Bir Akşam Yemeği Meselesi

3 1 0
                                    

Yazardan

Hani derler ya düzenli ve yavaş her zaman daha uzun ömürlü olur diye .
Kalbimizin işletim sistemi içinde bu geçerli . Ritim bozulursa düzen bozulurdu. 

Aşk sanılanın aksine beyinde yaşanan bir duyguydu . Kalp beynin başarısını kıskandı tüm sorumluluğu üzerine aldı. O yüzden aşık olan insanların kalp ritmi bozulur ya yavaşlar yada hızlanır.

Nefesinizi kesecek düzeydedir bu ritim.  Alışkın değilseniz korkarsınız çekinirsiniz o duygudan kaçarsınız.

Başta inanmazsınız, kabul etmezsiniz olmaz dersiniz ama bu sırada beyniniz öyle güzel oynar ki sizle benliğinizi yitirirsiniz.

Aşkı da beyin yönetiyo mantığıda ama öyle güzel oyun oynuyo ki sanki aşkı kalbinizde yaşıyomuşsunuz gibi oluyo.

Ama en kötüsü ise hiç aşık olmamanız gereken birine vurulursunuz bilmeden seversiniz . İçinize o duygu öyle ılımlı akar ki korkarsınız üzerine titrersiniz yeni doğan bir bebeğe bakan anne gibi.

Dediğim gibi insanız sonuçta seçemeyiz seveceğimiz aşık olacağımız kişiyi. Ama yönete biliriz içimizdeki o duyguyu mantığımızı devreye sokarız . Mantık bir anda öyle ağır basar ki kötü yanlarını görmeye başlarız bu seferde.

Mert komserimde böyle değilmiydi kabul etmedi reddetti sevdiğini mantığını devreye sokmadı sonunda sevdalandı.  Sert duvarları olan birine eğlenceli ama bi o kadar da ciddi birine hiç olmayacak birine aşık oldu .

Güneşe...

Güneşten

Bismillah diye olaya başlasak çokmu abartı kaçar . Yok sağ ayaklamıydı sollamı giriyoduk. Beni arayanlar bastı ay bana bişey oluyo . Ne vardı bugün buluşmasaydık . Allahın diğer günleri siyah poşetemi girdi. Hayallerimiz gibi .

Ay acaba Mert gibi bende ful siyah giyinip onamı uysam . Abi aşıksan geç söyle ben düz bir insanım ya ila dolanmaçlı haller. Hayır duvar gibi anasını satayım birşeyde anlaşılmıyo ki yüzünden.

Tabi nasıl öğrendin diye soranlar olacaktır.  Normal bende kimseye sormadığım halde Burağın pat diye gelip Mert seni seviyo bu akşam yemekte sana sevgililik teklifi edecek demesini bende merak ediyordum.

Hayır liseli ergenler gibiyiz bi ayarımız yok ki ya fazla cıvığız yada fazla ciddi ortamız yok.

Neyse ben niye heycan yapıyosam bana edilecek teklif ben etmeyeceğim ki . Yanlız etmezse büyük zort olurum ha .

Dolaptan siyah boğazlı kazak tarzı bişey aldım altına termal çorap giyip siyah pileli bir etek giymiştim altına Dizlerimde biten bir bot üzerine ise siyah kaban almıştım saçlarımı hafif şu dalgası yapıp doğal bir makyaj yapmıştım. Harbiden güzel kızdım ha.

Telefon çalınca kim olduğuna bakmadan direkt açtım . " Güneş hazırsan ben Burağın evine geçiyorum beraber gidelim demiştim ." dedi tanıdık ses yani büyülendiğim desemde yalan olmaz doğrusu . Mertten başından belli hoşlanıyodum ama hep gizlemiştim .

" Olur ne zamana burda olursun ona göre çıkayım " dedim . Bi gülme sesi geldi " Zaten kapının önündeyim Güneş " diyen sese şaşkınlıkla donakaldım. 

" Hızlıca iniyorum o zaman " diyerek telefonu kapatım . Hızlıca anahtarımı ve çantamı alıp çıkmıştım.

İndiğimde arabanın dışında beni bekliyodu simsiyah giyinmişti tahmin ettiğim gibi siyah bir gömlek ve siyah pantolon giyinmişti. Klasik bir kombindi ama bi kombin bir insana ancak bu kadar yakışabilirdi.

Beni görünce bir an duraksadığını farketmiştim baştan aşağı öyle bir süzdü ki bir an kendimi kötü hissettim.

" Oo komiser hanım bu ne şıklık " dedi Mert " Sizin kadar olmasada " dediğimde gülümsedi ardından arabalara binmiştik. Uzun bir yoldan sonra Burağın evine ulaşmıştık. 

" Hoşgeldiniz sefalar getirdiniz " diyem Burağa gülerek " Teşekkür ederim efenim " dedim . Mert ise başıyla selam verip içeri girmişti  .

Burak bana yaklaşarak " Gerçekten bu kırzo adamlamı sevgili olacaksın son kez düşün bacım " dediğinde omuzuna bi tane vurup gülerek içeri geçtim .

Pırıl önceden gelmiş bağdaş kurarak koltuğun üzerine oturmuştu bana dönüp gülümseyerek . " Valla hiç gelmeseydin Güneş valla bak kaç saat oldu sizi bekliyoruz " dediğinde " Kızım benim mi suçum ne diyeyim neden bu kadar kalabalık trafik var diye şikayet mi edeyim ?" dediğide hepimiz gülmüştük .

" Sadece  assolistimiz Selim bey kadı oda gelsin sofraya geçelim " dedi Burak . Selimin gelmesi ise yaklaşık 1 saat sürmüştü bir saat boyunca Burağın komik anılarını dinlemiştik .

Selim gelince yemeğe oturmuştuk o kadar alışmıştım ki onlara Burağın sebekliklerine Pırılın harika dostluğuna Selimin bilmiş tavırlarına Mertin hem ilgili hem ilgisiz tavırlarına onlara o kadar alışmıştım ki onlardan ayrılırsam ne yapardım bilmiyorum .

" Selim çay kaynıyosa demlesene mutfaktayken " diye bağırdım . Her zaman olduğu gibi çayı yine ben be Pırıla kitlemişlerdi " Tamam komiser hanım normalde sizin göreviniz olan çay demleme işini seve seve yaparım" diye bağırınca hep birlikte gülmüştük .

Selim çay demledikten sonra biz tabakları ve çay tepsisini Pırılla hazırlamıştık içeri götürdüğümüzde Burağın kutu oyunuyla olan mücadelesini görmüştük .

" Lan oğlum ver şunu yapayım beceremiyorsun işte " diye Merte Burak side eyes bakışları atmıştı .

" Onu yanlız öyle yapmayacaksın Burak " diye Selime hepimiz aynı anda bakmıştık . Burak Selimin sesini taklit ederek " Peki nasıl yapıcaz Selim " dediğinde kahkaha atmıştım .

" Çaylar geldi " diye bağıran Pırıla karşı bende " Kaç şeker " diye bağırmıştım . " Mert bak dikkat edelim bu Güneş yakında piyango da oynar " diyen Burağa sadece ters ters bakmıştım .

" Evet sayın seyirciler son dakika gelişmesi ile karşınızdayız dereboyunda bir ceset bulundu ilk tespitlere göre cesedin bir erkek bedeni olduğu ve 16 17 yaşlarında olduğu biliniyo gelişmeler için takip etmeyi unutmayın " televizyondan gelen sesle hepimiz oraya dönmüştük.

İçimde garip bişeyler oluşuyodu tahmin edemediğim bişeyler neden kötülemiştim ki bir anda

" Güneş iyimisin " diye Mert sorunca sadece ona bakabildim cevap verememiştim tek söylediğim şey "Mert beni eve götürürmusun" olmuştu . Mert hızlıca beni eve götürürken sayısını tahmin edemeyeceğim kadar hastaneye gidelim olmuştu ama hastaneden korktuğumu bildiği için çok fazla üzerine düşmeden eve getirmişti .

" Mert sen git ben iyiyim biraz daha" dediğimde peki o zaman tarzında kafasını salayıp arabayla gitmişti eve girdiğimde hala içimdeki his geçmemişti bunaltıcı karanlık his sanki git gide bedenimi sarıyordu.

Ah geri dönmek çok güzel tanıştırayım kendimi ben Gece Güneşin ikinci kişiliği yazık Güneş beni bilmiyor biliyomusunuz ? Şaşırdınız kabul edin beni beklemiyodunuz şaşırtmayı severim pislikleri öldürmeyi daha çok .

Canlarım bu bölümünde sonuna geldik .

Gecenin aslında Güneşin ikinci kişiliği çıkmasını nasılsın buldunuz ?

Güneşte çoklu kişilik bozukluğu var o yüzden çift kişilikli aklınız karışmasın .

Sizleri seviyorum oy ve yorum yapmayı unutmayın hoşçakalın <3


Gece (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin