İmkansızı Arzulamak

1.1K 7 0
                                    

"Of!" dedim kalemi elimden bırakarak. Yar diyince kalem gerçekten de elden düşüyordu.

Aklımdan çıkmıyordu, sadece 1 dönemdir dersime girmesine rağmen İleri İngilizce Uygulamaları dersimize giren adama aşık olmuştum resmen!

Ah, Evren Asır Tuğyan... O bembeyaz teni, yapılı vücudu, kumral kıvırcık saçları ve griye çalan gözleriyle rüyalarımı süsleyen adam. Kalemle dudaklarıma hafifçe vurdum. O adamı istiyordum, hem de çok fena. Derin bir iç çekişle yerimden kalktım.

Bazı parlak fikirlerin en sıkıntılı anlarda gelmesi gibi o gün Kaya Hoca'nın bana verdiği göreve karşı sorumluluğum aklıma geldi. Aklımda birkaç film ismiyle Kaya Hoca'ya telefondan bir mail attım ve fakültenin film gecesi etkinliğinde izlenebilecek İngilizce bir film listesi dosyası ekledim.

Ne yapıp edip o adamın radarıma girmeliydim.

-

2 gün sonra Kaya Hoca'yla beraber onun odasında, kırtasiyeden çıkarttırdığım örnek davetiyelere bakıyorduk. Film gecesi etkinliğinde izlemek üzere Gurur ve Önyargı'yı seçmiştik ve ben de birkaç tasarım bulup davetiyelerin örneklerini bastırmıştım. Ben masanın öbür tarafındaki koltukta bacak bacak üstüne atmıştım, kapının çalmasıyla kendime yanlış anlaşılmalara mahal vermemek adına çekidüzen verdim. Eteğim biraz üste çıkmıştı oturunca.

İkimizin de bakışları kapıya döndüğünde, bütün iştihamıyla içeri giren Evren'den başkası değildi. Heyecanımı gizlemek adına ellerimi kucağıma indirdim ve tırnaklarımı avucuma geçirdim. Kaya Hoca "Oo, ne haber favori?" diyerek ayağa kalkıp Evren'e doğru adımlamıştı. Ben ise sadece kendime derin nefes al telkini yapıyordum.

"İyilik, ne olsun? Senden," derken duraksadı ve bana baktı. "Sizden ne haber?"

Hafifçe gülümseyip baş selamı verdim. Kaya Hoca "Biz de Destan'la bu hafta sonu olacak şu film gecesi etkinliğine davetiye seçmeye çalışıyorduk. Gelsene, yardımın dokunur." dediğinde Evren Hoca kendini oturduğum deri koltuğa, yanıma bıraktı.

Bugün üstünde siyah kumaş pantolonuyla koyu gri, polo yakalı kazağı, ayağında ise kaba postalları vardı. Yanıma oturmasıyla kalbimin yerinden çıkacağını hissettim. İlk iki düğmesi açık beyaz gömleğime baktım, utanmasa kalbim oradan çıkıp yanımdaki adamın avuçlarına oturacaktı.

Siyah saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp sanki ilgimi yanımda oturan afet dışında bir şeye verebiliyormuş gibi davetiyelere çevirdim gözlerimi. Evren de hafifçe masaya, dolaylı yoldan bana doğru eğilmiş bakmaya çalışıyordu.

"En soldaki." dedik ikimiz aynı anda.

Ardından kafamı çevirdim. Tanrım, şu an daha önce hiç olmadığı kadar yakındı o biçimli yüzü yüzüme. Hafifçe sırıtıp kafamı tekrar önüme çevirdim, kendimi bir pot kırmamak için sıkıyordum. "Vay!" dedi Kaya Hoca. "Danışman öğretmeninle uyumlu bir ikili oldunuz." Sırıttı.

"Evren zevkli adamdır, o yüzden sizi dinleyeceğim. En soldaki davetiyeden 500 tane bastıracağız. Ödenek okul tarafından karşılanıyor. Tamam mı?"

Kafamı salladım. "Tamamdır hocam, başka yapacağım bir şey yoksa çıkabilir miyim?"

Kaya Hoca onay verince ikisine de iyi günler dileyip odadan çıktım. Çıkar çıkmaz kendimi gördüğüm ilk duvara dayayıp heyecanlı nefeslerimi düzene sokmaya çalıştım.

2 saat sonra Evren'le dersimiz vardı. Bu yüzden çok uzaklaşmadan biraz kafa dağıtmak iyi gelebilirdi. Bir soğuk biranın açamayacağı kafa yoktu, kampüsün dışındaki bara gitmek güzel bir fikirdi.

 Bir soğuk biranın açamayacağı kafa yoktu, kampüsün dışındaki bara gitmek güzel bir fikirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

@destanseyhanli: e oldu o zaman biz kalkalım

@9: şakasız okulun en güzel kız
@77: maymun götüne benziyo şaka mısın

@345: bu açıklama ne be
@781: gayet kafa kız sussana

@guncedolan: fıstığım🥜

BelovedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin