Multimedyada Yiğit ve Yankı var.
Telefonu açmamla "Ufaklık" demesi bir oldu.
Bu oydu, Yiğit. Kaç gündür düşünmekten uyuyamadığım adam şuan telefondaydı.
"Yi-Yiğit" Lanet olsun!
Kekeledim, aptal Yankı!
"Benim ufaklık. Özledin mi beni? " dedi ukala haliyle.
" Evet aa hayırr ne özlemesi? Hem sen benim numaramı nerden buldun? Sapık mısın?! " diye saçmalamaya devam ederken susmamı sağlayan onun gülüşü oldu.
Telefonda bile kanımı donduracak güzellikteydi gülüşü. Var olan herşey onun gülüşünü kıskanabilirdi. Belki de bu kadar güzel güldüğünün farkında bile değildi.
Beni gerçek Dünyaya döndüren yine Yiğit'in sesi oldu. "Küçük hanım duyuyor musun?"
Bekletmeyip cevap verdim
"Ah, evet Yiğit. Dalmışım kusura bakma. "
" Yarım saat sonra sahilde oturduğumuz banka gel, konuşacaklarımız var."
Deyip yüzüme kapattı!
Yüzüme kapattı!
Yüzüme!
Aptal!
Ne konuşacak ki benimle hem ben nasıl okuldan çıkıcam?!
İnsan bir sorar müsait misin diye öküz! Mandaval! Hayvanat! Hıyar!
Hemen eşyalarımı toplayıp okulun arka kapısına koştum. Hemen gitmeliydim.
Çünkü sinirli birine benziyordu ve ister istemez tırsıyordum.
Okuldan çıkmamla yoldaki taksiyi çevirmem bir oldu. Bugün hastalığımı almıştım ve sanırım bütün haftalığımı taksiye vericektim.
Sahile vardığımda ordaydı. Yine denizle bütünleşmiş oturuyordu.
Beni farkettiğinde "Yanıma gel." dedi sert bir tonda.
Uslu bir çocuk olup sözünü dinledim. Yanına oturdum.
Konuşmayı düşünmüyordu galiba.
Yanına oturalı en az 10 dakika oldu o denizi seyrediyordu ben onu.
"Yiğit konuşacaktık? " dedim.
Bana baktı tebessüm etti. Ama bu tebessümü gözlerindeki karanlık tarafı yok etmiyordu.
" Konuşucaz güzelim konuşucaz da bana şu altına giydiğin ya da nasıl söylesem giymediğin eteği anlattıktan sonra konuşucaz" dedi.
Kızmıştı. Ama neden? Onu ne ilgilendiriyordu ki.
"Eteğimin boyu ideal Yiğit. Hem seni ilgilendirmez."
"İlgilendirir."
"İlgilendirmez!"
"Bir şey ikiletmeyi sevmem. İlgilendirir diyorsam ilgilendirir. " dedi kızgınca.
" Neden peki? " diye sordum.
Bekledi, bekledi.. Uygun kelimeyi arıyordu belki de.
Neden onu ilgilendiriyordu ki?
Bir süre daha düşündükten sonra cevap verdi;
" Bak küçük hanım, bundan sonra giydiğin elbiseden tut ayakkabıya kadar bana sormakta yükümlüsün. Aksi takdirde vereceğim cezalar hoşuna gitmez. Bundan sonra attığı her adımı haber vereceksin. Ha nedenine gelecek olursak, sen benimsin ufaklık. Bu saatten sonra benimsin, bana ait olansın. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dur Gitme
RandomAsla aşık olmam derdim gözlerinin siyahını görmeden önce. Beni hayata yeniden bağlayan adam; Dur Gitme!