Bulut'umm.

2.1K 90 30
                                    

Hoopp sözz verdimm günün ikicii bölümüü hemen yazayimm atayimm ayrıyetten allahinbirkuluuu bu arkadas beni korkutuyor pusuda resmen kwsjwjbw

OYY VERINNN YORUMM YAPINN

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Ahmet'in anlatımıyla.

Son dersin zili çalmıştı.Herkes yavaş yavaş dağılıyordu.Buluta baktığımta tontonum çantasını topluyordu.

Gülümseyerek bende eşyalarımı hemen çantama tıkıştırdım. Bu gün güzel geçmişti. Bulut'um çok mutlu gözüküyordu.
Hatta bi ara derste kafasını omzuma bile yaslamıştı.

Aşkınısa teneffüslerde pek fazla görememiştim. Ne zaman karşıma çıksa hep birilerinden kaçıyordu. Arkasındanda bizim üçlü geliyordu tabii.

Bulutla ben buna kahkahalar atıyorduk. Kesin bir şey olmuştu akşam mutlaka öğrenmeliydim.

"Ahmet gidelim hadii."
Düşüncelerimden bebeğimin sesiyle koptum.
Hemen yerimden kalktım ve ona bakarak gülümsedim.

"Gidelim güzelim."
Çilek evresine geçen bebeğim hızla sınıftan çıkatken bende arkasından yanına koştum.
Yetişip hemen elimi beline attım.

"Ahmet! Yapma abim görecek."
Elimden kurtulup koluma vutmuştu.

"Görsün güzelim ne olacak ki? Hem ayrıca onların daha iki dersi var."

Bulut offlayarak yine koşmaya başlayınca bende peşinden gittim.

Naz yapıyor ya.

En nihayetinde yurda gelmiştik. Kartı bölmeye yerleştirip içeri geçdiğimizde Bulut direkt yatak odasına koşmuştu.

Kapıyı kapatıp bende yanına gelmiştim.

"Ahmet şey iki dakika çıka bilirmisin üzerimi değiştireyim."

"Tabii güzelim. Bekle bende kıyafetlerimi alayım."
Hemen günlük kıyafetlerimi alıp odadan çıkmıştım.Banyoya gelip işimi hall ettikten sonra üzerimi değiştirmiştim.

Kirlileri sepete atıp banyodan çıkmıştım.
Mutfağa geldiğimde Bulutu göremedim muhtamelen hala içerideydi.

Kendime ve ona kahve yapmaya başladım bende.Bardakları almak için dolabı açtığımda gördüğüm ayıcıklı bardakla gülümsemiştim.

Bulut'umundu bu sabahları çayını hep bu bardakda içerdi. Hemen kupayı alıp kahvesini onda yapmıştım.

Kahveleri masaya koyup Bulutu beklemeye başladım. Uzun süre oluyordu hala çıkmamıştı. Endişelenerek kapalı kapıya yaklaşıp tıklattım.

"Bulut? İyimisin yavrum gele bilirmiyim?"
Bir süre içerden ses gelmemişti. Beklemeden kapıyı açtığımda gördüğüm görüntüyle gülümseyerek gözlerimi açmıştım.

"Gülersen seni döverim bak."

Dudaklarımı birbirine bastırıp Bulutu baştan aşağıya süzmüştüm. Üzerinde ayıcıklı tulum vardı.
(Hemen görseli bırakayım hehe)

(Hemen görseli bırakayım hehe)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok tatlı gözüküyordu. Yanaklarıda kızarmıştı. Üstüne atlamamak için zor duruyordum.
Hemen yaklaşıp yanaklarını sıkmaya başlamıştım.

"Ne şeker şeysin sen öylee!"
Beni itmeye çalışıyordu ama ben yerimden bile kıpırdamıyordum. Yiyeceğim az kaldı.

Öne gelen dudaklatıyla daha fazla sevimli oluyordu.

"Bıraaak benii!!"
Geri çekildiğimde tıslayarak yanaklarını ovmaya başladı. Oy kıyamam acımış mı canıı.

Daha fazla dayanamadan yaklaşıp kucağıma almıştım onu. Gözlerini kocaman açıp bana bakıyordu. Refleksten kollarını boynuma sarmıştı.

Durumun farkına vardığında göğüsüme vurarak tepinmeye başlamıştı.

"Ya napıyosun sen? Delimisin? Çabuk yere indir beni!"
Hızla kafamı sağa sola salladığımda yüzünü korkutucu fakat aksine fazlaca şirin hale salmıştı.

"Bırakmayacağım."

Debelenmeye devam ederken kucağımda hoplatıp elimi kalçasına atmıştım.

Odadan çıkarak mutfağa geldiğimizde sandalyeye oturmuştum. Sonunda pes edip durunca sırıtıp yanağından öpmüştüm.

"Heyy!"
Elini yine göğsüme vurmuştu.

"Sakinn ol bebeğim tamamm."

Ayıcıklı kupasında olan kahvesini ona verdiğimde gülerek almıştı.

"Teşekkür ederimm."

Senin teşekkür diyen ağzını yerim ben çocuk.

"Ricaa ederim güzelimm."
Bende kendi kahvemi almıştım. İçmeye başladığımızda sohbetede başlamıştık.

Kahveler bitince boş bardakları masaya bırakıp hala kucağımda olan bebekle ayağa kalkmıştım.

Oda ellerini boynuma sarıp başını göğsüme yaslamıştı. Balkona çıkmak istemiştik fakat hava hem soğuk hemde yağmurluydu.

Bizde yorgun olduğumuz için uyumaya karar vermiştik. Saat daha erkendi ama kestirecektik azıcık.

Odaya geldiğimizde Bulutu yere bırakmıştım.
Hızla yatağına çıkıp başdaş kurup oturmuştu.
Bebekti aynı bebek. Küçücük minicik bebek.

Bende kendi yatağıma geçip uzanmıştım.
Bulutta uzanıp üstünü örtmüştü. Bana doğru dönüp gözlerini kapatmıştı. Bende onu izleyerek uyuya kalmıştım.

___________________________________

Bir süre sonra sarsıldığımda gözlerimi yavaşça açarak karşımda dikilen çocuğa bakmıştım.
Ayılıp doğrulduğumda bebeğimin gözünden bir damla yaş süzüldü. Yüzünde korku vardı.

"Ne oldu bebeğim? Neden ağlıyorsun?"

Tam bu sırada çakan şimşekle Bulut bağırmıştı. Şimşekten kortuğu içinmi ağlıyordu şimdi yani?

"Gel güzelim buraya."

Battaniyemi kaldırdığımda ilk önce sorgular gözle baktı. Sonra şimşekler çakınca hızla yanıma yattı.

"Şşh sakin ol yavrum geçti. Korkma bak ben burdayım."

Kollarımı vücuduna sarmıştım. Titriyordu zavallım. Belini okşamaya başlayınca daha çok yakınıma gelip sindi.

"Kapa gözlerini bakayım bebek."

Dediğim ile hızla gözlerini kapadığında gülüp burnunun ucunu öpmüştüm.

Bende gözlerimi kapayıp daha sıkı sarılmıştım.
Bebeğimin kokusunu içime çekerek uykunun tatlı kollarına kendimi bıraktım.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Miniminimini bölümmm bittiiii nasılldııı???
Bulutt ve Ahmettenn çokk tatlıı vibee alıyorumm pofudukk çiftimm benimm
Bir güne 2 yb hadi kaçtım ben 1 ay yokummm

Şakaa şakaaa bir iki günede diğer fice 2 yb atarımm
Bayyybayy Mwahh mwahh

Şakaa şakaaa bir iki günede diğer fice 2 yb atarımm Bayyybayy Mwahh mwahh

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Höst, yavaş gel.-GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin