i think i found it.

78 15 27
                                    

《》

aşık olduğunuzda nasıl hissedersiniz?ya da nefret ettiğinizde.ikiside birbirinden farklı kavramlar ama aynı duyguyu yaşayan insanlara bir bütün kavrammış gibi gelirdi.

ikiside günün yorgunluğuyla kendilerini odalarına çekmişlerdi.günlerce oturup sadece ağlamak istiyorlardı bu odada.hiçbir şey yapamamaları iki kardeşi canından da tak etmişti artık.

sonra her şeyden bağımsız olan bugünkü aramaya takıldı düşünceli kafaları.neden bir anlığına olsa da bu kadar tuhaf hissetmişlerdi.chanın aklına geldi,bunu konuşmaları gerekiyordu.

kardeşinin odasına girdi chan,diğeri ise sadece yatakta oturmuş boş hislerle etrafı gözetliyordu,ilk defa gelen bir misafir gibiydi changbin.

"salona geçelim gel,yorgun gözüküyorsun."changbin fark edince yataktan kalktı ve salona doğru ilerledi.her attığı adım ona zehir gibi geliyordu.

"yemek hazırlayayım mı,aç mısın?"evde hep yemeği yapan chan'di.Kardeşine bir anne hissi veriyordu. "yediğim yemek boğazımdan bilene geçmiyor. "chan ağlamak istedi o an ama bunu yapmayacaktı,en azından kardeşine güçlü olduğunu göstermek istiyordu.

"peki o halde yemek yemeden önce bugünkü telefon konuşmasında olan numaraları aramaya ne dersin?"chan böyle diyince yanındaki şaşırmıştı."iyide onlar sadece bir gazeteci neden bu kadar takılıyorsun ki?"kardeşi haklıydı.ama yinede ne halt olduğunu öğrenmek için denemeye değerdi."deneyelim,bir zararı olmaz"kardeşide ikna olunca chan,yatak odalarının komidisinde olan telefonları alıp gelmişti.ilk olarak kendisi arayacaktı.son aramalara girip bilinmeyen numarayı tuşladı.

telefon açılınca karşı sesten gelen ses yine aynı sesti.bir elmas gibi değerli hissettiriyordu chan'i.sadece oturup bu sesi dinleyebilirdi.

Aa şey Bay Christopher?

adını duyunca biraz irkildi oğlan.dili yutulmuştu sanki,konuşamaz hâle gelmişti.

"ah şey,sabah ki tavrımdan özür dilemek için aradım,insanları üzmeyi sevmemde.acaba yüzyüze konuşabilir miyiz diye aramıştım?"

bunu diyince changbin kendini tutamayıp bir kahkaha patlatmıştı.karşı taraftaki gazeteci sanki eli ayağı birbirine dolaşmış gibi bir şey söyleyemiyordu.elbette kabul edecekti,fırsat ayağına kadar gelmişti.

Elbette,nerede buluşalım?

karşı taraftaki soruyu yöneltince chan,evden uzak bir yer olması gerektiğini düşündü.evlerine uzak olan bir kafeyi söylemeyi tercih etti.

"öğlen saatlerinde müsait olabilirim,Tarot Cafe'de buluşalım.

karşı tarafta onaylayınca iyi günler diyip telefonu kapatmıştı chan.garip hissediyordu,hayatında hiç böyle bir teklif sunmamıştı.

"o kadar güldünüz changbin bey,şimdi de siz deneyin bakalım." changbin gülmeyi bırakıp telefonuna uzandı ve numarayı aradı.ciddi hatta bürünen Bin hiç te ciddi değildi aslında :)

yine aynı konuşmalar geçti,neredeyse aynı sesler,duygular ve hisler.değişen bir şey yoktu.kader ağlarını sarmıştı.

-

öğlen vakti chan buluşacak kişiyle olan yerine gelmişti,sıradan bir kafeyi her gün ziyaret ederdi chan,ama bu sefer ki farklı idi.sebepsiz hızlı ritimler tekrarlayan kalbi bir başka atıyordu bugün.

işte ilerde ona elini sallayan küçüğü bakıyordu ona doğru irisleri ile.oğlan yaklaştı büyük olanın yanına doğru,görüntüsü büyük oğlan için büyüleyici idi.hayatında böyle harika görmemişti sarı saçlı.

afraid / seungchan, jeongbin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin