Omega/Taekook

-13-

Kalktığımda Taehyung yoktu. Yavaşça kalkıp komodine uzanmıştım telefonumu almak için. Sarı post-iti görünce elime alıp okumuştum.

"Erken saatte önemli bir toplantım vardı. Tatlı tatlı uyuyordun uyandırmak istemedim. Kahvaltı yapmayı unutma<3"

Gülümseyerek notu geri bırakmıştım. Ayağa kalkıp mutfakta bir şeyler hazırlamış ve Yeontan'a mamasını vermiştim.

Üzerimi değiştirip dışarı çıkmıştım. Bugün biraz gezmek istiyordum. Çok arkadaşı olan biri değildim ama bazen gezmek iyi geliyordu. Sürekli gittiğim ve arada dükkanına yardım ettiğim bir ahjumma vardı.

Uzun zamandır onu görmüyordum sanırım ziyaret etsem fena olmaz.

Arabayı park edip hızlıca içeri girmiştim.

"Amanın Jungkook. Seni görmekte varmış."

"Ahjumma öyle deme. Sadece bazı sorunlardan dolayı sık sık gelemiyorum. Merak etme bugün burdayım sana yardım de ederim."

Gülümsemiş ve yanaklarımı sıkmıştı. Çok tatlı bir nineydi. Kocası öldükten sonra kimsesiz kalmış, şimdi de teokbeokki satarak geçimini sağlıyordu.

Yalan yok çok güzel yapardı. Yemek için hep gelirdim. Hele ki lise zamanlarımda. Okul çıkışı etütüm var diyip Jimin ile burda oturduğumuz günler çok olurdu. Sonra da internet kafeye giderdik.

Lise çok olmasa da yine de eğlenceli geçmişti.

"Ahjumma iki teokbeokki bir de pirinç. İçecekleri aldım götürüyorum ben."

İçecekleri götürüp geri dönmüştüm. Ahjummanın hazırladığı tepsiyi alıp servis etmiştim.

"Başka bir isteğiniz var mı?"

"Hayır teşekkürler."

Gülümsemiş ve hafif eğilip başka masanın siparişini almıştım. Saati gördüğüm gibi saçlarımı toplamıştım. Birazdan liseliler buraya doluşacaktı. Ahjumma siparişleri önceden ayarlamaya başlamıştı. Bende hızlıca masaları silmiştim.

Kapı ardı ardına sürekli açılıyordu. Sürekli sipariş getirip götürüyordum.

"Oppa?"

"Efendim?"

"Sen bir omegasın değil mi?"

"Bu seni rahatsız mı etti ufaklık?"

"Bir omega için hem çok güzel hemde çok yakışıklısın."

Gülmüş ve kafamı sallamıştım.

"Derslerinize odaklanın gençler böylece daha yakışıklı ve zengin erkekler ile tanışabilirsiniz."

Gülümsemiş ve yanlarından ayrılmıştım. Siparişleri götürme işi nihayet bitmişti. Geriye sadece beklemek kalıyordu.

"Oğlum gel bir şeyler atıştır ordan oraya koşturup durdun."

"Merak etme ahjumma ben iyiyim. Öğrenci dalgası bittikten sonra durgunlaşıyor o zaman yerim ben. Sen keyfine bak."

Israrları üzerine ben fikrimi değiştirmemiştim. O da pes etmişti.

"Biraz kimchi alabilir miyiz?"

"Kimchiler geliyor."

Hızlıca bir porsiyon kimchi alıp yanlarına gitmiştim.

"Başka bir şey var mı gençler?"

"Aslına bakarsak senin için istedik kimchiyi hyung."

"Ne?"