mask on (chaelisa)

Tanrının favorisi

Koşarak odama girmiş ve kapımı anında kaptmıştım, kalkıp inen göğüsüme hala engel olamazken odamda oturmuş merakla bana bakan gözler sakinleşmemi sağlamıştı.

Jimin ağzını kapatmış, Taehyung ve Jungkook kahkaha patlatmışlardı, bense suratımda aptal bir gülümsemeyle sadece onlara bakıyordum.

"Gülmesenize." Söylediğimle etraftaki kahkahaların şiddeti yükselmiş Jimin işaret parmalıyla boynumu ve göğüsümü işaret etmişti.

"Halini gördün mü? Bu kadın içeride sana ne yaptı?"

Utangaç bir şekilde aynaya ilerlediğimde boynumda moraracak bir diş izi ve göğüsümde tişort ve südyenimin açık bıraktığı yerlerde kızarıklıklar vardı. Onları gördüğümde alt tarafımın sızlamasına engel olamamıştım, nasıl kalkıp gidebilmiştim bilmiyordum daha fazlası için ona yalvaracak bir haldeyken nasıl onu reddetmiştim?

Elimi boynumda diş izlerinin olduğu yerde dolaşırdım, kafamı geriye kaldırıp gözlerimi kapattığımda bunu yaptığı an gözlerimin önünde canlanmış ve beni olduğum durumdan daha zor bir hale sokmuştu.

"Yarın şovun var biliyorsun değil mi?"

Taehyung'ın sesiyle Chaeyoung'ın hayali dokunuşlarından kurtulmuş ve gerçek hayata geri dönmüştüm.

"Biliyorum."

"Bu izle nasıl çıkmayı düşünüyorsun?"

Yüzümde şeytani bir sırıtma oluşmuştu, arkamı aynaya dönüp makyaj masasına yasladım ve yüzümü onlara döndüm.

"Saklamak istediğimi kim söyledi? Kıyafetimin bir parçası olarak çok yakışacak bence." Ama şimdilik kapatmalıydım, Pranpriya'nın zamanı bitmiş ve arkadaşını aşık olduğu patronunun yanından alması gereken Lisa olmuştum.

Ben tekrardan giyinirken çocukların kendi aralarında fısıldaştığını duyabiliyordum.

"Düşündüğünüz şey olmadı bu arada."Söylediğimle fısıltılar durmuştu.

"Ne oldu o zaman?"
Jungkook atlayarak sordu.

"Olmasını istedim, çok fazla istedim ama içimdeki bir şey beni durdurdu." Sadece sessizce devam etmemi bekliyorlardı, derin bir nefes alıp verdim ve yüzümdeki makyajı aynaya bakarak çıkartmaya devam ederken konuştum. "Olmaması gereken şeyler oluyordu, bunlar için daha çok erken." Arkamdan hiç bir ses gelmeyince elimdeki pamuğu makyaj masasına bırakıp onlara döndüm. "Değil mi? Sizce de erken değil miydi?"

"...Yani."

"Mhhm..."

Beni onaylamak zorunda hissettikleri için sadece mırıldanıyor beni direkt olarak onaylamazken aynı zamanda da reddetmiyorlardı.

"Ne yapmamı bekliyordunuz? Onunla hemen beraber olmam mı gerekiyordu?"Yükselişimden sonra beni sakinleştirmek için ayağa kalkan Taehyung olmuştu. Ellerini iki yana sallayarak beni reddetmiş ve yumuşak bir tavırla bana yaklaşmaya başlamıştı.

"Hayır-hayır, sen ne zaman istersen o zaman olacaksınız ama bizi onu reddetmen şaşırttı."

Jungkook Taehyung'ın arkasından kalktı ve o da yanıma geldi.

"Seni yargılamıyoruz, sadece ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyoruz."

"Ben bugün odada söyleyeceğini düşünmüştüm."

Diyerek sohbete dahil oldu Jimin, o da diğerleri gibi ayaklanmış ve yanıma gelmişti.

"Bunu ona söylemeyerek her şeyi daha büyük çıkmaza sokuyorsun Lisa, en kısa zamanda haberi olmalıydı."