Sabah uyandım ve telefonumdan saate baktım. Tam telefonu yerine koymuştum ki Mina'nın "Kahvaltı hazır hadi uyanın" dedi. Telefonumu da tanıma alıp Mina'nın yanına gittim.
Felix yeni uyanmış gibi görünmüyordu. Saçları dağınıktı ama üstünde yeni alınmış bir pantolon ve t-shirt vardı. Büyük ihtimalle sabah erken uyanıp bir mağazaya gitmiş ve alışveriş yapmıştı.
Üstündeki kıyafetlere baktığımı görünce "Merak etmeyin size de birşeyler aldım" diyerek bana göz kırptı. Ben de gülümseyerek masaya doğru ilerledim ve sandalyeye oturdum. Sofrayı bir gördüm ki ağzım açık kaldı. Sofrada ne ararsan var diyebilirdim.
Kahvaltımızı ettik ve Felix'in bize aldığı şeyleri getirmesini bekliyorduk. Bir anda kapı çaldı, Mina kapının yanına gitti. Kapıda bir delik vardı oradan baktı ve "Dışardaki her kimse biz onu görmeyelim diye kapı deliğini kapatıyor" dedi.
Bunu söylerken Fransızca söylemişti çünkü dışarıdaki Türk ise dediklerimizi anlamasın diye. Felix elinde elbiseler ile geldi. Bizim kapıya baktığımızı görünce elindekileri koltuğun üstüne bıraktı.
Kapıya doğru yöneldi, arka cebindeki silahı kapıya doğrulttu ve benim kapıyı açmamı söyledi. Mina benim yanıma geldi çünkü kapı açılınca kapının arkasına saklanacaktık. Kapıyı açtım ve kapıyı çalan kişinin konuşmasını bekledim. Türkçe bir şekilde "Bayan Sofia burada mı, cenaze vardı da ben gelemiştim" dedi.Boğazımda bir yumru oluştu. Sanki kulaklarım yerinden çıksaymışta hiç onun sesini duymasaydım. Keşke hiç tanımasaydım onu. Mina ile yakın arkadaş olduğumuzu biliyordu. Bu yüzden buraya geldi. Bu kişinin adını bile ağzıma almak istemiyordum ama onunla konuşmalıydım.
Kapının arkasından çıktım ve o şahısı gördüm. Mina'ya dönerek "Gözümden kırmızı bir sıvı akıyor normal mi?" dedim. Kafasını hayır anlamında sallayınca "Bence de" diyerek cevap verdim. Türkçe konuşuyorduk bu yüzden Felix olayla alakası yokmuş gibi davranıyordu. Elindeki silahı hiç bırakmamıştı ve tam kapıdaki şahısın alnına hedef almıştı.
Kapıdaki kişiyi açıklama vaktim geldi yoksa Felix tam alnının ortasından onu vuracak. Felix'e dönüp "İçeri geçelim oturalım ve sonra sakin sakin konuşalım" dedim. Mina'ya elimle arkadan içeri gelmesi için işaret yaptı.
Salona geçtik oturduk ve birkaç dakika Felix'in silahı bırakmasını bekledik. Ben en sonunda konuşmaya başladım.
-Şimdi bu şahıs yani Siraç benim eski sevgilim bu olayı Mina'da biliyor. Şimdi Felix senden tel isteğim sevgilim gibi davranman böylece bu piç kurusunu evden kovabilir ve yanıma yaklaşmamasını sağlayabiliriz.
+Kabul ama bir şartla
-Ne şartı?
+Benim senden bir isteğim var onu yerine getireceksin
-Ne isteği peki?
+Onu zamanı gelince öğreneceksin
-Tamam kabul
Felix Siraç'a baktı ve yüzünü buruşturarak bana döndü ve "Buna nasıl baktın sen?" dedi.
Onu uyaran gözlerle ona baktım ve başını tamam anlamında sallayarak konuşmaya başladı.Konuştu konuştu ama Siraç anlamıyordu çünkü Felix Fransızca konuşuyordu ve Siraç Türkçe dışında hiçbir dil bilmiyordu. Mina durumu anladı ve Felix konuşmasını bitirince Siraç için çevirisini yapmaya çalıştı.
Bende Mina'yı durdurup "Felix benim sevgilim ve bu yüzden benden uzak dur" diyerek tek bir cümle ile olayı bitirdim. Özür diledi bir daha böyle birşey olmayacağını söyledi ve gitti.
Felix'in aldıklarına baktık ve denedik. Bana beyaz diz üstü bir elbise, siyah paraşüt pantolon, bir tane beyaz crop ve son olarak gri bir sweat-shirt almıştı. En çok beyaz elbiseyi beğendim.
Mina ise Felix gitmeden önce uyanık olduğu için kıyafet yerine atıştırmalık istemiş. O saatte ben uyanık olsaydım Felix ile beraber giderdim.
Canım sıkıldığı için odama gittim ve telefonumdan "Wanna Be Yours" şarkısını açtım. Kulaklığımı taktım, ses seviyesini en yüksek yaptım ve yatağa uzandım. Şarkıyı dinlerken bir yandan da söylüyordum.
"Secrets I have held in my heart,"
"Are harder to hide than I thought,"
"Maybe I just wanna be yours"
"I wanna be yours..." dedim ve kulaklığımı birisi çıkarıp "I wanna be yours" dedi.Afalladım ve neye uğradığımı şaşırdım. Bu ses Mina'nın sesi değildi. Gözlerimi açtım ve üstüme eğilmiş kişiye baktım. "Hassiktir!" diye aniden küfür ettim. Felix'i üstümden ittim ve doğruldum. Ayağa kalkıp "Az önce hiçbir şey olmadı tamam mı?" dedim. "Hayır, gerçekten benim olmanı istiyorum " dedi.
Ona omuzumla vurdum ve odadan çıkmaya çalıştım. Omuzlarımı tuttu, ayağını arkaya atıp kapıyı kapattı. "Şimdi beni dinliyorsun, şuan ikimiz baş başayız ve sabah ki sözünü hatırlıyorsun. Az çok ne istediğimi tahmin etmişsindir" dedi.
"Git başımdan Allah'ın cezası!" diye bağırdım. Kaşlarını çatınca sertçe yutkundum. "Şimdi tek bir şey söyleyeceğim" dedi ve bir kaç saniye susup dudaklarıma baktı. "Benim olmanı istiyorum" dedi. Çırpınmaya, ondan kurtulmaya çalıştım ama çok sıkı tutuyordu ve böyle yaptıkça daha çok canım acıyordu. "Rahat dur!" dedi.
Karnına tekme atıp kaçmayı planlıyordum. Tam ayağımı kaldırdım ki bacağımdan tutup beni kendine çekti. Dişlerini sıkarak "Rahat dur dedim sana!" diyerek bana bağırdı. Beni kendinden uzaklaştırdı ve tekrar omuzlarımdan tuttu.
Beni yatağa oturttu ve yine "Benim olmanı istiyorum" dedi. Bu cidden kararlıydı ve vazgeçmeyecek gibi görünüyordu. Kendisi de yatağa oturdu ve ellerini omuzumdan çekti. Bana biraz yaklaştı ve yüzüme dokundu. "Ecel terleri dökmene gerek yok sadece seni öpeceğim" dedi.
Titriyordum ve nefesimi fark etmeden tutuyordum. Aynadan kendimi görebiliyordum. Yanaklarım kızarmıştı, terlemiştim ve ilk defa bu kadar korkuyordum. "Sen değilmiydin o kavgaya karışıp 3 kişi ile aynı anda dövüşen, şimdi bundan mı korkuyorsun?" diye sordu.
Kafamı hayır anlamında salladım. "Ama nefesini tutuyorsun" dedi. Demek ki bu yüzden kızarmıştım. Uzun süredir nefesimi tutuyordum. Bana biraz daha yaklaşıp "Akşam odana gelicem hazır ol bu işi bir an önce bitirelim" dedi .
Rahat bir nefes verdim. Tam ayağa kalktı ki arkasına dönüp bağdaş kurmuş oturan bana baktı. Koltuk altlarımdan tutup beni kendine çekti ve havaya kaldırdı. "Akşam seni zorlamayacağım sen beni kendi isteğinle öpeceksin" dedi.
Bu bölümümüz bu kadardı umarım beğenmişsinizdir, beklediğinize değmiştir
Felix acaba benim olmanı istiyorum derken sadece öpmekten mi bahşediyordu?
Sizce Felix Sofia'yı öpebilecek mi?
Sofia bağırırken Mina alt katta niye hiçbir şey demedi?
Bu kadar soru aklıma geldi kendinize iyi bakın hoşçakalın
Bayyss:)