.
.
.
."İnsan kendinden kaçabilir mi? Duygularından, korkularından, hislerinden ve zihninin en karanlık yerinde olan arzularından. Cevabı hepimiz biliyoruz kaçmak kolay ama saklanmak. İşte o mümkün değil kalbimizde taşıdığımız her sırrın zamanla açığa çıkması gibi asıl kişiliğimizi de belli bir yere kadar saklayabiliriz. İstediğimiz kadar oyunlar oynayalım gerçek ensemizden kulağımıza acımasızca fısıldayacak sen bir korkaksın. Sen bir yalancısın. Sen bir düzenbazsın. Hadi gösterene asıl benliğini insanlara ne oldu seni sevmezler diye korkuyor musun yoksa. Hani cesurdun. Kendini ifşa edecek kadar yüreğin yok mu yalanların ve oyunlarının arasında... Sen bir yalancısın. Doğru gibi görünen korkak bir yalancı."
.
.
.
.
.
Jeongin
- Görüşme isteğimi kabul etmenin bir nedeni var değil mi? Madem buraya kadar geldik. Karşımdasın derdin ne söyle. Çünkü geldiğimizden beri beni dinlemek için burda olmadığın belli eğer öyle olsaydı şuan konuya girmiştin. Saatlerce beni izlemeni ve sessizce durmanı beklemeyeceğim Chan.Chan
- Haklısın. Seni dinlemek için burada değilim.Jeongin
- Ee o halde ne istiyorsun?Cebimden telefonu çıkartıp galeriye girdim. Bambam'ın bana gece attığı fotoğrafı Jeongin'in önüne koyarak dikkatini ekrana vermesini sağladım.
Jeongin
- Bu ne böyle ? Beni takip mi etiriyorsun. Sevgilim olduğunu düşündüğün birini elimden almaya falan kalkacağını söyleyeceksen uyarıyorum o fotoğrafta ki sevgilim falan değil. Yani istediğini alamayacaksın. Seni hayal kırıklığına uğrattıysam kusura bakma.Jeongin masadan kalkıp gidecekken onu bileğinden tutup sert bir sesle konuştum.
Chan
- Otur şuraya. Onun sevgilin olmadığını biliyorum. Ki sevgilin bile olsa onu elinden almak gibi bir niyetim de olmazdı senin gibi kalleş değilim.Jeongin gözlerini devirerek geri yerine oturdu.
Jeongin
- Ne istiyorsun o zaman. Neden beni takip ettirdin ve neden o fotoğrafları çektirdin?Chan
- Haklısın bir yerde seni takip etmiş olabilirim ama derdim sen değilsin.Jeongin sorgulayan gözlerle bana bakınca uzatmadan söze girdim.
Chan
- Yanında ki o çocuk. Onu nerden tanıyorsun?Jeongin
- Tanımıyorum.Chan
- Bana yalan konuşma Jeongin.Jeongin
- Neler oluyor ya hayırdır. Fotoğrafta ki çocukla bir ilişkin falan mı var? Çünkü eğer böyle bir şey varsa yeniden saçma sapan bir yanlış anlaşılmaya sebep olmak istemiyorum. Çocuğu tanımıyorum.Chan
- Saçma sapan konuşma çocukla ilişkim falan yok ki olsa seni buraya gömerdim haliyle fazla yanlış anlaşılmaya açık olurdun öyle değil mi?Jeongin
- Eee Chan madem sevgilin değil. Ne diye beni sorguya çekiyorsun.Chan
- Çocuğu nerden tanıyorsun Jeongin cevap versene sorumaJeongin
- Verdim ya tanımıyorum.Chan
- Lan benimle taşşak mı geçiyorsun. Tanımadığın birini evine neden götürüyorsun o zaman?Jeongin
- Bu seni neden bu kadar ilgilendiriyor ki?
Kim o çocuk ne istiyorsun ondan.Chan
- Sana ne Jeongin madem tanımadığın birisi seni ne ilgilendiriyor.Jeongin
- Evime girip çıkana karışan sen mi bana bu soruyu soruyor? Bas baya ilgilendirir. Çünkü dün gece o çocuk benim misafirimdi. Sende o çocukla bu kadar ilgiliysen bir derdin veya bir karın ağrın var belli ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IF I STAY
FanficChan yıllar önce kazada kaybettiği sevgilisinin kalbinin başka bir beden de attığını şans eseri öğrenir. ölen sevgilisinin bağışlanan kalbi Lee Felix'te atarken. Chan bir şeklilde ona yakın olmak ister. Bilmediği şey ise Lee Felix'in zaten bir sevgi...