first day.

147 24 59
                                    


《》

09.07.11-Güney Kore

'Ünlü reklam şirket sahibi Bay Kangmin ve eşi Suuraa bugün öğlen saatlerinde şirketlerinde ölü bulundu.Nedeni ise hâlâ bilinmiyor...'

Aslında insanlar kimi zaman daha da acımasız hâle gelir ve kendilerini kontrol edemezler.Hadlerini aşarlar ve sevdikleri insanların üzülmesine sebep olurlar.Onları geride bırakmasınada.İşte onlardan biri daha,
Seo ve Chris.

14 yaşında olan Changbin ve Chan,liseye daha yeni başlamışlardı.Bir sabah okul yolunda ilerlerken önlerini kesen araba ile duraksadılar,içinden çıkan sadece siyah giyinimli olan adamlardan birinin şöyle duyduğunu işittiler;

Son kez bakabildiniz mi?

İkili ne olduğunu kavrayamamışlardı.Adam bunu söyledikten sonra tekrar lüks arabasına binip oradan ayrıldı.Sadece birbirlerine bakıp olayın ne olduğunu kavramaya çalışıyorlardı bu da epey bir zaman alıyordu.

'Okula geç kalıyoruz,gitmemiz gerek Chris'.Changbin'in sözü üzerine yola devam ettiler.'Aniden de bu neyin nesi idi?'Chan'ın söylemi üzerine Changbin'de olayı kavramaya çalışıyordu,belli olacak ki epeyce dalmıştı buna.'Bin sana diyorum'.Changbin fark etmiş olacak ki,'Buradayım sadece dalmışım,bir fikrim yok Chris..'

Okula vardıklarında ilk dersin bitimine az kalmıştı,geç kalmışlardı.Çok aldırmadan hemen sıralarına geçip oturdular.Öğretmen garipsemiş olacak ki'Chris ve Seo,neden özür dilemeden geçtiniz ayrıca hiç geç kalmazsınız'.Öğretmeninin sözü üzerine Chris kendini öne atarak'Sadece markette oyalandık o kadar yoksa sizde bilirsiniz hocam geç kalma gibi derdimiz olmaz'.'Peki o halde,evet ne anlatıyordum en son....'

Dersler bitmişti ve öğle arası vakti gelmişti.İkili yemek yemek için aşağı indiler.O sırada kantinde açık olan televizyonun başına geçtiler.Televizyon'da bir spikerin tanıdık isimleri söylediklerini duydular.Bunlar anne ve babalarıydı...

Günümüz

Şirkette geçirdiği vakitler Christopher'a zehir gibi geliyordu.Odanın her bir köşesinde babasından yadigar kalan kokuları ve halisünasyonları görmek onu her geçen gün daha da yıpratıyordu.Acıydı.Hâlâ bunların sebebini öğrenememek iki kardeş için de acıydı.Bilemezlerdi anne ve babalarının onlardan bu şekilde ayırmalarını.

Aynı şekilde Bin,kardeşinin aksine bu acıyı içinde yaşardı hep.Ne kadar da ailesi darmadağın olmuş olsa da hâlâ yanında bir can parçasının olması onu bir nebze olsa da rahatlatıyordu.Annesinin eşyalarını hiç bir şekilde oynatmamıştı yerinden.İstiyordu,en azından ondan geriye kalan şeyleri de onun bıraktığı gibi kalmasını istiyordu annesine düşkün Seo.

Tüm bu darmadağınık hisler aynı an da iki kardeşin önünde duran telefonların çalması ile duraksadı.Üstünde bilinmeyen numara yazıyordu.Telefonu açtılar.

İlerden gelen ses kulağa huzur  veriyordu sanki.Onca dert arasında sadece bu sesi duymak istiyordu günlerce ikili.

Merhabalar,Bang Christopher ile mi görüşüyorum?

'Evet buyrun benim.

Ah sonunda,gününüzü böldüğüm için özür dilerim ama yayından arıyoruz,bir gazeteci olarak sizden birkaç cümle duymak istiyoruz Bay Christopher.

Şirket boştu,sadece ailesinin yerini bulmak için gelmişti iki kardeş.Ama şimdi de neyin nesiydi bu?İnsanları gerçekten anlayamıyorum.

'Ne kadar zorlu dönemlerden geçtiğimizi göz önüne almanız gerekiyor,lütfen bir daha itibara geçmeyin,rica ederim.

Dedi ve telefonu karşı taraftakinin yüzüne kapattı Chan.Odadan çıkmaya yeltenirken odaya giren kardeşi ile duraksadı.

'Seni de mi aradılar?'İkisininde içinde biriken bir his vardı.Bu his onları kendine çekiyormuş gibi hissettiriyordu.Hoş ki,uzun zaman sonra bunu hissetmek ikisi içinde iyi olmuştu.'Sadece boş bir konu takılma Bin.'

'Hadi ama inkar etme Chris,sen de hissettin'.Kardeşi böyle diyince biraz kızardı Chris.'Her neyse eve geçelim artık,orada konuşuruz.'

Annesinden ve babasından geriye kalan tek şey olan şirketten çıktı iki kardeş,belki de içlerindeki his  birazcık olsa da hafifletmişti onları.

Eve geldiklerinde yine o lanet olası boşluk hissi onları durduramıyordu,içinde sıkışıp kalan o lanet his bırakmıyordu peşlerini.Çok sıkılmışlardı artık.Anne ve babalarının katillerini bulamamaları ve elleri kolları bağlı oturmaları çok sıkıyordu artık iki kardeşi.

Daha ne kadar sabredeceklerdi tahammülü olmayan bu acıya...

  -chapter is over-

the neighbourhood-afraid

 Hepinize merhabalar güzellerim,ikinci

  ficimizin ilk bölümünü yazdım.Umarım güzel bir fic olur,istediğiniz herhangi bir şey olursa söyleyin
  beraber yapabiliriz.Öptüm hepiniziii♡

                               

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                               

afraid / seungchan, jeongbin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin