'inde canı sıkkındı Ross'un da canını sıktı belli ki Rocky'in canını sıkan şey. Uyuyamam ki ama şimdi ben.
Kitaplığa ilerledim nir kitap aldım. Ross ile zevklerimiz benziyor. Hangi kitap olsa fark etmez.
Başlayayım bakalım.

Rocky'nin ağzından;

Canını sıkttı biliyorum anlattıklarım ama haklıydım.
Aqua gelmişti. Ve.. Ve Ross ile nişanlanmaları gerkiyordu. Nişanlanacaklardı. Lanet olası bir söz yüzünden. Biliyorum Nina ve o çok mutlular, eğleniyorlar, gülüyorlar birlikte. Birbirlerine nasıl değer verdiklerini de biliyorum,bariz bir şekilde görünüyor ama geçmişte bununla ilgiki verilmiş bir söz var ve Ross ta Aqua döndüğü zaman onunla böyle bir adım atmak zorunda olduğunu biliyordu. Ona onun geldiğini yani döndüğünü söylemek de bana düştü. Nereyre gitti ne yapacak onu ben de bilmiyorum ama hiç iyi şeyler olmayacak. Bu zaten belliydi. Şu anda da hepimiz salonda oturmuş kara kara düşünüyoruz. Riker hariç o hala gelmedi tabi.

Riker'ın ağzından;

Ne kadar zaman içeride kaldı bilmiyorum. Saymadım çünkü. Ama dışarı çıktığında onu kolundan tutup döndürdüm ve sıkıca sarıldım. Kafasını göğsüme gömüp ağlamaya başladı. Hıçkıra hıçkıra. İçeride ne olduğu ne konuşulduğu belli değil. Sedece bir ara o adamın çok yüksek bir sesle bağırdığını işittim dışarıda. Tanrım ne dedi acaba? Kovulduğu belli zaten ama sırf bunun için bu kadar ağlamazdı her halde. Bekledim o hıçkırdıkça içim gidiyor. Ama lanet olsun şu anda o bir ley diyene kadar elimden bir ley gelmiyor. Sadece ona sarılışıma arada biraz daha sıkılaştırabiliyorum. Bana ne olmuştu böyle. Ah Artaith! Bana ne yaptın minik cadı?
Ona böyle dediğimi duysa her halde göz yaşlarıyla ıslatmış olduğu tişürtüme bir de göğsüme indirdiği yumruk eklenirdi.

Dakikalar birbirini kovaladı. Hıçkırıkları önce iç çekişlere dönüştü sonra da yerini derin soluk alıp vermelere bıraktı. O sakinleşince göğsüme gömmüş olduğu yüzünü göğsümden kaldırıp kabarmış saçlarını yatıştırdım. Bu sefer de kafasını yere eğmişti. Çenesinden tutup kafasını yüzü beni görecek şekilde kaldırdım. Burnu ve yanakları kızarmış gözleri çimbil çimbil bana bakıyordu. Şu anda o kadar tatlı duruyordu ki anlatılamaz. Yani anlatılmaz yaşanır denir ya anlatılmaz görülür. Odada bana meydan okuyan kız ile şu an karşımda duran kız arasında Büyük Kanyon kadar fark vardı. Bu görüntüsü yüzümde ufak bir tebessüm oluşturdu.
"Anlatmak ister misin?"
Diye sordum tereddüt ederek biraz da. Sesim onu incitmekten korkar gibi hafif ve kadifemsi çıkmıştı.
Sadece kafasını salladı ve bununla da yetindi. Dışarıdan pek belli olmasa da duygusal okarak büyük bir yıkım içindeydi. Normalde olsa umursamazdım ama anlayın artık seviyorum işte. Beni Romeo yapacak olan Juliet'imi bulmuştum artık.
Ama yeter artık bu kasvetli havayı dağıtmak lazım.
Yüzümdeki hafif tebessümü hınzır sırıtışla değişirtirdim ve sorumu sordum
"Bize gidelim mi?" ve bir de göz kırptım.
Bakışlar anında değişti. Ne diyorsun sen halini aldı. Ve işte beklediğim an tokat geliyooooor. Ama yemezler canım elini tuttum ve bir ufak buse kondurdum.
"Bak işte asıl Artaith'i aramıza getirebildim.sen de men nerelere çektin. Fenasın hee. Hadi gidelim."
"Size mi?"
"Sonunda sesini duyabildik.Evet, bize."
"Ben gelmem."
"İnat etme. Gelirsin. Seni yiyecek değiliz. Nina ve Rydel ile de iyi anlaşıp kaynatırsınız biraz. Kafan da dağılır. Bak burdan sobrası diz çöküp yalvarmak onla da gelmezsen omza atıp kaçırmak olarak devam ediyor. Seç beğen al." deyip kahkaha attım." Onun taraftan da hafif bir kıkırtı duyuldu.
"Bunu evet kabul ediyorum."
Kafa salladı ve çıkışa doğru yürümeye başladık.
....
"Hey millet!"
Ses yok. Ne olmuş burada.
"Ne oldu burada, çekinme gel Artaith.Sessizliğin sebebi ne?Çocuklaar!"
"Kapa çeneni Riker!"
Ha? Ne olmuş da bana bağırıyor Rocky! Hem de kızların yanında.
Ahh! Artaith de korktu. Zaten çekiniyordu.
"Nina Ross nerede?"
Ses yok. Ne dönüyor burada.
"Kızlar siz yukarı çıkın. Artaith sen de onlarla git."
Üçü birden yukarı çıktı.
"Derdin ne Rocky? Eve geliyorum herkes suspus. Herkes buradayken Ross nerede? Eve geliyorum diye çıktı. Belli ki gelmiş ama ne oldu?"
"Apua geldi."
"Had-di beee! Ee be olacak şimdi bunlar nişanlanacaklardı o döndüğünde?"
"İşte sorun o Riker! Eve geldi siz yokken.
Ross'u aradı. Nina fark etmesin diye 1001 takla attım. Ross efendi ise olmaz öyle şey bir yolunu bulalım diye kudurdu gitti. Hala gelmedi. Yine nereye gitti kim bilir? Sen de hastahanelerde hemşire avında gez dur!" diye kısık sesle bağırdı bunu kızlar duymasın diye.
Desenize tüm düzem değişiyor, Yeni Baştan başlıyor diye.

Ross'un ağzından;

Gelmek zorunda mıydı? Madem gelecekti 2 sene önce neden gitti? Madem gitti neden şimdi dönüyor. Tam ben mutluyken her şey mutluluğumın ağzına sıçmak için mi birlik olmuş. Ninam gülüşü güzelim şimdi onu bırakırsam gülemez ki. O gülse bile ben gülemem. Tanrım ne yapacağım ben şimdi? Nasıl bırakıp mutluluğumu da giderim Apua'ya. Onunla nasıl mutlu olabilirim ki mutluluğun en kusursuzunu tatmışken Nina'da. Her şeyi nasıl sarabilirim en başa. Bu kadar kolay mı sanıyor bu kız da geri dönüyor. Dönmeseydi ya. Lanet olsun! Lanet olsun! Binlerce kez lanet olsun! Yeni baştan başlamam gereken hayata, Yeniden çıkıp gelen Apua'ya;Ninamı, aşkımı, biriciğimi,mutluluğumu, miniğimi üzüp ağlatacak olan bana!
Merhaba yeni baştan hayata. Bana cehennem olacak olan yeni ama bir o kadar da eski hayata.