Kapının çalmasıyla dudaklarımı Adardan ayırdım. Bu sefer kesin Buğra gelmişti. Ben kapıyı açmak için kalktığımda Adar şaşkın gözlerle beni izliyordu. Benden böyle bir hareket beklemiyordu. Açık konuşmak gerekirse bende kendimden böyle bir şey beklemiyordum herşey iç sesimin suçuydu. "Ya he he kızım öpmek için bahane arıyordun şimdide suçu bana atıyorsun yemin ederim çok fenasın sen ." Birşey diyemedim haklılık payı yok değil.
"Buğra?"
"Buyurun benim."
Anlamaz gözlerle suratına baktım.
"Kızım ne bakıyorsun şaşkın şaşkın evime geldim çekil şuradan"
Beni geçip salona girdi .
"Oha! Kızım ne yaptın eve erkek mi attın?"
Ona gözlerimi devirmekle yetinip bende salona geçtim.
"Saçmalama Buğra! Adar konuşmak için gelmiş şimdide gidiyor."
Adar şaşkın gözlerle önce Buğraya sonra bana baktı anlaşılan hâla onu öpmemim şokundaydı.
"Elvin biraz odanda konuşabilir miyiz?"
Adarı onaylayıp odama geçtim o da peşimden geldi.
"Evet dinliyorum?"
"Neyi dinliyorsun?"
"Konuşmak istemedin mı?"
"Sen ciddi misin? Hiçbirşey olmamış gibi mi davranacaksın?'
"Ne oldu ki ? "
Hala şaşkın şaşkın suratıma bakıyordu. "Şaşırınca da çok tatlı oluyor ha" kes sesini herşey senin yüzünden zaten!
"Ha sen öpüşme mevzusunu diyorsun" alay eder gibi konuşmaya devam ettim.
"Hataydı."
"Hata?"
"Evet hataydı."
Şaşkın Adar gitmiş yerine sınırlı Adar gelmişti. Ya nasıl oluyormuş adar bey?
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun kızım?"
"Hayır oyunu senin gibi oynuyorum. Nasıl ki senin beni öpmem hataydı. Aynı şekilde benim de seni öpmem hataydı."
Cümlemi bitirince bana doğru yaklaştı. Tabiki geri çekilmedim dizi çekmiyoruz sonuçta. Ben geri adım atmadığım için iyice dibime girmişti. "Hadi bir daha öp" sus ya sus salak mısın yeter ya ! Ben iç sesimle oyalanırken çoktan burun buruna gelmiştik bile.
"Hata olmadığını ikimizde biliyoruz Elvin."
"Ne yani isteyerek mi öptün beni?"
"Sen isteyerek öpmedin mi?"
Sustum birşey diyemedim sadece gözlerine baktım ne diyebilirim ki iç sesim öp dedi bende öptüm mü diyecektim adama. Yemin ederim bu deli diyip tımarhanaye yatırır beni.
"Sen sarhoş değil misin?"
"Değilim."
"O zaman nasıl dayak yedin?"
Sorduğum soruyla bedeni kasıldı.
"Dayak yemedim!"
"Kaşına noldu kapıya mı çarptın yoksa?"
