Arayış

38 2 0
                                    

Multimedyadan Yiğit var.
Bana bir "Hoşçakal" bile demeden gitmesinin ardından yarım saat geçti. Ve ben hâlâ onun bıraktığı yerde,bıraktığı gibi oturuyorum.
Ona dair hiçbir şey bilmiyorum, ismi dışında tabi.
En azından ona dair bir telefon olsaydı elimde. Bir daha karşılaşır mıyız acaba?
Bunları düşünerek eve geldim. Anneler çıkmıştı nasıl mutlu oldum anlatamam. Kendime sade şekersiz bir kahve yapıp balkona kuruldum. Sigaramı yaktım ve derin düşüncelere daldım. Fazla sigara içen bir insan değilim aslında arada bir içerim.
Ama düşündüğüm kişi Yiğitti. Acaba ne gibi sorunları vardı? O da benim gibi ailesiyle problem mi yaşıyordu? Okuyor muydu? Acaba sevgilisi var mı?
Belki onu düşünerek kendi sorunlarımı unutabilirim.
Yiğitten;
Kız kardeşim Arya'yı düşünmekten geceleri gözlerime uyku girmiyor.
Ama şu Yankı aklıma gelmiyor değil. Güzel bir kız. Ve masum. Hayatı tanımayan en büyük sorunu ailesi sanan küçük bir kız. Belki de koruma içgüdüm ona itiyor beni. Onu sahilde bir şey demeden bırakıp Arya'nın yanına geldim. Kız kardeşim kemoterapi görüyor daha 10 yaşında.
Ve o kadar hayat dolu ki, bu hayat denilen şey hiç adil değil.
Kötü bir insan olmayı ben istemedim,insanların korktuğu görünce yolunu değiştirmek zorunda kaldığı bir insan olmak benim tercihim değildi. Ama dedim ya hayat adil değil.
Ama yine de Yankı'yı yanımda istiyorum. Kız kardeşimi koruduğum gibi onu da korumak ve sarıp sarmalamak istiyorum. Bu düşüncelerle sağ kolun Mete'yi aradım.
"Efendim abi?" diyerek açtı telefonu. Mete benim kadim dostum aynı zamanda sağ kolumdu. Yollarımız bir kavgada kesişti. Ona bir can borcum var.
"Koçum bir kız var,sarışın. Adı Yankı. Onun adresi,telefonu beyini bulursan bana hemen getiriyorsun." dedim.
Şaşırdı ve "Abi başka bilgi yok mu bir sürü Yankı var bu memlekette" diye hayıflandı.
"Beni ilgilendirmez koçum o kızı bana buluyorsun." dedim ve yüzüne kapattım.

Dur GitmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin