Gözümü açtığımda başımda 2 doktor bekliyordu. Alt tarafı bayılmıştım niye bu doktorlar benim başımda duruyor diye düşünüyordum ta ki oturur pozisyona gelene kadar. Doktorlar işi çıkmış gibi gittiler. Karnım kan içindeydi karnımı görünce çığlık attım. Felix hemen bana doğru koştu ve eli ile karnımı kapattı. Gözlerimin içine bakarak "Üzgünüm bunu ben yaptım ama doktoru bekle birazdan geri gelecek iyi olacaksın" dedi.
Pişmanlık ve endişe içindeydi. Başım aşırı derecede ağrıyordu ama zorluklarda olsa toparlanıyordum. Elini karnımdan çektim ve baktım. Tıp okuyordum ama kan görmekten korkuyordum. Çok fazla kan akıyordu. Tüm cesaretimi topladım ve dikkatlice karnıma baktım. Tahta parçaları vardı. Ne alaka diye düşünüyordum.
Felix yanıma iyice yaklaştı, gözleri dolmuştu. "Ne oldu?" dedim. Bana pişman gözlerle baktı ve "Gerçekten orada, kapının arkasında olduğunu bilmiyordum. Çok üzgüm" dedi. Bir dakika bayıldığımda ben kapının önünde bayılmıştım ve yatak odamın kapısı kilitliydi.
Yoksa bu gerizekalı kapıyı mı kırmıştı? "Kapıyı mı kırdın?" dedim. Başını evet anlamında salladı. Bunun şakası yoktu çünkü eğer yara mikrop kaparsa iyileşmesi uzun sürerdi. Doğruldum ve "Buraya bir doktor gelebilir mi acaba?" diye bağırdım. Bir hemşire geldi ve bana "Doktor beyler şuan meşgul" dedi. Bende "O zaman bana birkaç tane pansuman malzemesi getir" dedim.
Önce hayır felan dedi sonra telefonunu aldım ve tıp fakültesinde okuduğumu gösterdim. Kabul etmesini bir şekilde sağladım ve malzemeleri o getirince alıp hızlıca pansuman eşyalarını ayarladım. Doktor gelene kadar en azından bu pansumanla idare edebilirdim. Gazlı bezle sardım işte bişeyler yaptım ve eşyaları elimden bıraktığım anda doktor geldi.
1 saat uğraştığım şeyi bozdu ve dikiş atıp sonra bişeyler daha yapıp tekrar benim yaptığım gibi pansuman yaptı. Hemşire niye yapmadı diye düşünüyordum. Hemşire doktor yokken küçük bir pansumanı yapabilirdi yani.
Hemşire benim için bir tekerlekli sandalye getirdi. "Teyzen için gelmişsiniz sanırım beyfendi öyle dedi" demişti ama Türkçe olarak dedi. Önce Türkçe konuştuğunu farketmedi, sonra Felix'in anlamaz bakışlarını gördü be özür dileyerek Fransızcaya çevirdi. Ben de "Biliyor musun ben de Türk'üm" dedim. İşte öyle tanıştık felan. Adının Meryem olduğunu söyledi.
Sonra teyzemin yanına gitmek istediğimi söyledim. Felix kabul etmedi. Meryem ise Türkçe olarak "O senin erkek arkadaşın veya abin mi? Niye sana karışıyor?" diye sordu. "Ben sana sonra anlatırım" dedim ve konuyu kapattım.
Felix Türkçe bilmiyordu. Bu yüzden Meryem ile Türkçe konuştuğumuzda anlamıyordu. Akşam oldu, Meryem son kontrolleri yapmak için yanıma geldi ve o anda yanımda Felix yoktu.
Meryem gelince "Beni Felix görmeden teyzemin yanına götürür müsün?" dedim. "Tamam ama yakalanırsak karışmam" dedi. Başımı tamam anlamında salladım.
Sistemin olduğu yere gittik. Meryem bilgisayardan teyzemin durumuna ve oda numarasına bakacaktı. İsmi söylediğimde durdu ve "Bence Felix'in dediğine uymalısın küçük bir çocuk gibi davranma sakın ben geliyorum şimdi" dedi. Bilgisayarı açık bıraktı ve gitti. Hasta dosyalarının olduğu klasörü açtım ve teyzemin adını yazdım.
Gördüğüm şeyle kan beynime sıçradı resmen. Teyzem şuan komadamıydı? Bu nasıl olabilirdi? O beni bırakmamalıydı. Teyzem benim tek yakınımdı, yaralarımı saran, beni destekleyen ve içten içe seven tek kişiydi. Onu kaybedemezdim.
Asansöre doğru ilerledim. Asansörün kapısı açıldı ve içinde bir sürü kişinin olduğunu gördüm. Tekerlekli sandalye asansöre sığmazdı.
Arkamdan Meryem beni arıyordu, kahretsin beni görmüştü. Bana doğru koşunca tekerlekli sandalyeden kalktım ve asansöre bir şekilde bindim. Karnımda olan dikişler canımı çok acıtıyordu.
En üst katın düğmesine bastım çünkü yoğun bakım ünitesi en üst kattaydı. Asansör en üst katta durdu ve kapı açıldı. Yaşlı bir amca vardı. Herkes çıktı ve asansörde sadece o ile ben kaldım.
Karnıma sanki yumruk atılıyormuş gibi sancılar girmeye başladı. Midem bulanıyor, başım ağrıyordu. Yaşlı adam kolumdan tuttu ve zar zor da olsa asansörden çıktım. Yaşlı adam nereye gideceğimi sordu. Bende "Teyzemin yanına gitmem gerekiyor o yoğun bakımda" dedim.
Sağolsun yoğun bakım ünitesine kadar bana eşlik etti. Ben bir doktor buldum ve teyzemin oda numarasını söyleyip nerede olduğunu sordum.
Doktor bey nerede olduğunu gösterdi ve "İsterseniz ben sizi götüreyim" dedi. İstemediğimi söyledim ama yaramdan dolayı yine de beni o götürdü.
Teyzemin olduğu yere geldim ve direkt olarak camdan teyzemin durumuna baktım. Bir hemşire içerideydi. Elinde dosyalar vardı, sanırım kontrol etmeye gelmişti.
Hemşire odadan çıktı, seslendim, çağırdım ve hatta yanına koşmaya bile çalıştım en sonunda beni görüp yanıma geldi. Hemşire hanım "Hanımefendi sizin tekerlekli sandalye de olmanız gerekiyordu niye buradasınız?" dedi.
Teyzemin durumunu öğrenmek istediğimi söyledim.Bana "Teyzeniz maalesef hala komada ve uyanacak gibi görünmüyor" dedi. Meryem ve Felix aynı anda koşuyorlardı. Belli ki yorulmuşlardı çünkü nefes nefese kalmışlardı. Meryem yanıma geldi beni biraz azarladı ve tekerlekli sandalyemi getirmek için aşağı indi. Felix'e bu gece teyzemin yanında kalmak istediğimi söyledim. Önce hayır dedi sonra ise ısrar edince kabul etti.
4 saat sonra
Teyzemin odasında uyumaya çalışıyordum ama uyuyamıyordum. Çünkü teyzeme birşey olacak diye korkuyordum ki bir anda ekranda kırmızı ışık gördüm, ışık yanıp sönüyordu. Siren sesi gibi ince bir ses çınlıyordu kulağımda. Doktorlar odaya aniden girdiler ve teyzeme baktılar. Bir doktor benim çıkmam gerektiğini söylüyor, beni çıkarmaya çalışıyordu.
Odadan çıktıktan birkaç dakika sonra doktor geldi ve "Maalesef ki tüm müdahalelere rağmen teyzenizi kurtaramadık" dedi. Önce gerçek olmadığını düşündüm ama sonradan teyzemi sedyede üstü beyaz örtüyle kapalı bir şekilde görünce dünya başıma yıkıldı.
Dizlerimin üstüne düştüm ve ağlamaya başladım. Artık yaşamak için bir sebebim yoktu. Teyzem olmadan yaşamaktansa ölmeyi yeğlerdim. Ağzımdan tek çıkan kelimeler "Teyzemi istiyorum" olmuştu.
Bu bölümümüz bu kadardı. Nasıl buldunuz? Biraz beklettim kusura bakmayın umarım beklediğinize değmiştir.
Meryem ile Sofia'nın arası sizce bozulacak mı?
Sofia teyzesi öldükten sonra Felix'in yanında mı kalacak?
Soracak soru bulamadım neyse kendinize iyi bakın hoşçakalın
Bayyss:)