Daha değil, daha senden uzaklaşamayacak kadar bağlandım sana

154 22 6
                                    

-Chaeyoung'ın gözünden-

Aralık olan kapıya doğru ilerledim, içeriden yüksek sesler geliyordu ve nerdeyse tartışma düzeyinde olan sesler beni içeri girmektense tartışmayı dinlemeye zorladı. Eğer içeri girersem konuyu dağıtacağıma emindim.

"Buna inanamıyorum, hepinizin bunu onaylıyor olmanıza inanamıyorum!"

Dedi Hyeri'ye ait olduğunu düşündüğüm ses, onun burada ne işi vardı ve inanamadığı şey neydi?

"Seni çok farklı düşünmüşüm Lisa."

"Hyeri nolur sakin ol."

Bu seferde Jisoo'ya ait olduğunu düşündüğüm ses Hyeri'yi cevaplamıştı.

"Hayır, o haklı Jisoo."

Sesin sahibi beni kapının aralık kısmından bakmaya itmişti ve gördüğüm ilk şey hıçkırarak ağlayan sevgilim olduğunda merakımın giderilmesine ihtiyacım kalmamıştı. Onu gördüğüm an konuştukları konuyu umursamamaya başlamış ve onu kollarımın arasına almak istemiştim.

Öylede yaptım, aralık olan kapıyı ittirdim ve hiç bir kelime etmeden Lisa'yı kollarım arasına aldım. Bir kaç saniye içinde onun kollarıda benim vücudumu bulduğunda hıçkırıkları güçsüzleşmişti.

Lisa'ya aşık oluyordum ve bunun geceleri beraber olduğum kadınla alakası yoktu. Belki böyle bir oyun oynamasaydı mutlu olabilirdik.

Lisa bana böyle bir oyun oynamasa hiç bir zaman ilgimi çeker miydi?

Bu onu haklı çıkartmazdı ama o zaman neden onu bırakırsam kaybolacakmışçasına kollarımla sarmalıyordum? Neden vücudum onunkine temas ettiği andan berdir kalbim çarpıyordu? Beni böyle bir ikilemin içine soktuğu için ondan nefret edemedim, sadece saçlarına kafamı gömdüm.

Buraya kendi ayaklarımla gelmiştim, kötü bir günün sonunda eskiden yaptığım gibi geceyi yalnız geçirmemek için kendimi bir bara içmeye değil onun yanına atmıştım. Yalnız olmamak değildi amacım, onun yanında olmayı istemiştim sadece. Benim yokluğumu fark etmiş mi görmek istemiştim.

"Chaeyoung."

Nefes almak için duraksadı.

"Beni terk ettin sandım."

Daha değil, daha senden uzaklaşamayacak kadar bağlandım sana demek istedim, daha değil kelimesi onu korkutacağından çok beni korkutuyordu.

"Hayır-hayır bu yapmayı istediğim son şey bile değil."

Neden böyleydi? Ondan intikam almalıydım.

Geri çekilip burnuna bir öpücük bıraktım.

"Çok kötü bir gündü."

"Benim içinde."

Etrafımızdaki hareketlenme yüzünden ayrıldık ama çok geçmeden parmaklarıma dolanan sımsıcak bir el hissettim, Lisa elimi tutmuştu bile.

Hyeri eşyalarını toparlamış, Jennie ve Jisoo'nun kapının önünde oluşturdukları sıraya katılmıştı.

"Gidiyor musunuz?"

"Sizin konuşacaklarınız vardır."

Beni cevaplayan Jennie olmuştu, dudaklarımı birbirine bastırıp konuştum.

"Özür dilerim Jennie."

"Hiç sorun değil, zamanın olunca ara."

Gülen bir surat ve arkasından göz kırpmayla kapıdan ayrıldığında diğerleride onun arkasından çıktılar. Parmakları birbirlerine kilitlenmiş ellerimizi kaldırıp onun elini öptüm, diğer elimi de beline atıp kendime çektim.

"Senden daha çok özür dilerim sevgilim."

Dolu gözleriyle bana yavru ceylan gibi bakıyordu, bu kadarına kıyamazken ben bu kızdan nasıl intikam alabilirdim?

"En azından buradasın."

"Buradayım."

Arkalarından bakıp kapıyı yavaşça kapattım, Lisa'ya döndüm.

"Jennie ve Jisoo'yu anlıyorum ama Hyeri neden buradaydı?"

Tek elim hala onun belindeydi, aramızdaki boşluğu kapatıp bedenini benimkine bastırdı.

"Beni yalnız bırakmak istemedi."

"Mmhh."

Sadece mırıldamayla cevap vermek yeterliydi, Hyeri'nin Lisa'dan hoşlandığını en baştan beri biliyordum. Hyeri bana bunu ağzıyla söylememiş ama yaptığı şeylerle açıkça ifade etmişti.

Bizim bölümümüzle alakalı olmayan maliye dosyalarını önüme götürüp Lisa'dan yardım almayı tavsiye ederek ya da onları çalışmak yerine sohbet ederken yakaladığım gün Lisa'yı gönderdikten sonra bana Lisa'nın ne kadar iyi ve eğlenceli birisi olduğunu anlatarak.

Kollarımın arasında neredeyse uyuyakalan kız beni düşüncelerimden ayırdı. Büyük bir esnemeden sonra kafasını boynuma gömmüştü.

"Uyumak ister misin?" Ne kadar sormak istemesemde sormuştum, biraz zaman geçirmek isterdim.

Kafasını sallayarak beni onayladı, bense onu bırakmadan yanıma aldım ve yatak odasına ilerledim.

"Sabah kahvaltıda ne istersin?"

"Ne yediğim umrumda bile değil, uyandığımda yanımda olur musun?"

Gülerek onayladım onu.

-
merhaba sanırım aylar oldu çok üzgünüm

üniversite vize haftası derken biraz kendi hayatım içinde kayboldum

beğendiğiniz beğenmediğiniz kitap hakkında önerileriniz ve ya tartışmak istediğiniz herhangi bir şey için burdayım(kitap hakkında konuşmayı hala seviyorum)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

mask on (chaelisa)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin