7. Bölüm

609 30 31
                                    

(3 hafta sonra)

Bugün komutanlarla bir toplantı yapılacaktı. Kuzey operasyonu ile ilgili ve benimde katılmam gerekiyordu. Üzerimi giyindim ve aynada kontrol ettim.

Silahını telefonunu cüzdanını ve anahtarını çantasına attı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Silahını telefonunu cüzdanını ve anahtarını çantasına attı. Ayakkabılarını giyip evden çıktı. Arabaya binip askeriyeye doğru ilerlemeye başladı. Bugün tatildi ve şirkete gitmeleri gerekmiyordu. Hızlıca askeriyeye ulaşıp toplantı odasını buldu. Gidip yerine oturdu ve beklemeye başladı. Onun gibi başka bölük komutanları da vardı. Komutanları gelince hepsi ayağa kalkıp selam verdi. Komutan oturdu ve toplantıya başladı.

Toplantıdan çıktıktan sonra ne yapacağımı bilmediğim için Minho'yu aradım. Telefon çalarken arabaya doğru ilerlemeye başladım. Minho telefonu açtı

- alo jea ne oldu toplantın bitti mi?

- evet bitti sen nerdesin

- askerlerle yurdun önündeki parktayız ne oldu sen iyi misin?

- iyiyim yok bişey geliyorum birazdan

- tamam bekliyorum

- tamam görüşürüz

Jea Minho'nun ne kadar üzülecegini biliyordu. Bu yüzden o da üzülüyordu. Gitmeleri gerekiyordu ama. Komutan ciddi bir operasyon olacağını ve garantiye almaları gerektiğini söylemişti. Bu yüzden onlar gidecekti operasyona. Çok az vakitleri vardı veda etmek için. Bu yüzden Minho'ya onu sevdiğini söyleyecekti. Eğer operasyondan dönemezse bilmesini istiyordu. Onlarla geçirecekleri sadece 3 günleri vardı. Bunları düşünürken parka varmıştı bile.

(Not:ben kendi hikayeme ağladım amk bune ya offf)

Arabadan indiğinde yanlarına doğru ilerledim. Önlerine geçip direk konuya girdim. "Toplantıda kuzey operasyonuna bizim gideceğimizi söylediler 3 gün boyunca sevdiklerinizle iyi anılar yaşayın ve her zaman olduğu gibi...ölmeye gittiğinizi unutmayın." Boğazım düğümlemişti söylerken ama söylemeyi başarmıştım.

Minho ayağa kalkıp yanıma geldi ve sarıldı. Ağlıyordu. Bana sarılıp "söz vermiştin..." dedi. Kendimi ağlamamak için zor tutuyordum. Benden ayrıldığında göz yaşlarını sildim. Diğerlerinde de durum aynıydı. Minho'nun kolunu tutup arabaya bindirdim. O yaşlı gözlerle bana bakarken "nereye" diye sordu. Bende gülümseyip "üç günümü sevdiklerimle geçirmek istiyorum belki olamaz mı?" dedim. Konuşmaya devam etti. "Sakın orada ölme tamam mı beni sakın bırakma yoksa arkandan gelirim" dedi gülerek. Ben buruk bir gülümsemeyle anlatmaya başladım "askeriyeye ilk geldiğinde sana ne derler biliyor musun? Üstünde üniforma olduğu sürece ölüm döşeğinde ki bir hastadan farkın olmaz. Elinde silahın varsa yaşama şansın vardır. İlk geldiğimde bana bunları söylediler. Asker olmak için uygun olduğumu düşündüm çünkü ben ölünce üzülebilecek kimsem yoktu. Ama şimdi olduğu için kendime o kadar kızıyorum ki" O bana bakıp "neden kendine kızıyorsun ki?" dedi. Gözlerime yaşlar akın etmeye başladığında onları geri gönderdim ve konuşmaya başladım. "Seninle tanıştım. Bu benim en büyük hatam olabilir." Minho bana anlamaz gözlerle bakmaya devam ediyordu. "Sana böyle bir acı yaşatmak benim suçumdu. Ne olursa olsun kabul etmemeliyim görevi" dedim. Eve gelmiştik gülümseyerek arabadan indim. Eve girdim ve hiç bir şey yokmuş gibi Minho'ya "aç mısın?" diye sordum.

Minho da benim gibi umursamamaya çalışarak "ben yapacağım" dedi. İkimizde ellerimizi yıkayıp mutfağa geçtik. Ben kek yapıyordum o ise makarna. Keki fırına attıktan sonra Minho'ya dönüp "üzerimi değiştireceğim yukarıda" dedim. O başını salladığında yukarı çıktım ve üzerime bir pijama giydim.

Yumuşak ve tatlı olduğu ayrıca sıcak tuttuğu için bu pijamayı giyip aşağı indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yumuşak ve tatlı olduğu ayrıca sıcak tuttuğu için bu pijamayı giyip aşağı indim. Minho beni görünce güldü ve "tatlı olmuşsun" dedi. Bende ona "sen her zaman tatlısın ben birşey diyomuyum" dedim. O gülümsedi. Makarna'nın sosunu hazırlıyordu. Ben bütün cesaretimi topladım ve konuşmaya başladım "Biliyorum seni daha çok üzmemek için belki senden uzak durmalıyım ama-" minho sözümü kesti ve "sakın benden uzak durmaya çalışma tamam mı" dedi. Ben gülüp "yapamıyorum zaten" dedim. Minho bana anlamaz gözlerle bakarken parmak ucumda yükselip yanağını öptüm.

Minho birkaç saniye ne olduğunu anlayamadan bana baktı. Ben tepkisini çok merak ediyordum. Ters tepki vermemesi için dua ediyordum içimden. Minho beklemediğim bir hareket yaptı ve beni tezgahla kendisinin arasına aldı. Dudağıma küçük bir öpücük kondurdu. Ben şok olmuş bir şekilde ona bakarken konuştu. "Seni seviyorum kim jea" dedi. Ben kalbimin atışlarından ne dedigini pek duyamasamda anlamıştım. "Bende seni seviyorum Lee Minho" dedim.

Fırından ses gelince Minho'yla tezgah arasından çıkıp fırına baktım. Keki çıkardım ve tabaklara koydum. Minho fırına sessiz bir küfür edip makarnayla uğraşmaya devam etmişti. Ben kekleri salonun ortasındaki sehpaya koyup yardıma gitmiştim. Ben gelene kadar o sosu hazırlayıp makarnayı tabaklara koymuştu bile. Tabaklardan birini alıp salona götürdüm. Minho diğer tabağı da alıp salona geldi. Minho film seçmeye çalışırken yanına oturup kafamı omzuna koydum ve "şu filmi izlemedim izleyelim mı?" dedim. Minho başını sallayarak beni onayladı ve filmi açtı. İzlemeye başladık.

1 saat sonra jea uykusu geldiği için kafasını Minho'nun boynunun girintisine sokarak uyudu. Minho jea'nin uyuduğunu fark edince onu kucağına aldı ve odasına götürdü. Yatağa dikkatlice bıraktı ve onu uyandırmamak için sessizce yanına uzandı. Jea'ye sarılıp uyudu. Bugünü ve yarını düşünmeden uyudu. O akşam jea hiç gitmeyecekmiş gibi hissetti...

Gitmeyecekti zaten minho kendini buna inandırmaya çalışıyordu. Sadece göreve gidip gelecekti. Hiç bir şey olmayacaktı jea'ye. En azından öyle umuyordu...

Kendi hikayeme ağladım. Bir dahaki bölüm yada ondan sonraki bölüm daha çok ağlayacağım galiba

Sonunu tahmin eden varmı?

Angst yazsam mı? karar veremedim.

Angst isteyenler el kaldırsın
✋✋✋✋

Yorum kıtlığı yaşıyorum okuyanlar lütfen yorum yazsın

Bu bölüm diğerlerine göre kısaydı. Özür dilerim.

~792 kelime~

ASKER×SKZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin