Medya ; Elvin'in kıyafeti
:)
"Oha kızım oha ne demek öpüştük?". Buğranın bağırmasıyla gözlerimi kocaman açtım ne öpüşmesi ne diyor bu salak ya .
"Ne öpüşmesi gerizekalı ne diyorsun sen ?"
"Kızım adam arabada dibime girdi demedin mi ?"
"Ee dediysem ne oluyor Buğra öpüşmüş mü oluyoruz?"
"Evet."
"Ne alaka Buğra ne saçmalıyon ?".
"Kızım dizilerde filmlerde hep görüyoruz önce yaklaşır sonra gözlerine bakar sonra gözleri dudaklarına kayar ve bam şak diye öper."
"Neyse ki biz gerçek hayattayız demi Buğracım!"
"Şimdi kesin opüşmediniz yani?'
"Kesin opüşmedik Buğra kesin". Buğranın cevap vermesini beklemeden salondan kalkıp odama geçtim. Nerden anlattım olanları bilmiyorum. Cidden pişman etti keşke anlatmasaydım. Telefonum çaldığında şaşırdım bu saatte kim arıyor .
"Alo efendim baba?"
"Kızım yarın abinin nişanı var seni de davet etmek istedik gelirsin demi?" Nişan mı Adar neden bahsetmedi bana nişandan?
"Yani biraz erken olmadı mı baba keşke düğünde cağırsaydınız."
"Kızım iş güç anca biliyorsun"
"Tamam ayarlamaya çalışırım ama söz veremem."
Tabi ki de gitmeyeceğim. Bunlar ne sanıyor anlamıyorum bir de nişana çağırıyor ya eğer bu şehirde olmasaydım düğüne bile çağırmazlardı beni. "Sen onlarla aile olmaya gelmedin Elvin herşeyi unut ama bunu sakın unutma onlar senin ailen değil " Bu sefer iç sesime gerçekten hak verdim onlar benim ailem değil ve asla da olamayacaklar .
:)
"Oo günaydınlar Elvin hanım hiç kalkmasaydınız."
"Of Buğra sabah sabah uğraşma benimle lütfen."
"Ne sabahı kızım saat 2 "
"Kaç iki" sen mal mısın der gibi suratıma bakıp içeriye geçti. Of saat gerçekten de iki olmuş Allah'tan bugün dersler yok bütün gün dinlenebilirim. Ben yeniden yastığa kafamı koyduğum da tam uykuya dalmak üzereydim ki hayat nah uyursun der gibi bir anda telefonum çaldı. Bu telefonun benimle derdi ne sürekli çalıyor eskiden hiç arayanım soranım olmazdı.
"Efendim Adar?"
"Ne yapıyorsun Elvin?"
"Uyuyorum Adar acil değilse seni sonra arayayım mı "