Biraz beklettim ama kusura bakmayın tatilde yazamadım birde kitabı yazıyorum ama tutmuyor hatta okunmuyor ara verebilirim çünkü hevesim kalmıyor.
Yakında tüm karakterlerin tanıtımını yapacağım, yine kitapta olan karakterlerin olacak sonda da spoi olabilir belli değil.
Biliyorum kitabın ismi ile konusunun hiç alakası yok sonradan onu anlayacaksınız.
Biraz merak edin yani
Neyse artık böyle şeyleri bölümün başına yazacağım sonuna yazınca unutuyorum ne yazacağımı.
(Bu bölümü Felix'in gözünden okuyacaksınız)
———————————————————————
Felix;
Akşam olması için can atıyorum diyebilirdim. Bir süredir onun güzelliğine, güçlülüğüne, gülüşüne kısaca herşeyine hayrandım. Onunla yakınlaşmak istiyordum ama bir türlü fırsat bulamıyordum.
Eski sevgilisinin gelmesini bir yandan fırsat olarak görüyordum. Bir isteğimi yapması için anlaştık. Benim en başından beri isteğim, ona karşı hissettiklerimi söylemekti.
Aslında benim hissettiğim basit bir hoşlantı veya hayranlık değildi. Ona bayağı aşık olmuştum. Belli etmek istemiyordum ama artık açıklamanın zamanı gelmişti.
Sabah onun odasında şarkı dinlerken buldum. Şarkının anlamını bildiğim için söylemeye başladım, kulağında kulaklık olduğu için çıkardım ve ana kısmını söyledim.
Herkes şarkının anlamını biliyordur bence.
( Şarkı adı: Wanna be yours)
Ne istediğimi söyledim, bayağı direndi ama birşeyden korkuyordu. Bunun ne olduğunu öğrenmeliydim. Bu yüzden kendi isteklerimi erteleyecektim.
Aklımda bir sürü soru var. Bir yandan neyse, boşver diyorum ama bir yandan bunu çözmeliyim diyordum. İşimi bayağı aksattım ama bir sorun olsaydı şuana kadar haberim olurdu. Sofia ile Mina alışverişe çıktılar.
Neymiş Sofia hanım aldıklarımı beğenmemiş. Çok da umrumdaydı sanki tek umrumda olan şey kendisi, o hanımefendinin ne istediği değil. Elbiseyi beğeneceğinden emindim aslında çünkü 2 saat boyunca Mina ile görüntülü konuşarak neyi beğenir diye tartıştık ve 2 saatte o beyaz elbiseyi seçtik.
Dışarı çıkmaya karar verdim. O eski sevgilisi ile konuşacaktım. Her ne olduysa o cevap vermeliydi. Yolda iken Mina'yı aradım. Siraç'ın telefon numarasını istedim.
-Alo Mina müsait misiniz?
+Elbise seçiyorduk ne oldu ki?
-Şimdi Sofia'dan uzaklaşman lazım
+Tamam bir dakika bekle
-Biraz hızlı ol, acelem var
+Tamam geldim, ne oldu?
-Sofia'nın eski sevgilisi vardı ya
+Evet de niye bunu bana soruyorsun direk Sofia'ya sor.
-Bekle, onun telefon numarası sende var mı?
+Var, istersen kapat mesaj olarak atayım
-Tamam ama bu konuştuklarımızdan Sofia'nın haberi olmasın, ve onu bir şekilde akşama kadar eve gelmemesini sağla
+Tamam kapat hadi
*Mina'dan bir yeni mesaj*
+Siraç'ın telefon numarası: 05***
-Tamam teşekkürler
+Bişey değil ama Sofia fark etmesin
-Fark ettirmemeye çalışacağım
05*** Çalıyor
+Alo kimsiniz?
- Merhabalar ben Felix Sofia'nın erkek arkadaşıyım
+Alo sizi anlamıyorum Türkçe konuşur musunuz?
-Alo me diyorsunuz acaba?
Ah kahretsin, o Türkçe konuşuyordu ama ben Türkçe bilmiyordum. Telefonu hemen kapattım. Türkçe olarak mesaj attım.
(Google sağolsun kdjdjd)
-Kusura bakmayın ben Felix Sofia'nın erkek arkadaşıyım. Türkçe bilmiyorum ama sizinle konuşmam gerekiyor. Bu mesajı da çeviriden yazıyorum. Bir hafta sonra uygun bir yerde buluşabilir miyiz müsait olursanız?
+ Tabiki buluşabiliriz saat 15.00'te Taksim'de buluşalım iyi günler
İnsan bir çeviri yapardı ya. Gerizekalı uğraşmasın diye çeviri ile 1 saat uğraştım.
Bu bölüm çok içine sinmedi ya kötü oldu bence ama sizin düşüncelerinizi de alalım.
Bölümü nasıl buldunuz?
Sofia'nın olaylardan haberi olacak mı?
Felix ile Siraç görüşebilecekler mi?
Felix Sofia'yı öpebilecek mi?
Felix me bulmaya çalışıyor?
Neyse kendinize iyi bakın hoşçakalın
Bayyss:)
