Yazardan
O kadar çok ki anlatmak istediklerim yansıtmak istediklerim ama hani olur ya dilinin ucundadır ama söyleyemezsin benim ise parmaklarımın ucunda ama yazamıyorum .
Hayat bir çok yönden geliştirir yetenekler verir size . Biz ise o yetenekleri daha çok geliştirmeye çabalarız uğraşırız.
Bazen o yeteneklerin üstüne gitmekten ise yeteneksiz olduğumuz konulara yoğunlaşırız . Bir süre sonra yeteneklerimiz gider küser bize .
Ama ya bizim yeteneğinizin olmadığı bir şeyi ikinci kişiliğimizde harika yapıyosak .
Öğrenmek hayattaki her şeyi öğrenin derler ya öyle yapmamız lazım belkide önemli önemsiz ne varsa öğrenmek her konuda bir fikrinin olması seni yüceltir .
Güneş hayatında ölümlerden nefret eden katillerden iğrenen biriyken Gecenin katil olması ne ironik değilmi .
O zaman tekrar başlıyoruz peki siz hazırmısınız.
Gece den
Karşımdaki cansız bedene baktım döverek öldürmüştüm onun o masum çocuğa yaptığının yanında azdı ona yaptıklarım .
Bazen kendi hemcinslerimden utanıyodum kendi hemcinsim olan birinin böyle birşey yapması acınası bir durumdu .
Ona ne yapacağımı çok iyi biliyodum dereboyunun önünde özür dileyecekti .
Delimisin demeyin bir şeyleri söylemek için o sözlerin ağzımızdan çıkması gerekmez . Bembeyaz kaĝıda her kelimeyi satırlara dökmekte bir şeyleri söylemek için yeter .
Elime büyük bir kağıt alıp üzerine "Özür dilerim benim hatam zevklerim için seni kulanmamalıydım senin ölümün benim sonum olacağını düşünmüyodum." yazdım bir iğne yardımı ile etine sabitlemiştim .
Dereboyunun kenarına geldiğimizde bir ağaca yaslamıştım yüzünü nehir kenarına sabitledim ağacın kabuğuna ise adalet bu sefer gerçekten yerini buldu yazmıştım .
Geceydim ben Güneş gibi acınası değildim babasının ezik kızı değildim o dayakları ben değil Güneş yemişti beni bu hale getiren ise Güneşin korkularıydı . Güneşten nefret ediyodum onun hayata olan umudundan nefret ediyodum.
Ama biliyodum o bendim ve ben aslında kendimden nefret ediyodum . Ben onu tanırken onun beni tanımaması ne bencilceydi .
Beynimizin bize oynadığı oyunlardan biriydi sadece bu .
Bir kaç gün sonra :
Güneşten
Başımın ağrısı hala geçmemişti . Birkaç gündür böyle devam ediyodu nefesim kesilecek gibi bi acı hissediyodum.
Ama siz şimdi Mertti merak ediyosunuz . Beni eve götürdükten sonra bana rapor ayarlamış bir hafta boyunca beni eve tıktı anlayacağınız . Her gün kontrolle geliyo beyefendi neymiş ben kendime bakmıyomuşum , neymiş o olmasa ben sürünürmüşüm .
Canımın sıkıntısından televizyonu açmıştım . " Son dakika haberleri ile karşınızdayız . Geçenlerde 16 yaşında bir ceset bulduğumuz Dereboyunun önündeki ağaca yaslı bir şekilde bir ceset daha bulundu cesedin kimliği cemiyetin gözde zarif üyesi olan Sevgi Karaköseydi daha ilginci ise öldürülen şahsın bedenine civilenmis bir şekilde olan tabelaydı o tabelada ise özür dilediği zevkleri için onu kulanmaması gerektiği yazıyodu ve son birkaç cinayette olduğu gibi bu sefer ise ağaç kavuğunda adalet bu sefer gerçekten yerini buldu yazıyodu . Halkın ise tek merak ettiği bu kahramanın kim olduğuydu. "
İnsanlar delirmiş olması gerek ki canice ölümü kahramanca bir şeymiş gibi benimsemişler. O kadının yeri hapishane olmalıydı ölümle cezalandırmak nasıl adaleti sağlayabilirdiki.
Telefonumun çalmasıyla Merttin aradığını gördüm . " Alo Güneş yanına geliyorum bişey istiyomusun" diye sordu " Aslında evet şey çikolata falan alırmısın " dediğimde telefonun ucundan bile gülümsediğini hissettim " Alırım tabikide başka bişey istiyomusun " dediğinde " Hayır ben o zaman çay suyunu koyuyorum " dedim .
Evet Mert çay tiryakisinin önde gideniydi çay aşkı hayatı gibi bişeydi . " Valla Güneş harika ötesi bir teklif uçuyorum oraya " dediğinde gülüp telefonu kapatmıştım .
Mutfağa girip çay suyunu koymuştum ardından geçen yaptığım böreği çıkartıp ısıtmıştım . Hızlıca kek hamuru yapmış fırına koymuştum kaynayan çayı demlemiştim. Valla harika olduğumu söylemeyi unutmuşum bir insan her işimi bu kadar kusursuz yapar .
Zil çaldığında kapıyı açmıştım ama karşılaştığım bir buket çiçek olmuştu. Çiçekleri kenara çekildiğinde ise Mert gülümseyerek bana bakıyordu .
Elimi tutarak asla unutamayacağım o sözleri söyledi ." Aşk beyinde başlar kalpte devam eder hanımefendi .Siz benim kalbime bu kadar işlemişken sizi nasıl unutabilirimki hafızamı kaybetsem bile " dedi yuh ama zalımın oğlu böyle teklifmi edilir .Kalbime iniyodu .
Canlarım bu bölüm de sonuna geldik .
Düğün dernek kurun Mertimle Güneşimi evlendiriyorum.
Bölümü nasıl buldunuz .
Oy ve yorum yapmayı unutmayın kendinize iyi bakın hoşçakalın <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece (Askıda)
Aktuelle LiteraturKötülüklere kötülükle cevap verme zamanı gelmedi mi ?