Bay Kim: sen her yatağında uyandığın kişiye bu şekilde mi hitap ediyorsun?
Ne sikim saçmalıyordu bu?
Ben: daha önce dediğim gibi bir daha olmaz kusura bakmayın. Fazla içtiğim için olmuştur.
Bay Kim: anlaşılan geceyi de hatırlamıyorsun Jungkook
Ben: hatırlama gereği de duymuyorum Bay Kim
Bay Kim: ama neden öyle diyorsun çok zevk almışa benziyordun.
Ben: sizinle daha fazla vakit öldüremem Bay Kim bay bay
Son mesajı da attıktan sonra engellemiştim. Hala şu saçma kader ipliği konusunu açması sinir bozucuydu.
Jimin sonunda yanıma gelip yatmıştı.
"Jungkook akşam gezmeye çıkalım mı?"
"Hayır Jimin sadece yatıp dinlenmek istiyorum. Üstelik o herif ne zaman gidecek?"
"Bilmiyorum, abimin misafiri ilgi alanıma girmiyor."
İç çekip kafamı yastığa gömmüştüm.
"Jimin bir şey dicem."
"Söyle Kook."
"Kadere inanıyor musun?"
"Ne alaka birden?"
"Taehyung sürekli kader ipliklerimiz birbirine bağlı diyip duruyor, sinir olmaya başladım."
"Şöyle ki Jungkook kader var bu doğru ama bizim seçim yaptığımız noktalar da var. Tabii bu kaderi değiştirmez yolunu uzatır ya da kısaltır. Taehyung kaderindeki kişi olmayabilir. Tabii oladabilir. Şayet kaderindeki kişi o ise er ya da geç birlikte olursunuz."
"Off be Jimin ne nutuk çektin."
"Ulan köpek! Sen sordun ben de adam akıllı cevap verdim."
"Tamam tamam sustum."
Elimle fermuar çeker gibi yapıp geri yatmıştım.
"Ama yalan yok kader iplikleriniz bağlı ise cidden çok yakışıyorsunuz."
Kafasına bir tane vurup parmağımı ona doğru sallamıştım.
"Ulan hayırsız bir anda yatakta birlikte uyandığım pezevengin teki ile mi yakıştırıyorsun beni?"
"Tamam sustum yat hadi."
...
Uyandığımda Jimin ahtapot gibi yapışmıştı bana. Alnımı sıvazlamıştım. Önce kollarını sonra bacaklarını ayırmıştım vücudumdan.
Hayvan herif cidden çok ağırdı.
Yataktan kalkıp mutfağa girmiştim. Kaç saat uyuduysak etraf karanlıktı. Saatin on biri çeyrek geçtiğini görünce şaşırmıştım. 4 saattir ölü gibi uyuyorduk. Bir bardak çıkartıp kendime su doldurmaya başlamıştım. Bardağı doldurmamla ışığın açılması bir olmuştu.
Umursamadan suyumu içip bardağı tezgaha bırakmıştım. Bir el tişörtü omuzlarıma geri çekince irkilmiştim.
"Bu izlerle yakalanman uzun sürmez gibi dikkatli ol küçük omega."
Sesten sonra gelen feromonlar ile kim olduğunu anlamak zor değildi.
"Size uzak durmanızı söyledikçe burnumun dibinde bitiyorsunuz Bay Kim. Bu rahatsız edici."
"Böyle dediğin zamanlarda kalbim gerçekten çok kırılıyor."
"Bu sizin sorununuz. Sadece kalbinizin kırıldığına şükredin. Çünkü daha fazla rahtsız ederseniz tek kırılan şey kalbiniz olmayacak."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Omega/Taekook
FanfictionOmega olan Jungkook bir anda tanımadığı bir adamla birlikte otel odasında uyanmıştı. Artık her şey için çok geçti. Olan olmuş biten bitmişti peki bundan sonra ne olacaktı?