Jae sabah yataktan zar zor kalkıp minik kedisini sevdi.Ayaklarını sürüyerek mutfağa indi ve bir bardak su aldı.Telefonunu açtığı anda gördüğü mesaj ile şok olmuştu.Komutanından bir mesaj almıştı hemen mesaja tıklayıp ne olduğuna baktı.Gerçekten ne yapmaya çalıştıklarını anlamıyordu.Daha dün bir haftalık zor bir görevden gelmişlerdi.Şimdi ise onlar için kolay bir görev olacağına ve üstlenmesi gerektiğini söylüyordu. Komutanını aradı bir kaç çalıştan sonra telefon açıldı.
--Yeni bir görevi kabul etmiyorum askerler yorgun daha dün eğitimden döndüler. Ayrıca bizi iki üç tane idolü korumamız için görevlendirmeniz çok saçma! Görevi bizden almanızı arz ediyorum.
Hızlı bir şekilde kurduğu bu cümlelerin bir işe yarayıp yaramadığını merak ediyordu.Komutan otoriter sesi ile sakince cevap verdi.
--Reddediyorum. Görevi size veriyorum. Yarın sabah 11'de şirketin önünde olun. Sana ciddi bir iş gibi görünmesede bu idollere bulaşan kişiler normal antiler değiller o yüzden sizi gönderiyorum. Hem bu süreçte çok yorulmazsınız seneye gideceğiniz 6 aylık eğitim kampı için de dinlenmiş ve güç toplamış olursunuz.
Komutanının böyle konuşması sinirini bozmuştu ama ters bir şey söylerse atılabilirdi. Kabul etmekten başka şartı yoktu.
-- Bizi askeriyeden uzak tutmaya çalışıyorsunuz. Eğitimde gayet iyi bir iş çıkardık kuzey operasyonuna katılmalıyız. Bir kere daha düşünmenizi-
--Yeter! Bu bir istek değil emirdir! Kuzey operasyonuna katılıcaksınız fakat bir şartla bu görevi üstleneceksiniz.Bu bir emirdir!
--Emredersiniz komutanım.
Telefonu kapattı ve salandaki koltuğa kendini attı. Komutanın onları operasyona göndereceğinden şüpheliydi ama zorundaydı. Nasıl olacağını,kızların ne diyeceğini düşünürken iki kedisi kucağına atlayınca bu düşüncelerden sıyrılıp onları sevmeye başladı. Bir süre onlarla oynadıktan sonra "hadi gelin kahvaltı edelim" dedi ve kedilerle beraber mutfağa ilerledi. İlk önce onların mamalarını verdi sonrada kendine kahvaltı hazırlamaya başladı.
Kahvaltısını ettikten sonra odasına çıkıp duş aldı ve ne giyeceğini düşünmeye başladı. Bir kaç şey seçip giydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üzerini değiştirip aşağı indi kedilerini öpüp çıktı. Arabasına bindi ve telefonunu aldı.
Askeriii bölgee
Kim jae: kızlar acil durum herkez 1 saat içinde bizim atış poligonuna gelsin ben bu sinirle birinin kafasına sıkıcam
Park Minji:Unneimin sinirlerini kim bozduysa söylesin geberticem
Kim Yuna:hemen geliyom sakın ol unnie
Kang Eun Jee: bismillahhhh geliyom sakinnn
Lee Yongi:önemli bir şey olduğu kesin yoksa Unneim tatilde çağırmazdı
Hwang Mina:unnie iyi misin???
Song Lina: haydi bakalım kesin bir şey oldu bismillahh
Bang Hiwa:Allahu ekberrrr Allahım sen koru daha çok gencim
Kim jae: önemli bir şey olmasa çağırmazdım iyiyim bişi yok sadece yeni bir görevimiz var ve bunun hakkında konuşmamış lazım gelince anlatırım dikkatli gelin
Arabaya binip hızlıca poligona doğru sürdüm. Daha önce çok kez gelmiştik buraya o yüzden çalışanlar bizi tanıyorlar. Geldiğimde boş olan bir atış bölümüne geçip silahı aldım. İçinde mermi olup olmadığın baktıktan sonra ateş etmeye başladım. Bir kaç şarjör bitirdikten sonra stresim birazda olsa dinmeye başlamıştı. Arkamdan mina'nın sesini duydum. Mina içlerinde en küçüğü ve sanırım ona karşı daha korumcıyım. Koşarak yanıma gelip sarıldı ve iyi olup olmadığımı kontrol ettikten sonra söze girdi "ne oldu unnie? İyi mısın?" dedi. Hızlı ve endişeli konuşmaları beni güldürmüştü. "İyiyim herkes gelince anlatıcam hepinize tek tek anlatamam biraz bekle" kafasını sallayıp söylediklerimi onayladı. Bir kaç dakika sonra diğerleride gelmeye başladı. Hepsi mina'nın dediklerini tekrar ediyordu. Bende mina'ya söylediklerimi tekrar etmekten ezberlemiştim. Sonunda herkez gelince söze başladım." Bu sabah komutan beni aradı ve JYP entertainment diye bir şirketten bir kaç idolun koruma görevini üstlenmeniz gerektiğini söyledi." Herkes itiraz etiyor çok büyük bı gürültü çıkıyordu. Gürültüden nefret ediyordum. "Tamam yeter! Görevi sizin kadar bende istemiyorum. Fakat kuzey operasyonuna katılmak istiyorsak bu saçma görevi kabul etmek zorundayız" herkes düşüncelerin içine dalmışken Yuna heyecanla söze girdi ve "bence o kadar da kötü değil hem hep silahlarla dağ başında görev yapamayız evet o daha güzel olurdu ama iyi tarafından bakarsak idoller bizi çok yormaz bizde kuzey operasyonuna çalışırız." dedi. O içimizdeki en iyimser kişi olabilirdi. Aslında hak veriyordum ona,kolay bir görevdi ve operasyona hazırlanmak için vaktimiz olurdu. Hiwa kalkıp "hadi bu kadar düşünmek yeter yarın gidince düşünürüz ne yapacağımızı biraz atış yapalım yaaaa sıkıldım." diye ortaya bir fikir attı. Onun bu sözüne hepimiz ayaklanıp birer atış bölümüne geçtik. Eun jee "hadi yarış yapalım 5 el atış yapıcaz 10 puandan aşağıda atan öğle yemeğini öder." diye bir iddia koydu. Minji ilk kez mantıklı konuşarak "peki bir kişiden fazlası 10 puanın altında atarsa ne yapcağız?" dedi. Eun jee hiç düşünmeden " onuda düşündüm o zamanda kaybedenler aralarında bölüşürler" dedi. Bu sefer Yongi onları susturup "hadi yeter başlayalım artık" diyip kendi silahını kontrol etti. Herkes hazırlandığında başlatma görevi bana düşmüştü "ardı ardına 5 atış, hazırr ateş!" Beş el atış sesi duyuldu. Onların hepsini 10 puan atacağını bildiğim için bir atışımı 9 puana attım. Herkes silahını indirip puanlara baktı onların puanı 50 benimki ise 49'du. Lina "bilerek yapıyorsun unnieee" diyip bana çemkirdi. Onların itrazlarına dayanamayıp "ee madem çok istiyorsunuz aramızda sekize bölüp ödeyelim" diye onları susturdum. Hepsi susunca tekrar söze girdim "hadi bildiğim güzel bir pizzacı var gidip yiyelim oradan dağılırız." Hepsi kabul edince gruba konumu attım. Herkez arabasına binip konuma doğru ilerlemeye başladı. Pizzacıya gelince büyük masaya oturup siparişlerimizi verdik. Yemekleri yedikten sonra herkes evine dağıldı. Bende daha fazla düşünmeyi bıraktım ve eve gelince üzerime pijamaları mı giyip film izlemeye karar verdim. Türkçe biliyordum bu yüzden türkçe bir film seçip izlemeye başladım. Film bitince odama gidip yüz bakım işlerimi bitirdim ve günün en sevdiğim kısmına gelmiştik. Uyumak. Bazen 20-25 gün uyumak istiyorum. Çünkü uyuyunca hiç bir şey hissetmiyorum. Ne acı çekiyorum ne de mutlu oluyorum. Çok güzel bir şey uyumak hatta alnıma uyku❤️ben yazabilirim ama rezil olmak istemiyorum. Uykuyu ne kadar çok sevdiğimi anlatmak yerine uyumak daha mantıklı gelmişti. Ve kendimi uykuya teslim ettim.
Ahahahahahahahaha Çok heycanlıyımm ilk bölümmmm Çok mu uzatıyorum bölümdeki olayları İnşallah hoşunuza giderrrr Hepiniz muckladım Muckk<333 Şuraya bir şaheser bırakıyorum
