Odada bir sürü kan vardı. Çok korkuyordum.Odada maskeli , eli kan içinde olan uzun boylu olan bir adam vardı. Adam beni görünce maskeyi ve elindeki eldiveni çıkardı evet evet bu Stewe idi. Stewe'i böyle görünce dilim tutuldu. Çünkü birisinin göğüs kafesini açmış ve kalbini alıyordu.
İşin ikonik yanı kız yaşıyordu ve çığlık atıyordu. Gördüklerimle kalbim hızlanmaya başladı ve ortalama 5 dakika sonra bayılmıştım. Uyandığımda odamdaydım ve sabah olmuştu. Başımda bir adam duruyordu. Bana " Ne gördüğünü biliyorum sana Stew yerine bir süre ben rehberlik yapacağım, ben Alex" dedi.
Ben cevap veremeden devam etti "Seni korkutmak istemiyorum ama buradan kaçmanın yolu yok, birde odandan çıkamazsın bunu aklından çıkarma ve önemli bir kural daha beni sinirlendirme!" dedi. Beni sinirlendirme kısmına çok baskı yapmıştı.
Demek ki bu konuda bayağı ciddiydi. Tamam anlamında kafamı salladım. Daha fazla uzatmadan odadan çıktı ve kapıyı kilitledi. O çıkınca kaçmaktan emin oldum. Çok gizemli konuşmuştu çünkü.
Evet en önemli kuralı çiğniyordum ama buradan kaçmalıydım. Sanırım beni de organlarım için kaçırdılar ve bana da öyle işkence edecekler diye düşünüyorum ve bundan korkuyorum. Küçük pencerelerde umut aramayacaktım çünkü kilitliydi ve çok küçüktü. Banyoya gittim duş almaya ve öyle kaçmaya karar verdim.
Yatağımın üzerine bir baktım ki üstünde eşofman takımı vardı. Korkmaya başladım çünkü odada benden başka kimse yoktu ve kilit açılırken çok ses çıkarıyordu. Görmezden gelmeye çalıştım ama içten içe korkuyordum. Acaba kim koydu diye düşünüyordum. Olayları görmezden geldim ve duşa girdim.
Duş alırken banyoda bir pencere gördüm hem açıktı hem de büyüktü tam geçebileceğim bir alandı. Evet kaçış biletimi bulmuştum. Duştan çıktım hemen üstümü giydim ve banyoya gittim. Banyodaki çekmeceden bir törpü aldım ve gitmeden o parfümü alıp cebime koydum böylece babamı hep yanımda hissedecektim.
Törpü ile vidaları çıkardım ve pencereyi tam olarak açtım. Bir sandalye aldım ve pencereye tırmandım. Ve sonunda çıkmayı başardım diye seviniyordum. Umarım Alex ile karşılaşmam diye dualar ediyordum.
Karşımda uzun boylu bir adam görünce onu Alex sandım ve özür dilemeye başladım. Adam " Senin rehberin benim abim mi" diye şaşkın bir şekilde sordu. Kafamı kaldırdım ve karşımdaki adama bakmaya başladım.
Evet Alex değildi şükürler olsun ki Alex değildi. Ama bir dakika bu Alex'in kardeşiydi.Onu tanımak istediğim için adını sordum " Felix" diye cevap verdi. İsmi çok güzeldi sanki bir çizgi roman karakterinin ismiydi. " Ben Sofia tanıştığıma memnun oldum" dedim. "Kaç yaşındasın?" diye sordu.
Kendimi büyük göstermek için"20" diye cevap verdim.Bana "Abartma istersen ben 22 yaşındayım sen nasıl 20 olabilirsin ki"dedi.Bende "Şaka şaka hemende inandın ben 17 yaşındayım"dedim. Böyle böyle konuştuk ve ona olan herşeyi anlattım. O da beni evine götürebileceğini ve abisinden koruyabileceğimi söyledi.
Evet bu bölümümüz diğerlerine göre daha uzundu.Sizce böyle uzun güzel oluyor mu?
Sizce Felix niye Sofia'yı korumayı seçti?
Alex Sofia'nın kaçtığını fark edecek mi?
Sofia'nın kaçtığını öğrenince Alex sizce ne yapacak?
Siz Sofia yerinde olsaydınız ne yapardınız?
Evet aklıma konu gelmediği için yeni bölümleri geç atabilirim bu yüzden dm'sen fikir verebilirsiniz.
Kendinize iyi bakın hoşçakalın
Bayysss:)