.
.
.
.
"Beni yaralayan hep benden bir parçaydı."
Sevmek kolaydır, Nefret etmekte öyle fakat birine güvenmek işte o çok zor bir şeydir. Birini delicesine sevebilirsiniz birinden ölesiye nefret edebilirsiniz ama güvenin bir dozu yoktur. Ya güvenirsin ya da temkinli olursun. Ben güvendim hem de çok fazla kendimden emin olmadığım kadar emindim ondan. O bana ihanet etmez. Edemezdi. Biliyordu ondan başka kimsem yoktu. Lee Minho beni sırtımdan bıçaklamazdı. Yani ben öyle sanıyordum...
.
.
.
Aynı gün Minho'dan:
Changbin'e bildiğim her şeyi anlatmıştım. Gözlerinin dolduğunu görebiliyordum fakat o ağlamaktan hoşlanmazdı özellikle düşman olarak gördüğü insanların yanında ve evet eski dostum Seo Changbin en az Chan kadar nefret ediyordu benden haklıydı da sonuçta herkes kazadan sonra bir seçim yapmıştı ve benim seçimim ortadaydı. Yanlış anlaşılmasın Chan'in suçlu olduğunu düşünmüyorum zaten öyle olduğunu düşünsem onun yanında olmazdım. Şuan burda olmamın tek sebebi ise yine Chan ve içimde onu korumaktan vazgeçmeyecek olan hisler...
Sessizliği bölen Changbin ile gözlerim gözleri ile buluştu. Nefretini ve öfkesini gözlerinden görebiliyordum. Zaten Changbin duygularını hiçbir zaman gizlemezdi.
Changbin
- Bu anlatıklarına bir kanıtı lazım bunun farkındasın değil mi? Seungmin'in birine donör olup kalbini bağaşladıysa elbet hastane kayıtlarından öğrenebilirim. Ve eğer yalan söylüyorsan Minho, seni doğduğuna pişman ederim.
Minho
- Yalan söylemiyorum. Ara hastaneden her şeyi öğren sonuçta Seungmin senin kardeşin bilgilerini seninle paylaşmak eminim yasaldır. Chan her şeyi illegal bir şekilde ve şans eseri öğrendi. Sana zaten her şeyi anlattım. tek söylemediğim şey ise yine Şans eseri benim de bağış yapılan çocuk yani Lee Felix ile tanışmam. Eğer bilmek istiyorsan bu detayı da anlatabilirim. Bu anlatıklarım karşılığında senden tek bir şey istiyorum.
Changbin
- Sen benden bir şey isteyecek vaziyette değilsin. Ya da bana şart koşacak!
- Fakat dediklerin doğruysa bu gerçek için sana borçlu kalmak istemem.
- Nedir o istediğin şey?
Minho
- Senden istediğim şey Changbin; kafayı bozduğun Chan'e zarar vermek yerine
"ayağında ki kelepçeleri işaret edip tekrar konuştum"
- Ayağında ki o şey çıktıktan sonra Felix, sevgilisi ve arkadaşı Jisung'u Chan'den korumanı istiyorum.
Changbin söylediğim şeye güldüğünde sinirlenmiş ve ciddi bir surat ifadesi takınmıştım.
Changbin
- Ooo sen ciddisin. çıkarım ne olacak peki Seungmin geri dönmüş olacak mı? hadi kalbin attığı bedeni korudum diyelim diğer ikisinin sorumluluğu niye ben de olsun oradan baktığın da kerize mi benziyorum. Seungmin'in kalbinin attığı beden bile pek umrumda değilken neden böyle bir yükün altına girecekmişim?
Minho
- O çocuğu gördüm Changbin, Felix'in Seungmin'den bir farkı yok tıpkı onun gibi saf ve güler yüzlü onun gördüğün an o sıcaklığı sen de hissedeceksin. Seni tanıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IF I STAY
FanfictionChan yıllar önce kazada kaybettiği sevgilisinin kalbinin başka bir beden de attığını şans eseri öğrenir. ölen sevgilisinin bağışlanan kalbi Lee Felix'te atarken. Chan bir şeklilde ona yakın olmak ister. Bilmediği şey ise Lee Felix'in zaten bir sevgi...